url
stringlengths 21
253
| text
stringlengths 0
99.4k
|
|---|---|
https://www.cnnturk.com/dunya/fransiz-bakandan-kustah-agri-dagi-paylasimi
|
Fransız Bakandan küstah Ağrı Dağı paylaşımı
Fransa Dışişleri Bakanı Colonna Ermenistan'ın başkenti Erivan'a düzenlediği resmi ziyarette, Fransa'nın Ermenistan'a askeri teçhizat göndereceğini açıkladı. Colonna ayrıca, ziyareti sırasında sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı Ağrı Dağı paylaşımıyla tepki topladı.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna Ermenistan'ın başkenti Erivan'a düzenlediği resmi ziyarette, Fransa'nın Ermenistan'a askeri teçhizat göndereceğini açıkladı. Bakan Colonna, Ermenistan ziyareti sırasında Ağrı Dağı'nın fotoğrafını paylaşarak, Ağrı Dağı'nı Ermenistan toprağıymış gibi gösterdi.
Azerbaycan'ın Karabağ'daki başarılı terörle mücadele operasyonunun ardından Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, Ermenistan'ın başkenti Erivan'a resmi ziyarette bulundu. Colonna, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ile bir araya gelerek ortak basın toplantısı düzenledi.
Colonna, görüşmede güvenlik ve savunma konularını ele aldıklarını belirterek, "Fransa, savunmasını sağlayabilmesi için askeri teçhizatın Ermenistan'a teslim edilmesine olanak sağlayacak gelecekteki sözleşmelerin imzalanması konusunda anlaşmaya vardı" dedi.
Söz konusu sözleşmeler hakkında detay vermeyen Colonna, "Çok fazla ayrıntı veremem. Biraz daha ileri gitmem gerekirse, şunu bilin ki, Ermenistan ile Fransa arasında halihazırda mutabakata varılmış ve ilerlemekte olan şeyler var" dedi.
Colonna ayrıca, ziyareti sırasında sosyal medya hesabı üzerinden Ağrı Dağı'nın fotoğrafını paylaşarak, "Ermenistan'a geri döndüm, ilk ziyaretimden 5 ay sonra. Dostluk, destek ve dayanışma" ifadelerine yer verdi. Ağrı Dağı'nı Ermenistan toprağıymış gibi gösteren Colonna, sosyal medyada yoğun tepki aldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/freddy-kasirgasi-etkisini-surduruyor-olaganustu-olarak-tanimlandi
|
Freddy Kasırgası etkisini sürdürüyor! 'Olağanüstü' olarak tanımlandı
Mozambik'in ardından Malavi'yi vuran Freddy Kasırgası'nda can kaybı 99'a yükseldi.
Mozambik'in ardından Malavi'yi vuran Freddy Kasırgası'nda can kaybı artmaya devam ediyor. Malavi Afet Yönetim Merkezi tarafından yapılan açıklamada, ülkedeki can kaybının 99'a yükseldiği ifade edildi. Merkez, kasırganın neden olduğu sel ve toprak kaymaları nedeniyle 134 kişinin yaralandığını belirterek, 16 kişinin de kayıp olduğunu açıkladı. En fazla can kaybının ülkenin finans merkezi Blantyre'de yaşandığını aktaran Afet Yönetim Merkezi, söz konusu bölgede 85 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Malavi Devlet Başkanı Lazarus Chakwera, ülkenin güney bölgesini afet bölgesi ilan etti.
Mozambik'te 5 kişi öldü
Freddy Kasırgası'nın dün ikinci kez vurduğu Mozambik'te ise 5 kişinin hayatını kaybettiği ifade edildi. Freddy Kasırgası. ilk olarak yaklaşık 2 hafta önce Mozambik'i vurmuş ve en az 27 kişi hayatını kaybetmişti.
Freddy Kasırgası en uzun süreli fırtına olabilir
Freddy Kasırgası, ilk olarak 21 Şubat'ta Madagaskar'ı, 3 gün sonra Mozambik'i vurmuş, her iki ülkede de binlerce kişi yerinden olmuştu. Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından yapılan açıklamada, 32 gündür Hint Okyanusu üzerinde olan fırtınanın kayıtlara geçen en uzun süreli fırtına olabileceği ifade edilmişti. Bir fırtınanın böyle bir döngü oluşturmasının nadir olduğunu aktaran WMO, bunu meteorolojik olarak "olağanüstü" olarak tanımlamıştı.
Freddy'nin son 32 günde periyodik olarak zayıfladığı göz önüne alındığında kayıtlara geçen en uzun fırtına olarak bilinen 1994 yılında 31 gün süren John Kasırgası'nın rekorunu kırıp kırmadığına dair değerlendirmenin birkaç ay sürmesi bekleniyor. Biriktirdiği güç ve Hint Okyanusu boyunca kat ettiği 8 bin kilometrelik yol ile şimdiden rekor kırmış durumda olan Freddy, geçtiğimiz şubat ayı başlarında Avustralya kıyılarında ortaya çıkmış, Mauritius ve La Reunion'u etkisi altına almasının ardından Madagaskar ve ardından Mozambik'i vurmuştu. Ömrü boyunca tipik bir ABD kasırga sezonunun tamamından daha fazla enerji kaydeden Fredyy'nin zayıflaması ve çarşamba günü denize geri dönmesi bekleniyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/gazzeye-abluka-israile-girisler-durduruldu
|
Gazze'ye abluka! İsrail'e girişler durduruldu...
İsrail Savunma Bakanlığı'ndan yapılan son dakika açıklamasında Gazze'nin kuşatma altına alınacağı vurgulandı. Tel Aviv'de siren sesleri yükseldiği aktarılırken, Ben Gurion Havalimanı'nda güvenlik önlemleri artırıldı. Havalimanına ağır silahlı güvenlik görevlileri konuşlandırıldı.
Tel Aviv'deki Ben Gurion Havalimanı da çatışmalardan etkilendi.
Havalimanı çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındı.
Yurt dışından çok sayıda uçuşun iptal edilmesiyle birlikte Ben Gurion Havalimanı'nın İsrail'e giriş bölümü boş kaldı.
Yurt dışından girişlerdeki pasaport bölümünde sadece bir memurun çalıştığı görüldü.
Havalimanı'nın yurt dışına çıkış kısmında ise yoğunluk yaşanıyor. İptal edilen uçuşlar nedeniyle birçok kişi saatlerce beklemek zorunda kalıyor.
Filistin ile İsrail arasında çatışmalar sürerken, İsrail'de kalan yabancı ülke vatandaşları güvenlik kaygısıyla ülkelerine dönüyor.
TRT Haber'de yer alan bilgiye göre Yunanistan, İsrail'deki 81 vatandaşını tahliye etti. Macaristan 325 vatandaşını ülkeden çıkardı. İsrail'den ayrılan 120 Polonyalı Varşova'ya ulaştı.
İsrail'de 30 bin vatandaşı olan Tayland ve Brezilya da tahliye kararı alan ülkeler arasında.
Öte yandan İsrail Savunma Bakanlığı, "Gazze toptan kuşatma altına alınacak. Elektrik, yiyecek, yakıt verilmeyecek. Her şey kapanacak." denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/general-surovikin-wagner-isyanindan-bu-yana-ortalikta-yok
|
General Surovikin, Wagner isyanından bu yana ortalıkta yok
İngiltere Savunma Bakanlığı günlük istihbarat raporunda, Rus Hava Kuvvetleri Başkomutanı ve Ukrayna'daki Rus kuvvetlerinin Komutan Yardımcısı General Sergei Surovikin ve Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov'un 'ortalıkta görülmediği' belirtildi.
İngiltere Savunma Bakanlığı'nın bugün yayınlanan günlük istihbarat raporunda "Rus Hava Kuvvetleri Başkomutanı ve Ukrayna'daki Rus kuvvetlerinin komutan yardımcısı General Sergei Surovikin, 23-24 Haziran 2023 Wagner Grubu isyanından bu yana ortalıkta görünmüyor" ifadeleri yer aldı.
General Surovikin'in gözaltına alındığına dair herhangi bir doğrulama olmadığını belirten İngiliz yetkililer, "Ancak yetkililer, muhtemelen onun Wagner ile 2017'den Suriye'deki hizmetine kadar uzanan uzun süreli ilişkisinden şüphelenecekler" açıklamasını yaptı. General Sergei Surovikin, Wagner isyanı sırasında 23 Haziran'ı 24'e bağlayan gece yarısı bir video ile Wagner'e seslenerek Putin'in emirlerine uymaya çağırmıştı.
İngiliz istihbarat raporunda ayrıca Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Albay General Yunus-bek Yevkurov'un, 3 Temmuz'daki Savunma Bakanlığı'nın yayınında görünmediği vurgulanarak Yevkurov'un isyan sırasında Wagner'in sahibi Yevgeny Prigozhin ile konuşurken görüntülendiğine dikkat çekildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/hamaney-iddialari-yalanladi-hamas-saldirisinin-arkasinda-iran-yok-yapanlarin-ellerinden-operiz
|
Hamaney iddiaları yalanladı: "Hamas saldırısının arkasında İran yok, yapanların ellerinden öperiz"
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, Hamas'ın cumartesi günü İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırıda Tahran'ın rolü olduğuna yönelik iddiaları yalanladı. Saldırıdan 4 gün sonra ilk kez televizyonda açıklama yapan Hamaney, "Siyonist rejime saldırıyı planlayanların ellerinden öperiz" ifadelerini kullandı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın cumartesi sabahı İsrail'e yönelik başlattığı saldırının ardından, İran'ın söz konusu saldırılarda rolü olduğuna ilişkin soru işaretleri ve iddialar gündeme getirilmişti.
İran, bu iddiaları bir kez daha yalanladı.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, Hamas'ın İsrail'e gerçekleştirdiği saldırının arkasında Tahran'ın olduğu iddialarını yalanladı.
7 Ekim saldırısının ardından ilk kez televizyonda açıklama yapan Hamaney, İsrail'in "onarılamaz askeri ve istihbarat yenilgisinden" memnuniyet duyduğuna işaret eden açıklamalara da imza attı.
Hamaney, "Siyonist rejime saldırıyı planlayanların ellerinden öperiz" dedi ve bu felakete bizzat Siyonistlerin kendi eylemlerinin neden olduğunu vurguladı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani de Gazze Şeridi'nden düzenlenen "Aksa Tufanı" saldırısını İran'ın planladığına ilişkin haberlere tepki göstererek bunun "İsrail'in zayıflığını ve yenilgisini göstermemek için yapıldığını" söylemiş, iddiaları yalanlamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/hamaneyden-ibranice-paylasim-bu-felaketi-basiniza-siz-getirdiniz
|
Hamaney'den İbranice paylaşım: Bu felaketi başınıza siz getirdiniz
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, sosyal medya üzerinden yaptığı İbranice paylaşım ile İsraillilere seslenerek, "Bu felaketi başınıza siz getirdiniz" dedi.
Hamas'ın İsrail'e karşı gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu'nu destekleyen İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı İbranice paylaşım ile İsraillilere seslendi. Hamaney, "Bu felaketi başınıza siz getirdiniz" ifadelerini kullanarak, "Diktatör Siyonistler, 7 Ekim yenilgisinin etkisinden kurtulamazsınız" dedi.
Öte yandan Hamaney son yaptığı açıklamada, "Aksa Tufanı Operasyonu'nu gerçekleştiren ve tasarlayan Filistinlileri alınlarından öpüyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/hamas-nedir-ne-demek-hamas-lideri-izzeddin-kassam-kimdir-nerede-nasil-cikti
|
Hamas nedir, ne demek? Hamas lideri Izzeddin Kassam kimdir, nerede, nasıl çıktı?
İsrail'in savaş ilanı sonrasında tüm dünya Hamas ve İsrail arasında yaşanacakları takip ediyor. Hamas'ın askeri kanadı İsrail'e karşı Aksa Tufanı operasyonu başlattıkları duyurarak gece boyunca 5 bin roket fırlattıklarını açıkladı. İsrail Savunma Kuvvetleri ise gece boyunca devam eden roket saldırısı sonrasında bu sabah 'savaş durumu alarmı' ilan etti. İşte Hamas'a dair bilgiler...
Hamas'ın silahlı kanadı Izzeddin Kassam İsrail'e karşı "Aksa Tufanı" isimli bir operasyonun başladığını duyurdu. Can kaybının arttığı öğrenildi. Sayısız bina ve araç ise alevler içinde kaldı. İsrail'deki Kanal12 televizyonunun haberine göre, Gazze'den 4 ayrı silahlı grup çevredeki yerleşim yerlerine girmeyi başardı. Filistinli grupların, Gazze Şeridi açıklarında İsrail Deniz Kuvvetleri'ne ait bir tekneye ateş açtığı aktarıldı.
Hamas ne zaman kuruldu?
Hamas, Müslüman Kardeşler Teşkilatı liderlerinin önderliğinde 8 Aralık 1987'de başlayan ilk Filistin intifadasının ardından 14 Aralık'ta kuruldu. İsrail'in işgal veya abluka altında tuttuğu Filistin topraklarında faaliyet gösteren Hamas hareketi, bir kısmı kendisine mesafeli yaklaşan İslam ülkeleriyle iyi ilişkiler kurarken Batılı ülkeler tarafından ise "yasaklı örgüt" veya "terör örgütü" olarak tanımlanıyor.
Hamas nereyi yönetiyor, amacı nedir?
İsrail'e karşı düzenlediği silahlı eylemlerle adını duyuran Hamas, 2006 yılının Ocak ayında yapılan parlamento seçimlerinde çoğunluğu elde etti. Seçimlerin ardından Hamas ile Fetih arasında meydana gelen iç çatışmalar hareketin 2007'de Gazze'yi kontrol altına almasıyla sona erdi.
İhvan'ın Filistin'deki uzantısı şeklinde silahlı bir hareket olarak kurulan Hamas, Filistin'in önemli bir coğrafi kısmını oluşturan Gazze Şeridi'ni yönetiyor.
Örgütün kuruluş amacı 1948 öncesi İsrail'in işgal ettiği Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni kapsayan topraklarda yeniden Filistin İslam devletini kurmak. ABD Dışişleri Bakanlığı'na göre örgüt yurt dışında yaşayan Filistinliler, İran hükumeti ve Arap ülkelerinden gelen yardımlarla finanse edilmektedir.
6 Mayıs 2005 tarihinde yapılan Filistin genel seçimlerinde El Fetih oyların yüzde 56'sını, Hamas ise yüzde 33'ünü aldı. Fetih 84 yerden 45'ini kazandı. Hamas 23 yerde seçimi kazandı. Bunlar arasında üç büyük şehir de vardı: Kalkilya, Refah ve Beyt Lahiya. 15 yerde bağımsızlar ya da diğer gruplar kazandı. Avrupalı gözlemcilerin 'adil ve demokratik' olarak nitelendirdiği seçimde 400 bin Filistinli oy kullandı. Katılım Gazze'de yüzde 80 Batı Şeria'da yüzde 70 oranında oldu. Hristiyanların kalesi olan Beytüllahim'de 15 sandalyeli yerel meclisin Müslümanlara ayrılan 7 sandalyesinin 5'ini Hamas kazandı. 16 Aralık 2005'te yapılan Batı Şeria'daki yerel seçimlerde de Hamas önemli başarı elde etti. Dört büyük kentteki belediye seçiminin üçünü Hamas kazandı. Ramallah'ta ise bağımsızlar koalisyonu seçimi aldı. Toplamda Fetih'in oy oranı Hamas'tan fazla çıktı. Bu seçimde 148 bin seçmenin yüzde 75'i oy kullanmıştı.
Hamas'ı hangi ülkeler destekliyor, hangileri desteklemiyor?
İsrail'in en önemli müttefiki ABD, "terörist hareket" olarak sınıflandırdığı Hamas'ın ülkedeki faaliyetlerini de 1997 yılında yasakladı.
Daha önce Hamas'ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugaylarını "terör örgütü" ilan eden İngiltere, 26 Kasım'da aldığı bir başka kararla "hareketin siyasi kanadını da terör örgütleri listesine" aldı.
İsrail-Filistin sorununa ilişkin iki devletli çözümü destekleyen Avrupa Birliği Hamas'ı 2001 yılında "terör örgütleri" listesine dahil etti.
AB'den bir yıl sonra da Kanada, Hamas hakkında aynı kararı aldı ve "terör örgütleri" listesine ekledi
Avustralya 2003 yılında, Yeni Zelanda da 2010 yılında Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarını "terör örgütleri" listesine aldığını açıkladı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/hastanede-olen-cocuk-cenaze-islemi-sirasinda-yeniden-canlandi
|
Hastanede ölen çocuk, cenaze işlemi sırasında yeniden canlandı
Endonezya'da şeker hastalığı ve organ komplikasyonları nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 12 yaşındaki Siti Masfufah adlı çocuk defin işlemi sırada yeniden canlandı. Hastaneye yetiştirilmeye çalışan Masfufah'ın 1 saat sonra öldüğü bildirildi.
Endonezya'da akıllara durgunluk veren ender bir olay yaşandı. Siti Masfufah Wardah adlı kız çocuğu şeker hastalığı ve organ komplikasyonları nedeniyle 18 Ağustos'ta hastaneye kaldırıldı. Endonezya'nın Doğu Java bölgesindeki Probolinggo kentinde meydana gelen olayda, Wardah, aynı gün hastanede yaşamını yitirdi. Wardah'ın cansız bedeni, evine götürüldü.
Masfufah'ın kalbinin defin işlemi sırasında yeniden atmaya başladığı ifade edildi. Büyük şaşkınlık yaratan olayın ardından cenazeye katılan kişilerce hastaneye götürülen Masfufah'ın kalbi 1 saat sonra yeniden durdu. Hayata veda eden Masfufah'ın bu durumunun milyonda bir yaşanacak bir olay olarak ifade edilirken, tıp dünyasına göre bu durum 'Lazarus Sendromu' olarak açıklanıyor.
Lazarus sendromu tıp literatüründe, başarısız kalp masajından sonra dirilme, başarısız hayata döndürme girişimlerinden sonra dolaşım sisteminin yeniden çalışmaya başlaması olarak ifade ediliyor. 1982 yılından beri 38 kez tıp literatürüne giren sendromun milyonda bir görüldüğü belirtiliyor. Kalp masajı sonucunda gögüs içi basınç oluştuğu, hayata döndürme çalışmalarından sonra bu basıncın gevşemesinin kalbin genişlemesine izin verdiği ve kalbin elektriksel akımını tetiklediği, böylece kalp atışlarının yeniden başladığı düşünülmektedir.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/hollandada-ilkokul-ve-kresler-8-subattan-itibaren-tekrar-aciliyor
|
Hollanda'da ilkokul ve kreşler 8 Şubat'tan itibaren tekrar açılıyor
Hollanda'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında kapalı olan ilkokul ve kreşler 8 Şubat'tan itibaren tekrar açılıyor.
Ülkede geçici hükümetin İlköğretim ve Medya Bakanı Arie Slobs, pazar günü Lahey kentindeki Başbakanlık Konutu'nda yapılan Kovid-19 toplantısı sonrasında basına açıklamada bulundu.
Slobs, ilkokul ve kreşlerin 8 Şubat'tan itibaren açılacağını söyledi.
Öğretmenler için okullarda Kovid-19 vakalarının tespitinde hızlı sonuç veren test uygulama imkanı olacağını belirten Slobs, bir öğrencinin testinin pozitif çıkması halinde ise sınıftaki tüm öğrencilerin 5 gün karantinada kalması gerektiğini ifade etti.
Slobs, ilkokulların tekrar açılmasında en önemli nedenin virüsün ve İngiltere'de ortaya çıkan ve daha hızlı bulaşan yeni türün çocuklarda daha az görülmesinden dolayı olduğunu ifade etti.
Ortaokul ve liselerin açılması ile ilgili görüşmelerin devam ettiğini belirten Stobs, bununla ilgili kararın bir hafta içinde belli olacağını dile getirdi.
Ülkede, yeni vakaların artması nedeniyle 17 Aralık 2020'den itibaren okullar kapalı tutuluyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/hurmuz-bogazinda-gerilim-irandan-korkutan-yakinlasma
|
Hürmüz Boğazı'nda gerilim: İran'dan korkutan yakınlaşma!
İran, ABD donanmasına ait bir geminin Devrim Muhafızları'na ait botlarla çevrelendiği görüntüleri yayınladı.
Tasnim Haber Ajansı'nın servis ettiği görüntülerde, Hürmüz Boğazı'ndaki Amerikan savaş gemisi "USS Bataan"ın İran hücumbotları tarafından kuşatıldığı ve teknelerin ABD helikopter gemisinin etrafında tur attığı göze çarpıyor. 17 Ağustos tarihli kayıtta savaş gemisi "USS Bataan"ın kuşatıldığını aktaran yerel medya ise, olay sırasında Amerikan donanmasına ait ve 4 bin asker taşıyan USS Carter Hall çıkarma gemisinin de bölgede olduğunu bildirdi.
Tasnim, USS Bataan'dan kalkış yapan bir Amerikan helikopterinin gökyüzünde uçan İran insansız hava araçları nedeniyle tekrar gemiye dönmek zorunda kaldığını duyurdu. Yarı resmi ajansın yayınladığı görüntüler arasında, Amerikan helikopter gemisinin drone tarafından çekilen fotoğrafı da var.
İran'ın Basra Körfezi'ndeki bazı petrol tankerlerine el koymasıyla Ortadoğu'da son dönemde gerilim tırmanırken, ABD de uzun bir süreden sonra bölgeye yeniden savaş gemileriyle dönmüştü.
Washington'dan henüz Hürmüz Boğazı'nda yaşananlara dair bir yorum yok. ABD ordusunun resmi internet sitesinde ise, 17 Ağustos tarihinde çekilmiş fotoğraflar dikkat çekici. USS Bataan'ın odak noktasında olduğu karelerde, savaş gemisinin üstünde uçan iki Amerikan F-35 jeti özellikle göze çarpıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/igne-beynine-kadar-saplandi-80-yil-oyle-yasadi
|
İğne beynine kadar saplandı! 80 yıl öyle yaşadı
Doktorların CT taraması sırasında beklenmedik keşif 80 yaşındaki kadının beynindeki iğne oldu. Yerel sağlık departmanı, hayatı boyunca bu 3 cm'lik iğneyle yaşayan kadının İkinci Dünya Savaşı sırasında ebeveynleri tarafından başarısız bir şekilde bebek öldürülmesinin kurbanı olduğuna inanıyor.
Rusya'nın doğusunda yaşayan yaşlı bir kadının, tüm hayatını beyninde 3 cm uzunluğunda bir iğne ile yaşadığı, doktorların tomografi çekmesiyle ortaya çıktı.
Doktorlar, 80 yaşındaki kadının, ebeveynleri tarafından gerçekleştirilen başarısız bir çocuk düşürme girişimi nedeniyle bu durumda olduğunu düşünüyor.
Durumunun kötüleşmesinden korkulduğu için iğnenin çıkarılmamasına karar verildi.
Rusya'nın Sakhalin bölgesindeki yerel sağlık departmanı, "Kıtlık yıllarında bu tür vakalar nadir değildi. Anne ve babası muhtemelen, ikinci dünya savaşı sırasında çocuklarını ölüme göndermeye karar vermişti. Doğduğundan beri 3 cm uzunluğundaki iğneyle yaşıyor." dedi.
Savaş sırasında Sovyetler Birliği'nde gıda kıtlığı yaygındı ve birçok insan yoksulluk içinde yaşıyordu.
Yerel sağlık departmanı, "İğne sol parietal lobuna girdi, ancak amaçlanan etkiyi yaratmadı; kız hayatta kaldı" diyerek, hastanın yaralanma nedeniyle baş ağrısından hiçbir zaman şikayet etmediğini ve herhangi bir tehlike altında olmadığını da sözlerine ekledi.
Durumunun ilgili hekim tarafından takip edildiği belirtildi.
Kaynak: TRT Haber
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ikinci-kayip-bakan-vakasi-mi-savunma-bakanindan-2-haftadir-haber-yok
|
İkinci 'kayıp bakan' vakası mı? Çin Savunma Bakanı'ndan 2 haftadır haber yok
Çin'de eski dışişleri bakanının ardından, bu kez de savunma bakanından haber alınamıyor. Çinli Bakan Li Şangfu'nun yaklaşık 2 haftadır kamuoyu önünde görünmemesi yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi....
"Çin Savunma Bakanı Li Şangfu nerede?"
Ülke basını, bu soruya yanıt arıyor. Çin Savunma Bakanı Li Şangfu, en son 29 Ağustos'ta Pekin'de düzenlenen bir forumda konuştu.
Çinli Bakan, sonrasında hiçbir etkinliğe katılmadı, kamuoyu önünde görülmedi.
Konuyla ilgili Pekin yönetiminden henüz resmi açıklama yapılmadı.
TRT Haber'de yer alan bilgiye göre, 15 gündür kendisinden haber alınamayan bakan Li'nin, gözaltında olabileceği iddia ediliyor.
Çin Savunma Bakanı Li Şangfu, mart ayında Savunma Bakanlığı görevine atanmıştı.
Eski dışişleri bakanının da nerede olduğu bilinmiyor.
Bakan, Rus füze sistemleri alımından dolayı ABD'nin yaptırım listesinde bulunuyor. Li'nin bir anda ortadan kayboluşu, akıllara eski Dışişleri Bakanı Çin Gang'ı getirdi.
Bir ay boyunca kayıplara karışan Çin Gang, daha sonra bakanlık görevinden alınmıştı.
Ülkenin eski dışişleri bakanının nerede olduğu ya da neden görevden alındığıysa hala belirsizliğini koruyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiliz-calisma-bakani-ay-sonunu-getiremiyorsaniz-kuryelik-yapin
|
İngiliz Çalışma Bakanı: Ay sonunu getiremiyorsanız kuryelik yapın
İngiltere'nin Çalışma ve Emeklilik Bakanı, ay sonunu getiremeyen yaşlılara bisikletli kuryelik yapmalarını tavsiye etti.
İngiltere'nin Çalışma ve Emeklilik Bakanı Mel Stride (61), önceki gün gıda dağıtım şirketi Deliveroo'nun Londra'daki merkezini ziyaret etti. The Times gazetesine verdiği demeçte, ay sonunu getirmekte zorlanan yaşlılara 'daha önce düşünmedikleri işlere yönelmelerini' önerdi. Genellikle gençlerin tercih ettiği bisikletli kuryelik gibi esnek işlerde 50 yaş üstü kişilerin de çalışabileceğini söyledi. "Yaşlılığınızda yaşam tarzınızı korumak istiyorsanız bunu yapmanız gerekiyor" dedi. Deliveroo, 2021'den bu yana 50 yaş üstü kuryelerde yüzde 62 artış olduğunu açıkladı.
Bakan, ayrıca kendisinin de emekli olmayı düşünmediğini, gelecek kabinede de yer almak istediğini söyledi. Bakanın, insanların emeklilik şartlarını iyileştirmek yerine çalışmaya devam etmelerini önermesi tepki çekti. İngiltere'de pandemiden bu yana istihdama katılımda düşüş var. Ekonomik olarak aktif çalışmayan 8.6 milyon kişinin 3.4 milyonu 50 yaş üzerinde. Pandemide işi bırakan 50-70 yaş grubunun yüzde 48'i de yoksulluk içinde. Yetkililere göre bu yaş grubunun çalışmaması enflasyonu da yükseltiyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiliz-istihbarat-raporu-tahil-anlasmasindan-ayrilan-rusya-ukraynanin-guneyini-daha-sik-hedef-aliyor
|
İngiliz istihbarat raporu: Tahıl anlaşmasından ayrılan Rusya, Ukrayna'nın güneyini daha sık hedef alıyor
İngiltere Savunma Bakanlığı istihbarat raporunda, Rusya'nın Tahıl Anlaşması'nın yürürlükte olduğu tarihlerde genel olarak Ukrayna'nın güney limanlarındaki sivil altyapıya saldırmaktan kaçındığı ancak anlaşmadan ayrılmasının ardından Odesa ve diğer güney bölgelerine saldırılarının arttığı belirtildi.
İngiltere Savunma Bakanlığı tarafından Rusya-Ukrayna savaşına dair yayımlanan günlük istihbarat raporunda, Rusya'nın, Tahıl Anlaşması'ndan ayrılmasının ardından Odesa'ya ve Ukrayna'nın güneyindeki diğer bölgelere saldırılarının arttığı belirtildi.
Açıklamada, "18 Temmuz 2023'ten bu yana Rusya, Odesa'ya ve Ukrayna'nın güneyindeki diğer bölgelere daha fazla sayıda uzun menzilli saldırı düzenledi. Bu saldırılarda, orijinal olarak uçak gemilerini yok etmek için tasarlanmış 5,5 tonluk bir silah olan alışılmadık sayıda AS-4 KITCHEN füzesi kullanıldı. Karadeniz Tahıl Girişimi'nin halen yürürlükte olduğu Ağustos 2022 ile Haziran 2023 arasında Rusya, genel olarak güney limanlarındaki sivil altyapıya saldırmaktan kaçındı. Rusya anlaşmayı yenilemediği için, Kremlin muhtemelen siyasi olarak daha az kısıtlanmış hissediyor ve Ukrayna'nın bu bölgelerde askeri varlık depoladığına inandığı için Odesa'daki hedefleri vurmaya çalışıyor" denildi.
Saldırılar sonucunda Odesa'nın güneyindeki Chornomorsk Limanı'ndaki birkaç tahıl silosu ve tarihi şehir merkezinin de hasar aldığı belirtilen açıklamada, dün Rusya'nın, Romanya sınırına yaklaşık 200 metre mesafedeki Danube Nehri üzerindeki rıhtımlara tek yönlü drone saldırılarını genişlettiği ifade edildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiliz-polisi-kucuk-saranin-olumundeki-gizemi-arastiriyor
|
İngiliz polisi küçük Sara'nın ölümündeki gizemi araştırıyor
Ailesi Pakistan'ı ziyaret ettiği sırada, İngiltere'deki evlerinde ölü bulunan 10 yaşındaki Sara Sharif'in ölümüyle ilgili yapılan soruşturma kapsamında, baba, üvey anne ve amca gözaltına alındı.
Surrey Polisi'nden yapılan açıklamaya göre, Sara'nın cansız bedeni 10 Ağustos'ta, kendisini Sara'nın babası Urfan Şerif olarak tanıtan bir kişi tarafından yapılan arama üzerine, yerel saatle 02.50 sularında polisin, Woking'deki bir adrese intikal etmesinin ardından bulundu. Polis, bu aramanın Pakistan'dan yapıldığını belirtti.
Surrey Polisi ve Sussex Polisi tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, Sara'nın ölüm nedenini belirlemek üzere 15 Ağustos'ta otopsi yapıldı ancak ölüm nedeni saptanamadı. Polis, yapılan otopside, Sara'nın çok sayıda yaralanmaya maruz kaldığını tespit etti.
Yetkililer, baba Urfan Sharif'in Sara'nın ölümünden bir gün önce, 9 Ağustos'ta diğer 5 çocuğuyla birlikte uçakla Pakistan'a seyahat ettiğini belirtti. 13 Eylül'de ise polis, Dubai aktarmalı uçuşla Pakistan'dan dönen baba Urfan Sharif (41), üvey anne Beinash Batool (29) ve amca Faisal Malik'i (28) Gatwick Havalimanı'nda cinayet şüphesiyle gözaltına aldı. Polisten yapılan açıklamada, "Şu anda gözaltındalar ve ilerleyen zamanda sorgulanacaklar. Sara Şerif'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma hızlı ilerleyen, zorlu ve karmaşık bir hal almıştır" denildi.
Öte yandan, yetkililer babayla birlikte Pakistan'a giden, 1 ila 13 yaşlarındaki 5 çocuğun, Pakistanlı yetkililerce 11 Eylül'de güvenli bir yere alındığını belirtti.
Surrey polisi, soruşturmanın devamına ilişkin Interpol, Dışişleri, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi, Ulusal Suç Ajansı ve diğer uluslararası ortaklarla irtibat halinde olduklarını bildirdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-biyogaz-tesisinde-buyuk-patlama
|
İngiltere biyogaz tesisinde büyük patlama
İngiltere'nin Oxfordshire kenti yakınlarındaki biyogaz tesisine düşen yıldırım sonucu patlama meydana geldi. Patlamanın ardından tesiste yangın çıktı.
İngiltere'nin Oxfordshire kenti yakınlarındaki Severn Trent Green Power adlı biyogaz tesisine düşen yıldırım sonucu patlama meydana geldi. Patlama geceyi gündüze çevirirken, bölge sakinleri paniğe kapıldı.
Severn Trent Green Power tarafından yapılan açıklamada, yerel saatle 19.20 sularında Yarnton'daki Cassington AD tesisindeki bir biyogaz tankına yıldırım düşmesi sonucu patlama meydana geldiği aktarıldı. Açıklamada, bölgede güvenliğini sağlamak için acil durum hizmetleriyle birlikte çalışıldığı ve ilerleyen saatlerde olayla ilgili daha fazla bilginini kamuoyu ile paylaşılacağı belirtildi.
Patlamanın ardından tesiste yangın çıkarken, olay yerine çok sayıda itfaiye ve ambulans sevk edildi. Patlamada ölen ya da yaralanan olmadığı açıklandı.
Bölge sakinleri Witney, Burford, Chipping Norton ve Milton-under-Wychwood'da elektrik kesintileri olduğunu bildirdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-fransa-ve-almanya-irana-yonelik-balistik-fuze-yaptirimlarini-surdurecek
|
İngiltere, Fransa ve Almanya İran'a yönelik balistik füze yaptırımlarını sürdürecek
İngiltere, Fransa ve Almanya, AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell'e gönderdikleri ortak mektupta, İran'ın Nükleer Anlaşma kapsamında sunduğu taahhütleri hakkında endişelerini bildirerek, İran'a yönelik balistik füze yaptırımlarını sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti.
İran'ın balistik füze ve teknoloji transferlerine yönelik Birleşmiş Milletler yaptırımlarının 18 Ekim'de sona ermesi beklenirken, İngiltere, Fransa ve Almanya, Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı Josep Borrell'e gönderdikleri ortak mektupta, balistik füze yaptırımlarını sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti.
Borrell yaptığı yazılı açıklamada, İngiltere, Fransa ve Almanya'dan İran'ın nükleer anlaşmaya dair sorumlulukları hakkında endişeleri kaydeden bir mektup aldığını belirterek, "Bugün Fransa, Almanya ve İngiltere Dışişleri Bakanlarından Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın uygulanmasına ilişkin bir mektup aldım. İran'ın anlaşma kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediğine dair endişelerini kaydettiklerini ve 14 Ocak 2020 tarihli beyanımda da belirtildiği gibi bu konuyu JCPOA Anlaşmazlık Çözüm Mekanizması kapsamında Ortak Komisyona havale ettiklerini hatırlatıyorlar. Dışişleri Bakanları, İran'ın 2019'dan bu yana anlaşma şartlarına uymadığını belirtiyor ve bu durumun nükleer anlaşmanın Anlaşmazlık Çözüm Mekanizması aracılığıyla çözülmediğini düşünüyor. 18 Ekim 2023 itibariyle daha fazla yaptırımın kaldırılmasına ilişkin adımları atmama niyetlerini ifade ediyorlar'' ifadelerini kullandı.
İran Nükleer anlaşmasında koordinatör rolü üstlenen AB adına mektubu anlaşmanın diğer taraflarına ulaştırdığını belirten Borrell, anlaşmaya dönülmesi için yoğun çaba harcamaya devam edeceğinin altını çizdi. Borrell, "Talep edildiği üzere mektubu diğer JCPOA'nın katılımcılarına, yani Çin, İran ve Rusya'ya dağıttım. Koordinatör olarak ileriye dönük süreçte tüm JCPOA katılımcılarına danışacağım. Tamamen kararlılığımı sürdürüyorum ve JCPOA'nın restorasyonu ve anlaşmanın tam olarak uygulanmasının yeniden başlatılması için çalışmak için hiçbir çabadan kaçınmayacağım'' dedi.
BM yaptırımları
BM yaptırımlarının sona ermesi halinde, İran'ın nükleer silah taşıma kapasitesine sahip olacak şekilde tasarlanmış balistik füze araştırma, geliştirme ve üretimi üzerindeki kısıtlamalar ve İran'ın 300 kilometre veya daha fazla menzile sahip füze ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere füzeyle ilgili teknolojilerin ithalat ve ihracatı üzerindeki ambargo sona erecek.
Nükleer anlaşmaya dönüş müzakereleri
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015 yılında "Kapsamlı Ortak Eylem Planı" adı verilen ve İran nükleer faaliyetlerinin denetlenmesini içeren anlaşma imzalanmıştı. Eski ABD Başkanı Donald Trump 2018 yılında tek taraflı olarak anlaşmadan çekilmiş, İran yönetimi de nükleer faaliyetlerini anlaşma öncesine döndürmüştü. Bunun üzerine ABD yönetimi, İran'ı ağır ekonomik yaptırımlarla hedef almıştı. Nükleer anlaşmaya dönüş için Avusturya'nın başkenti Viyana'da Nisan 2021'de İran, Fransa, Rusya, Çin, İngiltere ve Almanya arasında müzakerelere başlanmıştı. ABD Başkanı Joe Biden'ın Kasım 2021'de göreve başlamasıyla ABD'nin de anlaşmaya dönmesi için görüşmeler yürütülüyordu. Avrupa Birliği ile İran arasında JCPOA'nın yeniden canlandırılması hakkındaki görüşmeler, geçtiğimiz sene ağustos ayında ABD heyeti doğrudan katılmasa da Avusturya'nın başkenti Viyana'da başlamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-gocmen-cocuklari-tartisiyor-cinsel-suclularin-tutuldugu-hapse-gonderildiler-iddiasi
|
İngiltere göçmen çocukları tartışıyor: 'Cinsel suçluların tutulduğu cezaevine gönderildiler' iddiası
İngiltere'de yaşları yanlış tespit edilen göçmen çocuklar, yetişkin hapishanesine gönderildi. Çocukların cinsel suçluların da kaldığı hapishanede tutulduğunu bir sivil toplum kuruluşu ortaya çıkardı.
Kaçak göçmenlere yönelik sert politikalar İngiltere, attığı son adımla tepki çekti. İçişleri Bakanlığı'nın çocuk yaştaki göçmenleri cinsel suçluların da bulunduğu yetişkin hapishanesine gönderdiği ortaya çıktı. Tehlikeli bir bot yolculuğuyla Manş Denizi'ni yanlarında refakatçileri olmadan aşan bir grup çocuk, içişleri bakanlığı yetkilileri tarafından "yetişkin olarak" değerlendirildi ve Kent şehrinde bulunan HMP Elmey Hapishanesi'ne gönderildi. Hapishane yetkilileri tesiste cinsel suçlardan hüküm giymiş 70 kişinin olduğunu açıklamıştı.
İngiliz The Guardian gazetesine haberine göre, kaçak göçmen girişlerini engellemek için yasalarını son dönemde sıkılaştıran İngiltere'de, ada ülkesine ulaşan çocuklara yetkililer tarafından "hızlı yaş tespiti" yapılıyor. Sivil toplum kuruluşlarının "keyfi" olarak nitelendirdiği uygulama yüzünden yetişkin hapishanelerine gönderilen çocukların sayısının gittikçe arttığı değerlendiriliyor. Yaşları hakkında ihtilaf bulunan yaklaşık 1000 çocuk olduğunu belirten "Humans For Rights Network" isimli sivil toplum kuruluşu, şimdiye kadar çoğu Sudan ve Güney Sudanlı 14 göçmen çocuğun hatalı şekilde yetişkin olarak değerlendirilip Elmey Hapishanesi'ne gönderildiğini tespit etti.
STK yetkilisi Maddi Harris, hapishaneye gönderilen çocukların "göçmenlik görevlilerinin yaşları hakkında verdiği keyfi karara itiraz etmelerinin engellendiğini" belirterek "Çocuklar cezaevinde geçirdikleri sürede uyuyamadıklarını ve orada neden tutulduklarını anlamadıklarını söylüyorlar" dedi.
İngiltere'ye vardıklarında göçmenlik görevlileri tarafından yetişkin olarak sınıflandırılanların yarısının gerçekte çocuk olduğu anlaşıldı. Göçmen Çocuklar İçin Eşit Adalet organizasyonunun direktörü Syd Bolton, "Yaş değerlendirmesi, prosedürlerle ilgili en korkunç araçlara dönüştü" dedi. Bolton, uygulamayı "genç sığınmacıların çocuk hizmetlerine erişiminin engellenmesi" olarak gördüğünü söyledi.
İngiltere'nin yalnız erkek göçmenleri barındırdığı Bibby Stochkolm gemisinde kalanlar, hükümete bir mektup yazarak "güvenlik ve destek" talebinde bulundu. 39 Kaçak Göçmen gemide kısa süre kaldıktan sonra içme suyunda lejyonella bakterisi tespit edilmesi üzerine bir otele yerleştirilmişlerdi. Kaldıkları otelde bir mektup kaleme alan göçmenler, "yalnızlık ve izolasyondan" şikayet ederek hükümetten "güvenli yaşam için destek" istedi. "Bizler ortaya çıkan zorluklardan bıkmış ve artık onlarla yüzleşecek güce sahip olmayan bireyleriz" denilen mektupta, gemide bir göçmenin intihar etmeye kalkıştığı da kaydedildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-isvece-gidecek-vatandaslarina-seyahat-uyarisinda-bulundu
|
İngiltere, İsveç'e gidecek vatandaşlarına seyahat uyarısında bulundu
İngiltere, İsveç'e gidecek vatandaşlarına "terör saldırıları olabileceğini belirterek" seyahat uyarısında bulundu.
İngiltere, Pazar günü İsveç'e gidecek vatandaşlarına İslam karşıtı kişiler tarafından ülkede gerçekleştirilen Kuran yakma eylemlerinin Müslümanları kızdırması nedeniyle "terör saldırıları olabileceğini belirterek" seyahat uyarısında bulundu.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, güncellediği seyahat tavsiyesinde İsveçli yetkililerin başarılı bir şekilde "planlanan bazı saldırıları önlediğini ve çeşitli tutuklamalar gerçekleştirdiğini" aktardı.
Vatandaşlarına "ihtiyatlı" olmaları gerektiğini belirten İngiltere, saldırıların yabancıların sık ziyaret ettiği yerlerde gerçekleşebileceği uyarısında bulundu.
İsveç'in ulusal güvenlik danışmanı olan Henrik Landerholm, İngiltere'nin yaptığı bu uyarının farkında olduklarını belirten açıklamasında, 19 Temmuz'da Irak'taki büyükelçiliklerinin hedef alındığını, 9 Ağustos'ta Lübnan'daki büyükelçiliklerine saldırı teşebbüsü gerçekleştirildiğini ve 1 Ağustos'ta İzmir'deki İsveç Fahri Konsolosluğu çalışanının silahlı saldırıya uğradığını hatırlatarak İsveç'e karşı saldırı tehdidinin yükseldiğini teyit etti.
ABD de "terör saldırıları olabileceğini" aktararak İsveç'e karşı seyahat tavsiyesini yenilemişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-krali-3-charlesa-iskocya-ziyaretinde-protesto-benim-kralim-degil
|
İngiltere Kralı 3. Charles'a İskoçya ziyaretinde protesto: 'Benim kralım değil!'
İngiltere Kralı 3. Charles, taç giymesinin ardından İskoçya'ya düzenlediği ziyaret sırasında monarşi karşıtları tarafından protesto edildi.
İngiltere Kralı 3. Charles, geçtiğimiz mayıs ayında taç giymesinin ardından İskoçya'ya düzenlediği ziyaret sırasında monarşi karşıtlarının hedefi oldu. Kral Charles, başkenti Edinburgh'taki St. Giles Katedrali'ne gittiği sırada yol kenarında toplanan ve ellerinde "Benim kralım değil" yazılı dövizler taşıyan monarşi karşıtları tarafından protesto edildi.
Monarşi karşıtları sık sık "Benim kralım değil" sloganı atarken, protestolar sırasında güvenlik bariyerini aşmaya çalıştıkları iddiasıyla 2 gösterici ise gözaltına alındı.
Edinburgh'ta düzenlenen törende Kral Charles'ın taç giymesini kutlamak ve İskoçya'nın da kralı olduğunu sembolize eden ancak takılmayan İskoçya Tacı sunuldu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-savunma-bakani-ben-wallace-istifa-etti
|
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace istifa etti
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace'ın istifa ettiğini duyurmasının ardından Grant Shapps yeni Savunma Bakanı olarak atandı.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'a istifasını sundu. İstifa mektubunda geçtiğimiz ay görevinde 4'üncü yılına girdiğini hatırlatan Wallace, aynı zamanda farklı bakanlıklarda toplam 9 yıl görev yaptığını belirtti. Wallace "Bu büyük ülkeyi koruma ve vatandaşlarını güvende tutma görevinde size ve seleflerinize hizmet etme ayrıcalığına sahip oldum. Bildiğiniz gibi bu hizmet, 7/24 görev yapma sorumluluğunu taşıyor. Hem Güvenlik Bakanı hem de Savunma Bakanı olarak görev yaptığım dönemde, hükümetin çeşitli tehdit ve olaylara karşı müdahalesine katkıda bulundum" ifadelerini kullandı. Orduya katıldığı günden bu yana kendisini ülkesine hizmet etmeye adadığını kaydeden Wallece, ancak bu bağlılığın ailesi ve kendisi için bir bedeli olduğunu ifade ederek istifa etme kararı aldığını kaydetti. Artık hayatında ihmal ettiği alanlara yatırım yapmak istediğini aktaran Wallece, "Yeni fırsatları keşfetme zamanım geldi" dedi.
İngiltere Başbakanı Sunak, Wallace'ın istifasını kabul ederek, bulunduğu görevlerden dolayı kendisine teşekkür ettiğini ifade etti.
İngiltere'de savunma bakanlığından boşalan koltuğa Enerji Güvenliği ve Sıfır Emisyondan Sorumlu Bakan 54 yaşındaki Grant Shapps atandı. Başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, Kral III. Charles'ın atamayı onayladığı belirtildi. Shapps, enerji güvenliği, ulaştırma, içişleri, ticaret bakanı olarak görev yapmıştı.
Shapps'ın göreve gelmesinin ardından İngiltere'nin Rusya ile savaşta Ukrayna'ya yönelik politikasının devam etmesi ön görülüyor.
Ben Wallace, geçtiğimiz ay görevinden istifa etmek istediğini ve bir sonraki dönemde milletvekili adayı olmayacağını söylemişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-savunma-bakani-wallace-kararini-verdi-birakiyor
|
İngiltere Savunma Bakanı Wallace kararını verdi: Bırakıyor!
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, gelecek seçimlerde parlamentoda milletvekili olarak yer almayacağını açıkladı.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, ülkede yapılacak seçimlere yönelik açıklamalarda bulundu. Bakan Wallace İngiltere'de yapılacak bir sonraki seçimlerde parlamentoda yer almayacağını ve milletvekilliğini bırakacağını söyledi. Wallace ayrıca yeni kabine değişikliğinde bakanlık görevinden istifa edeceğini ve kabineden ayrılacağını belirtti.
İktidardaki Muhafazakar Parti'nin üyelerinden biri olan 53 yaşındaki Wallace, 2005 yılından beri milletvekilliği görevini yürütüyor. Muhafazakar Parti'nin etkin siyasetçilerden biri olan Wallace, ülkede 4 yıldır savunma bakanı olarak çalışıyor.
İngiltere'de genel seçimlerin ise önümüzdeki 18 ay içerisinde yapılması bekleniyor. Hindistan kökenli Rishi Sunak'ın başbakanlık yaptığı ülkede Eylül ayında yeni kabine değişikliğinin yapılması planlanıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltere-wagneri-teror-orgutu-ilan-etmeye-hazirlaniyor
|
İngiltere, Wagner'i 'terör örgütü' ilan etmeye hazırlanıyor
İngiliz hükümeti, Rusya'daki paralı asker şirketi Wagner'i "terör örgütü" ilan etmeye hazırlanıyor. Bu adımın ardından Wagner'e katılmak veya şirketi desteklemek suç sayılacak.
Parlamento'ya sunulması beklenen yasa tasarısı, Wagner'in varlıklarına el koymaya da imkan tanıyacak.
İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, Wagner'in "vahşi ve yıkıcı" olduğunu söyledi ve ekledi:
"Wagner Putin Rusyası'nın bir askeri aracı. Afrika ve Ukrayna'daki faaliyetleri küresel güvenliğe bir tehdit.
"Şirketin istikrarsızlaştırıcı faaliyetleri yalnızca Kremlin'in siyasi çıkarlarına hizmet ediyor."
Yasanın İngiltere Parlamentosu'ndan geçmesinin ardından şirkete yardım edenlere 14 yıla kadar hapis veya 5 bin sterline kadar para cezası verilebilecek.
İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi de bir süredir Wagner'in "terör örgütü" ilan edilmesini talep ediyordu.
Dışişleri Bakanlığı ise Wagner'e karşı çeşitli yaptırımlar uygulamış, şirket yöneticilerinin varlıklarının dondurulmasına karar vermişti.
Wagner, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yanı sıra Suriye ve Libya ile Mali gibi Afrika ülkelerinde de kritik roller oynadı.
Wagner savaşçılarına, cinayet ve işkence gibi suçlamalar yöneltildi.
ABD, 2020'de Wagner'in Libya başkenti Trablus etrafına mayın döşediğini açıklamıştı.
Temmuz'da ise İngiltere Wagner'in Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde işkence ve infazlardan sorumlu olduğunu belirtmişti.
Grubun geleceği, bu yaz Rusya'ya karşı başarısız isyanlarının ardından belirsizliğe düşmüştü.
Şirketin kurucusu Yevgeni Prigojin ise 23 Ağustos'ta bindiği uçağın düşmesi sonucu şüpheli şekilde ölmüştü.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-3-bulgaristan-vatandasi-rusya-adina-casusluk-yaptiklari-suphesiyle-gozaltina-alindi
|
İngiltere'de 3 Bulgaristan vatandaşı, Rusya adına casusluk yaptıkları şüphesiyle gözaltına alındı
İngiltere'de geniş kapsamlı bir ulusal güvenlik soruşturmasında, ülkede ikamet eden üç kişi Rusya için casusluk yaptıkları şüphesiyle gözaltına alındı.
3 kişi, Devlet Sırları Yasası kapsamında anti terör birimlerince gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerin Rus güvenlik servisi için çalıştığı iddia ediliyor.
Üç şüpheliye, "kötü niyetle" sahte kimlik taşıma suçlaması yöneltildi.
Bu amaçla kullanılan belgeler arasında İngiltere, Bulgaristan, Fransa, İtalya, İspanya, Hırvatistan, Slovenya, Yunanistan ve Çek Cumhuriyeti için pasaportlar, kimlik kartları ve diğer belgeler bulunuyor.
Londra Polis Teşkilatı'na bağlı terörle mücadele ve casusluktan sorumlu dedektiflerinin yürüttüğü soruşturmada devlet sırlarının ve resmi bilgilerin korunmasına yönelik yasa kapsamında gözaltına alınan şüpheliler şunlar:
-Orlin Roussev (45) - Norfolk
-Biser Dzhambazov (41) Londra
-Katrin Ivanova (31) Londra
Üç şüphelinin yıllardır İngiltere'de yaşadığı ve çeşitli işlerde çalıştıkları belirtiliyor.
Roussev'in geçmişte Rusya'da iş anlaşmaları bulunduğu, İngiltere'ye 2009 yılında taşındığı ve üç yıl finansal hizmetlerde teknik bir görevde çalıştığı belirtiliyor.
LinkedIn profilinde, daha sonra iletişim veya elektronik sinyallerin dinlenmesini içeren sinyal istihbaratıyla ilgili bir işletmeye sahip olduğu bilgisi yer alıyor.
Roussev profilinde, bir zamanlar Bulgaristan Enerji Bakanlığı'nda danışman olarak görev yaptığını da belirtiyor.
Dzhambazov ve Ivanova ise Londra'nın kuzey batısındaki Harrow bölgesinde yaşıyor ve eski komşuları onları çift olarak tanımlıyor.
Dzhambazov hastanelerde şoför olarak çalışırken, Ivanova da LinkedIn profilinde özel bir sağlık şirketinde laboratuvar asistanı olarak çalıştığını belirtiyor.
Yaklaşık on yıl önce İngiltere'ye taşınan çift, buradaki Bulgaristan kökenlilere "İngiliz toplumunun kültür ve normlarını" tanıtmak da dahil olmak üzere çeşitli hizmetler sunan bir dernek işletiyordu.
İnternette yer alan Bulgaristan devlet belgelerine göre, çift aynı zamanda Londra'da, yurtdışında yaşayan vatandaşların Bulgaristan seçimlerinde oy kullanmalarını sağlayan seçim komisyonları için de çalışmış.
Komşuları, Harrow'daki evlerinde dedektiflerin bir haftadan fazla bir süre boyunca birçok polisle arama yaptıklarını söyledi.
Henüz suçlamaları kabul etmeyen üç sanığın Ocak ayında Londra'da mahkemeye çıkmaları bekleniyor.
Terörle mücadele polisi, başta Rusya olmak üzere, şüpheli devlet tehditleri ve casusluk için harcadıkları zamanın arttığına dair son dönemlerde kamuoyuna açıklamalarda bulunuyordu.
Son yıllarda Rus istihbaratının İngiltere'deki operasyonları arttı.
2018 yılında Rus ajanlar, Salisbury kentinde eski çifte ajan Sergei Skripal ve kızı Yulia'yı ölümcül sinir gazı Noviçok kullanarak öldürmeye teşebbüs etti. İkili ve olaya müdahale eden dedektif Nick Bailey hastanede tedavi altına alınmıştı.
2006'da ise eski Rus istihbarat subayı Aleksander Litvinyenko, Rus devleti için çalıştıkları belirtilen suikastçılar tarafından Londra'da zehirlenerek öldürülmüştü.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-bir-kisi-kendini-buckingham-sarayinin-kapilarina-kelepceledi
|
İngiltere'de bir kişi kendini Buckingham Sarayı'nın kapılarına kelepçeledi
İngiltere'nin başkenti Londra'da bir kişi, kendini Buckingham Sarayı'nın kapılarına kelepçeledi. 30'lu yaşlarda olduğu tahmin edilen ve kendisine zarar vermekle tehdit eden kişinin, saatler süren ikna faaliyetlerinin ardından hastaneye kaldırıldığı ve gözaltına alındığı açıklandı.
İngiliz polisinden yapılan açıklamaya göre, yerel saatle 17.23 civarında kraliyet konutu Buckingham Sarayı'na yaklaşan bir kişi, bir süre sonra kendisini sarayın kapılarına kelepçeledi.
30'lu yaşlarda olduğu tahmin edilen kişi, kendisine zarar verme tehdidinde bulundu.
Sosyal medyada paylaşılan bir görüntüde de şapkalı ve güneş gözlüklü kişinin sol elini kapılara kelepçelediği ve polisin uzaktan bu kişiyle konuştuğu görülüyor.
Polisin saatler süren ikna çalışmaları sonrasında, Buckingham Sarayı'na kendini kelepçeleyen kişi gözaltına alınmadan önce hastaneye kaldırıldı.
İngiltere'de 2 Mayıs tarihinde Buckingham Sarayı'na ait araziye av tüfeği fişeği fırlattığı şüphesiyle bir kişi gözaltına alınmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-birminghamin-belediye-meclisi-iflas-ettigini-ilan-etti
|
İngiltere'de Birmingham'ın Belediye Meclisi, iflas ettiğini ilan etti
İngiltere'nin büyük kentlerinden biri olan Birmingham'ın Belediye Meclisi, bugün 760 milyon Poundluk 'eşit ücret ödemeleri' sebebiyle iflas ettiğini duyurdu.
Avrupa'nın en büyük yerel yönetimlerinden biri olan Birmingham Belediye Meclisi bugün yaptığı açıklamada "Meclis, hala bugüne kadar tahakkuk eden eşit ücret yükümlülüğünü (650 milyon ile 760 milyon arasında) finanse etmesi gereken bir konumda, ancak bunu yapacak kaynaklara sahip değil" denildi.
Açıklamada, yetkililerin halihazırda mevcut olan harcama kontrollerini sıkılaştıracağını ancak iflasın, savunmasız kişilerin korunması ve yasal hizmetler dışındaki tüm yeni harcamaların derhal durdurulması gerektiği anlamına geldiği vurgulandı.
Belediyede çalışan ve çoğunluğu kadın olan yüzlerce kişi, 2012 yılında Yüksek Mahkemeye başvurarak erkek egemen rollerde çalışan personele verilen ikramiyeleri alamadıklarını beyan etmişti. Yüksek Mahkeme ise 'ayrımcılık' sebebiyle çalışanlar lehine karar vermiş ve Belediye Meclisini 'eşit ücret talepleri' adı altında bu görevlerdeki çalışanlara ikramiye ödenmesine hükmetmişti. Birmingham Belediye Meclisi, şimdiye kadar bu konuda hak sahiplerine 1.1 milyar poundluk ödeme yapmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-casusluk-soku-3-kisi-tutuklandi
|
İngiltere'de casusluk şoku! 3 kişi tutuklandı
İngiltere'de Rusya adına casusluk yaptıkları şüphesiyle 3 Bulgaristan vatandaşının geçtiğimiz şubat ayında tutuklandıkları ortaya çıktı.
İngiltere'de 3 Bulgaristan vatandaşının geçtiğimiz şubat ayında Rusya adına casusluk yaptıkları şüphesiyle tutuklandığı ortaya çıktı. Şüphelilerin ve büyük bir ulusal güvenlik soruşturmasıyla bağlantılı olarak sahte kimlik belgelerini "uygunsuz niyetle" bulundurmak ve Rus güvenlik servisleri için çalışmakla suçlandığı ifade edildi. Resmi Sırlar Yasası kapsamında tutuklanan 3 şüphelinin daha sonra Kimlik Belgeleri Yasası kapsamında suçlandığı belirtildi.
Şüphelilerden ele geçirilen belgeler arasında İngiltere, Bulgaristan, Fransa, İtalya, İspanya, Hırvatistan, Slovenya, Yunanistan ve Çekya için pasaportlar, kimlik kartları ve diğer belgeler yer alıyor.
Tutuklanan 45 yaşındaki Orlin Roussev, 41 yaşındaki Bizer Dzhambazov ve 31 yaşındaki Katrin Ivanova'nın uzun yıllardır İngiltere'de yaşadıkları ve çeşitli işlerde çalıştıkları aktarıldı. Roussev'in Rusya'da iş anlaşmaları yaptığı ifade edilerek, eskiden Bulgaristan Enerji Bakanlığında danışman olarak görev yaptığı belirtildi.
Üç şüphelinin gelecek yıl ocak ayında başkent Londra'da yargılamalarına başlanacağı açıklanırken, şüphelilerin henüz kendilerine yöneltilen suçlamalara itiraz etmedikleri aktarıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-kaos-ucuslar-kisitlandi-uyari-yapildi
|
İngiltere'de kaos: Uçuşlar kısıtlandı, uyarı yapıldı....
İngiltere Ulusal Hava Trafik Hizmetleri, Birleşik Krallık hava trafik kontrol sistemlerinde "teknik bir sorun" yaşandığını açıkladı. Havayolları, teknik arıza nedeniyle uçuş gecikmeleri konusunda uyarı yayınladı.
İngiltere Ulusal Hava Trafik Hizmetleri "teknik sorunlar" yaşadığını ve güvenliği korumak için trafik akışı kısıtlamaları uyguladığını söyledi.
"Mühendisler hatayı bulup düzeltmek için çalışıyor. Bunun neden olabileceği rahatsızlıktan dolayı özür dileriz." denildi.
Sorunlara neyin sebep olduğu veya düzeltilmesinin ne kadar süreceği hakkında daha fazla bilgi verilmedi.
Daha öncesinde Havayolu şirketi Loganair, uçuşlarda aksamaya neden olan bir arıza olduğunu duyurmuştu.
I ngiltere hava trafik kontrol sağlayıcısı Nats, "Şu anda teknı k bı r sorun yaşıyoruz ve güvenlı ğı korumak ı çı n trafı k akış kısıtlamaları uyguluyoruz" dedi.
İskoçya merkezli havayolu şirketi Loganair'den yapılan açıklamada, "Bu sabah Birleşik Krallık hava trafik kontrol bilgisayar sistemlerinde ağ çapında bir arıza meydana geldi. İskoçya içi uçuşların çoğunu yerel koordinasyon temelinde ve en az aksaklıkla gerçekleştirebileceğimizi ummakla birlikte, kuzey-güney ve uluslararası uçuşlarda gecikmeler yaşanabilir" denildi.
İngiliz medyasında ise ülkenin hava sahasının kapandığı ve uçuşların durduğu iddiaları yer aldı.
Ocak 2023'te ABD Sivil Havacılık Dairesi, hava trafik kontrol sistemi NOTAMS'daki teknik arıza sebebiyle tüm iç hat uçuşlarını durdurduğunu duyurmuştu. Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre yaşanan olayın bir siber saldırı olmadığını belirtmişti.
Daha sonra ABD Sivil Havacılık Dairesi, 'personelin birincil veri tabanı ile yedek veri tabanı arasındaki senkronizasyonu düzeltmek için çalışırken yanlışlıkla dosyaları sildiğini' belirtmiş ve bu nedenle sistemin arıza verdiğini açıklamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-otomobil-okula-daldi-yaralilar-var
|
İngiltere'de otomobil okula daldı: Yaralılar var
İngiltere'nin başkenti Londra'daki Wimbledon bölgesinde bir ilkokula otomobil daldı. Polis, yaralılar olduğunu duyurdu.
Olay, Wimbledon bölgesindeki Camp Caddesi'nde meydana geldi. Polis, otomobilin caddede bulunan bir ilkokula daldığını duyurdu. Merton Semti Polis Departmanı'ndan yapılan açıklamada, "Birkaç kişinin olay yerinde tedavisi sürüyor. Gelişmeleri paylaşacağız" denildi. Öte yandan Londra İtfaiyesi ve Londra Ambulans Servisi'nin de olay yerine intikal ettiği belirtildi.
Merton Polis Departmanı, yaptığı açıklamada, olayın terörle ilişkilendirilmediğini belirterek, "Bu olayı terörle bağlantılı olarak değerlendirmiyoruz. Yaşananların tam olarak anlaşılabilmesi için bir soruşturma yürütülmektedir" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-sunakin-partisi-ara-secimlerde-uc-secim-bolgesinden-ikisini-kaybetti
|
İngiltere'de Sunak'ın partisi ara seçimlerde üç seçim bölgesinden ikisini kaybetti
İngiltere'de iktidardaki Muhafazakar Parti, üç bölgede düzenlenen ara seçimlerde parlamentodaki iki sandalyesini kaybetti ancak Boris Johnson'ın boşalan sandalyesini İşçi Partisi'ne kaptırmadı
İngiltere'de Başbakan Rishi Sunak'ın iktidardaki Muhafazakar Partisi, ara seçimlerde iki seçim bölgesini kaybetti ancak Eski Başbakan Boris Johnson'ın parlamentodaki sandalyesini az farkla da olsa korumayı başardı.
Muhafazakarların Johnson'ın seçim bölgesinde elde ettiği zafer Sunak'a, gelecek yıl yapılması beklenen ulusal seçimler öncesinde yüksek enflasyonu düşürmeyi ve hayat pahalılığı krizini hafifletmeyi vadeden ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin anketlerdeki yükselişini durdurmaya çalışması için alan sağladı.
İşçi Partisi, daha önce Muhafazakarlar için güvenli bir bölge olarak görülen İngiltere'nin kuzeydoğusundaki Selby ve Ainsty'de çoğunluğu elde etmeyi başararak parlamentoda sandalye kazandı.
İşçi Partisi lideri Keir Starmer bu zaferin "değişim talebinin ne kadar güçlü olduğunu" gösterdiğini söyledi.
Üç seçim bölgesinde yapılan ara seçimlerde Muhafazakarlar için bir diğer kayıp da Somerset bölgesinde yer alan Somerton ve Frome seçim bölgesinde yaşandı. Liberal Demokrat Parti burada yapılan oylamada 11 binden fazla oy farkıyla parlamentodaki sandalyeyi kazandı.
Muhafazakar Parti, Johnson'ın seçim bölgesi Uxbridge ve Güney Ruislip'i 500'den az bir oy farkıyla koruyarak Sunak'ın yarım yüzyıldan fazla bir süredir tek bir günde üç ara seçim kaybeden ilk İngiliz lider olmaktan kurtulmasını sağladı.
Muhafazakarların, yüksek enflasyon, ekonomik durgunluk ve devlet tarafından işletilen sağlık hizmetini kullanmak için uzun bekleme süreleri gibi nedenlerle parlamentodaki üç sandalyeyi de kaybedebileceği konuşuluyordu.
Muhafazakar Parti Başkanı Greg Hands, iki kayıptan dolayı hayal kırıklığına uğramış olsa da genel sonuçların "seçmenlerin İşçi Partisi'nin iktidarda olmasından ve işleri kötü yönetmesinden hoşlanmadığını" gösterdiğini söyledi.
İşçi Partisi anketlerde Muhafazakar Parti karşısında yaklaşık 20 puan farkla önde görünüyor ve bu da iktidar partisinin üst üste beşinci genel seçimi kazanmakta zorlanacağını gösteriyor.
Ancak İşçi Partisi'nin Uxbridge'deki kaybı anketlerdeki liderliğinin bir sonraki seçimde parlamentoda net bir çoğunluğa dönüşmeyebileceğini gösteriyor.
Uxbridge ara seçimleri, Johnson'ın koronavirüs salgını sırasında Downing Street'te düzenlenen partilerle ilgili yanıltıcı beyanlarda bulunduğunun tespit edilmesinin ardından geçen ay parlamentoyu terk etme kararı alması nedeniyle düzenlendi.
İşçi Partisi'in 4 bin oy farkla kazandığı Selby ve Ainsty'de ara seçim kararı, Johnson'ın parlamentodaki müttefikinin eski başbakanla dayanışma için istifa etmesi nedeniyle alındı.
Liberal Demokratların kazandığı Somerton ve Frome'un parlamento koltuğu, milletvekilinin cinsel taciz ve kokain kullanımı iddiaları üzerine istifa etmesiyle boşaldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingilterede-tehlikeli-kopek-irklarinin-yasaklanmasi-gundemde
|
İngiltere'de tehlikeli köpek ırklarının yasaklanması gündemde
İngiltere'de Amerikan Bully 'XL' ırkından bir köpeğin 11 yaşındaki küçük bir kıza saldırmasından sonra İngiltere İçişleri Bakanlığı, bu ırkın yasaklanması için çalışmalara başladı.
İngiltere'de bir Amerikan Bully 'XL' köpeğin 11 yaşındaki bir çocuğa ve çevredekilere saldırma görüntülerinin sosyal medyada yayılması sonrasında açıklama yapan İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, bu ırkın yasaklanması için çalışmalara başladıklarını duyurdu. Amerikan Bully XL ırkı köpekler, İngiltere'de daha önce de küçük çocuklar dahil olmak üzere insanlara saldırmış ve ülkede tepki toplamıştı.
İçişleri Bakanı Suella Braverman, en son saldırıyla ilgili açıklama yaparak "Bu çok korkunç. American XL Bully, topluluklarımız, özellikle de çocuklar için açık ve ölümcül bir tehlikedir. Bu şekilde devam edemeyiz. Bunların yasaklanması konusunda acil tavsiyelerde bulundum" dedi.
İngiltere'de hayvan refahı için çalışan Hayvanlara Zulmü Önleme Kraliyet Derneği, ırkların yasaklanmasının suçluların gözünde bu ırkları daha değerli yaptığını vurgulayarak şu açıklamayı yaptı;
"Bunlar büyük, güçlü köpeklerdir ve bu da ciddi yaralanmalara neden olabilecekleri anlamına gelir. Ancak doğası gereği saldırgan değillerdir. Ne yazık ki, bu köpekler birçok sahibi için saldırgan davranışları teşvik eden bir meta haline geldi ve bunun değişmesi gerekiyor."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltereden-mahsa-amini-adimi-ust-duzey-iranli-yetkililere-yaptirim
|
İngiltere'den Mahsa Amini adımı: İranlı yetkililere yaptırım!
İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Mahsa Amini'nin ölüm yıl dönümünde İran İslami İrşad ve Kültür Bakanı Mohammad Mehdi Esmaili, İran İslami İrşad ve Kültür Bakan Yardımcısı Mohammad Hashemi, Tahran Belediye Başkanı Alireza Zakani ve İran Polis Sözcüsü Saeed Montazer Al-Mahdi'ye yaptırım uygulanması kararı verildiği kaydedildi.
İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, İranlı Mahsa Amini'nin ölüm yıl dönümü öncesi yayınladığı mesajında İranlı kadınların cesaretini övdü. İngiltere'nin İran halkı ile dayanışma içinde olduğunu kaydeden İngiliz Bakan, ABD, Kanada, Avustralya ve İngiltere tarafından İranlı yetkili ve kurumlara ortak yaptırımlar açıkladı. Cleverly açıklamada, "Mahsa Amini'nin trajik ölümünün yıl dönümünde temek özgürlükler için verdikleri mücadelede İran kadınlarını cesaretlerinden dolayı kutluyorum. İran'ın bugünkü baskıcı yasalarından sorumlu olanlara yönelik yeni yaptırımlar Birleşik Krallık ve ortaklarının İran halkı ile dayanışma içinde olmaya ve kendi halkına uyguladığı baskının engellenmesini haykırmaya devam edeceğine açık bir mesajdır" ifadelerini kullandı.
Açıklamada, İran İslami İrşad ve Kültür Bakanı Mohammad Mehdi Esmaili, İran İslami İrşad ve Kültür Bakan Yardımcısı Mohammad Hashemi, Tahran Belediye Başkanı Alireza Zakani ve İran Polis Sözcüsü Saeed Montazer Al-Mahdi'ye yaptırım uygulanması kararı verildiği kaydedildi. Ayrıca açıklamada, yaptırım kararının İranlı kadınlara kıyafet zorunluluğu getirilmesi, kıyafet zorunluluğuna uymayan kadınların polis tarafından tehdit edilmesi ve cezalar verilmesine yönelik uygulamalar nedeniyle alındığı aktarıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/ingiltereden-vatandaslarina-isvec-uyarisi
|
İngiltere'den vatandaşlarına İsveç uyarısı
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, İsveç'e seyahat eden vatandaşlarını muhtemel terör saldırıları konusunda uyarıda bulundu.
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik provokatif saldırıların ardından İngiltere, İsveç'e seyahat eden vatandaşlarını "terör saldırısı" konusunda uyardı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsveç makamlarının planlanan bazı saldırıları başarıyla engellediğini ve tutuklamalar yaptığı belirtilerek, İngilizlerden tetikte olmaları istendi.
çıklamada, teröristlerin yabancılar tarafından ziyaret edilen yerlere saldırı düzenlemesinin çok muhtemel olduğu aktarıldı.
Öte yandan, ABD'de İsveç'e yönelik seyahat uyarısı yayınlayarak, Terör Saldırısı uyarısında bulunmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iran-aksa-tufani-israilin-yenilebilir-oldugunu-gostermistir
|
İran: "Aksa Tufanı, İsrail'in yenilebilir olduğunu göstermiştir"
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu nedeniyle Filistinlileri ve Hamas'ı tebrik ederek, "Aksa Tufanı İsraillilerin yenilebilir olduğunu bir kez daha göstermiştir" dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın İsrail'e yönelik başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu'na destek mesajı verdi. İsrail'e karşı operasyonun "kahramanca" gerçekleştiğini belirten Kenani, "Aksa Tufanı Operasyonu, işgal topraklarında işgale karşı verilen silahlı mücadelede ve direnişte yeni bir sayfa açmıştır" dedi. Kenani, Filistinlileri ve Hamas'ı başlatılan operasyon nedeniyle tebrik ederek, "Aksa Tufanı Operasyonu, İsraillilerin yenilebilir olduğunu bir kez daha göstermiştir" ifadesini kullandı. İsrail'in 2006 yılında Lübnan'da ve 2000 yılında Gazze'de direniş grupları karşısında geri çekildiğini ve yenildiğini kaydeden Kenani, İsrail'in yenilmezlik efsanesinin kırıldığını söyledi.
Kenani, "Son yıllarda Gazze'yi hedef almaya çalışan İsrail'in her seferinde gafil avlandığını ve geri çekilmek zorunda kaldığını gördük. Her askeri operasyonlarında dayanıklılıkları azaldı. Hamas'ın bu operasyonu Filistin direniş gruplarının kendilerine güvendiklerini ve işgal rejimine karşı çok yönlü özel operasyonlar gerçekleştirebildiklerini göstermiştir. Bu operasyon da Siyonistleri gafil avlamıştır" dedi.
Hamas'ın "Aksa Tufanı Operasyonu" sonrası İran meclisinde milletvekillileri Hamas'a destek amacıyla "Filistin'e selam olsun" ve "Kahrolsun İsrail" sloganları attı. Meclis açık oturumunda slogan atmaya başlayan milletvekilleri, meclis kürsünü önünde toplanarak Filistin'e destek mesajı verdi.
İsrail Ulusal Acil Servisi, Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu'nda en az 40 İsraillinin öldüğünü, 779 İsraillinin de yaralandığını duyurmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iran-cumhurbaskani-reisi-bati-irani-yalnizlastirmada-basarisiz-oldu
|
İran Cumhurbaşkanı Reisi: "Batı, İran'ı yalnızlaştırmada başarısız oldu"
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi gerçekleştirdiği basın toplantısında, Batı'nın İran'a karşı iki strateji izlemeye çalıştığını ifade ederek, "Birincisi İran'ı yalnızlaştırmak ikincisi ise İran halkını hayal kırıklığına uğratmak. Düşman bu iki stratejiyi uyguladı ancak her ikisinde de başarısız oldu. İran'ı yalnızlaştırmayı başaramadı" dedi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, hükümet haftası kapsamında başkent Tahran'da yerli ve yabancı gazetecilerin katılımıyla basın toplantısı düzenledi. Reisi yaptığı konuşmada Batı'nın iki strateji izlemeye çalıştığını ifade ederek, "Birincisi İran'ı yalnızlaştırmak ikincisi ise İran halkını hayal kırıklığına uğratmak. Düşman bu iki stratejiyi uyguladı ancak her ikisinde de başarısız oldu. İran'ı yalnızlaştırmayı başaramadı" dedi.
Reisi, İran'ın 2015'te imzalanan nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmak için müzakereler yoluyla "yaptırımların kaldırılması" arayışına devam ettiğini söyledi. Reisi ayrıca, "Hükümetin gündeminde sadece nükleer anlaşma yok. Dış ilişkilerde ve dış politikada hükümetin gündeminde olan pek çok konumuz var ve bunların hepsini eş zamanlı olarak takip ediyoruz. Bu konu ile birlikte komşularla olan iletişim konusunu da takip ettik ve bu alanda başarılı olduk" ifadelerini kullandı.
İran'ın komşu ve müttefik ülkelerle siyasi, ekonomik ve ticari ilişki düzeyinin farklılaştığını vurgulayan Reisi, "Komşu ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerde yüzde 14'lük bir büyüme görüyoruz. Bölgenin ticari iletişiminde ve ticari çalışmalarında bazıları böyle bir şeyin yapılamayacağına inanıyordu. Ancak ticari alanda rekor kırdık ve İran'ın Avrasya Birliği'nde aktif olarak yer alması, Şanghay İşbirliği Örgütü'ne ve son olarak da BRICS'e tam üye olmasıyla birçok kapasitenin olduğunu düşmana gösterdik" şeklinde konuştu.
Reisi sadece İslam ülkeleri ile kesintiye uğrayan ilişkileri takip etmediklerini belirterek, "Biz komşu ülkelerle olan ilişkilerimizi de takip ettik ve böylelikle siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin düzeyi çok farklı hale geldi. Ülkemizin siyasi, ticari ve ekonomik durumu düşmanın bu stratejisinde de başarılı olamadığını gösteriyor. Böylelikle düşman, halkı hayal kırıklığına uğratma ve ümitsiz kılma çabalarında ağır bir başarısızlığa uğradı" dedi.
Reisi, "Birçoğu halkı ümitsizliğe düşürerek 'siz yapamazsınız' algısını oluşturmaya çalışıyor. Oysa büyük işler başarıldı. Güney Pars Gaz sahasının 11'inci fazında faaliyete başlandı. Batılılar İran'a geldiler ve bizimle sözleşme imzaladılar ama ardından yaptırımlar altında İran'ı terk ettiler ve sandılar ki onlar olmadan işler yarım kalacak. Ancak İranlı mühendisler işi yarım bırakmadılar ve düşman başarılı olamadı" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iran-cumhurbaskani-reisiden-hamasa-tebrik-mesaji
|
İran Cumhurbaşkanı Reisi'den Hamas'a tebrik mesajı
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Hamas ve Filistin İslami Cihat Örgütü lideriyle telefonda görüştü. Cumhurbaşkanı Reisi, Hamas'ın İsrail'e karşı düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu'na ilişkin tebrik mesajı yayınladı.
İsrail ve Gazze arasındaki çatışmalar devam ederken, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad el-Nahalah ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile ayrı ayıt telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, İsrail ve Filistin arasındaki son gelişmeler ele alındı.
Görüşmenin ardından Reisi Hamas'ın İsrail'e karşı düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu'na ilişkin tebrik mesajı yayınladı. Mesajında, İsrail için bölgede denklemlerin değiştiğini belirten Reisi, Hamas'ı ve Filistin halkını İsrail'e karşı gerçekleştirdikleri askeri operasyon nedeniyle kutladı.
İran'ın Filisin halkının kendini savunma hakkını desteklediğini belirten Reisi, "Siyonist düşman artık denklemin değiştiğini bilmeli. Nihayet mazlum milletin ahı zalimlerin üzerinde tufana dönüştü. İlahi zafer güneşi bir kez daha Filistin'den doğdu ve müminlerin kalplerini mutlu etti, özgür dünya halklarını gururlandırdı ve zalimleri zelil etti. Allah'ın selamı gerçekleştirdikleri hareket ile tarih yazan ve zulüm dünyasını şaşkına çevirerek şoke eden cesur Filistin halkının üzerine olsun" ifadelerini kullandı.
"Şüphesiz Siyonist rejim ve destekçileri bölge milletlerinin tehdit altında olmalarının baş sorumlusudurlar"
Reisi, "Tüm dünyayı Filistin halkına uygulanan adaletsizliği, zulmü, kadınlara, mahkumlara, kutsallara, ve Müslümanların ilk kıblesine hakaret ve ihanetin devam etmeyeceğini, direniş gerçeğini izlemeye davet ediyoruz. Şüphesiz Siyonist rejim ve destekçileri bölge milletlerinin tehdit altında olmalarının baş sorumlusudurlar. İran, Filistin halkının meşru olan kendini savunma hakkını destekliyor. Filistin halkının esaretini normalleştirmek kabul edilemez ve milletlerin onuru zulme razı gelerek kazanılmıyor" dedi.
"Diğer Müslüman ülkeler de İslam ümmeti ile birlik içerisinde Filistin halkının yanında olmalıdır"
İslam ülkelerini Filistin'in yanında durmaya çağıran Reisi, İsrail'i savaşı devam ettirmeme konusunda uyararak, "Diğer Müslüman ülkeler de İslam ümmeti ile birlik içerisinde Filistin halkının yanında olmalıdır. Savaş çığırtkanlığı Siyonistlerin zararına olacaktır. Zafer Filistin halkının. Filistin'den Lübnan'a, Suriye'ye, Yemen'e, Afganistan'a ve Irak'a tüm direnişe selam olsun. Kahraman Gazze'ye, Hamas'a, Cihat'a ve tüm direniş gruplarına selam olsun" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iran-karabagi-azerbaycan-topragi-olarak-goruyoruz
|
İran: Karabağ'ı Azerbaycan toprağı olarak görüyoruz
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Kafkasya'daki son gelişmelerden endişeli olduklarını belirterek, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunun diyalog yoluyla çözülmesi çağrısında bulundu. Kenani, "İran olarak Karabağ'ı Azerbaycan toprağı olarak görüyoruz" dedi.
Azerbaycan'ın Karabağ'da yürüttüğü terörle mücadele operasyonunda devam ederken, İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Kafkasya'daki son gelişmelerden endişeli olduklarını belirtti. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunun diyalog yoluyla çözülmesi çağrısında bulunan Kenani, Azerbaycan ve Ermenistan'ı ateşkes kurallarına uymaya davet ederek, "İran olarak
Karabağ'ı Azerbaycan toprağı olarak görüyoruz. Orada yaşayanların hukuku ve güvenliği bu çerçevede diyalog yoluyla çözülmelidir" ifadelerini kullandı.
Bölge ülkelerinin sorunları çözmek için önemli role sahip olduklarını vurgulayan Kenani, İran'ın 3+3 formatında görüşmelere katılmaya hazır olduğunu vurguladı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iran-nobel-baris-odulunun-muhammediye-verilmesini-kinadi
|
İran Nobel Barış Ödülü'nün Muhammedi'ye verilmesini kınadı
İran hükümeti Nobel Barış Ödülü'ne Nergis Muhammedi'nin layık görülmesini kınayarak, bunu "siyasi bir hamle" olarak değerlendirdi.
İran hükümeti, 2023 Nobel Barış Ödülü'ne İran'da tutuklu bulunan insan hakları aktivisti Nergis Muhammedi'nin layık görülmesini kınayan bir açıklama yaptı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Muhammedi'nin Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmesini "siyasi bir hamle" olarak nitelendirdi. Kenani, "Nobel Barış Komitesi'nin eylemi, bazı Avrupalı hükümetlerin müdahaleci ve İran karşıtı politikaları doğrultusunda siyasi bir hamle" dedi.
"Nobel Barış Komitesi, defalarca yasaları ihlal eden ve suç teşkil eden eylemlerde bulunarak hüküm giyen bir kişiye ödül verdi" ifadelerini kullanan Kenani, "Taraflı ve siyasi amaçlı olan bu eylemi kınıyoruz" şeklinde konuştu.
Norveç Nobel Komitesi, Nobel Barış Ödülü'ne Nergis Muhammedi'nin layık görüldüğünü duyururken, Muhammedi'nin "İran'da kadınlara yönelik baskıya ve sistematik ayrımcılığa karşı verdiği mücadele"ye vurgu yaptı.
Muhammedi'nin ailesi ödülün açıklanması sonrasında Instagram'da yaptığı paylaşımda "İran'ın özgürlüğü için verilen mücadelede tarihi ve önemli bir an" olarak değerlendirdi. Muhammedi'nin Fransa'da sürgünde yaşayan oğlu da annesinin bu ödüle layık görülmesinden dolayı "çok gururlu" ve "çok mutlu" olduğunu belirterek, bunun "İran halkı için bir ödül" olduğunu söyledi. Muhammedi'nin 17 yaşındaki oğlu sekiz yıldır annesini görmediğini de sözlerine ekledi.
İran'da "ulusal güvenliğe karşı eylem", "rejime karşı propaganda" gibi değişik nedenlerle değişik dönemlerde hapis cezalarına çarptırılan insan hakları savunucusu Muhammedi, 2011'de 6 yıl hapse mahkum edilmiş, Temmuz 2012'de serbest bırakılmış, 2015'te yeniden tutuklanmıştı. Muhammedi, son olarak 2022 yılında görülen davada beş dakika süren duruşma sonrasında 8 yıl hapis ve 70 kırbaç cezasına mahkum edilmişti.
Kaynak: Deutsche Welle
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iran-ve-sudan-7-yilin-ardindan-diplomatik-iliskilere-yeniden-baslama-karari-aldi
|
İran ve Sudan 7 yılın ardından diplomatik ilişkilere yeniden başlama kararı aldı
İran Dışişleri Bakanlığı, 7 yılın ardından Sudan ile diplomatik ilişkilere yeniden başlama kararı aldıklarını duyurdu.
İran ve Sudan, 2016 yılında kesilen diplomatik ilişkileri yeniden başlatacak. İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Sudan ile diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması yönünde karar alındığı duyurarak, ilişkilerin iki ülke menfaatleri doğrultusunda, karşılıklı egemenlik haklarına saygı duyulacak şekilde yeniden başlayacağı belirtildi.
Açıklamada, "İki tarafta ülke çıkarlarını gözeterek, bölgenin güvenlik ve istikrarını sağlayacak şekilde farklı alanlarda işbirliğini artırmayı kararlaştırdı. İki ülke de kısa zaman içerisinde başkentlerde Büyükelçiliklerin yeniden faaliyete başlamaları için gerekli adımları atacak" denildi.
İki ülke tarafından yayınlanan ortak bildiride ise, İran ve Sudan arasında son aylarda artan üst düzey görüşmelerin, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılma kararı alınması ile sonuçlandığı belirtilerek, işbirliği vurgusu yapıldı.
İran ile Sudan İlişkileri
İran ile Sudan arasındaki diplomatik ilişkiler, 2016 yılında Suudi Arabistan tarafından Şii din idamı Ayetullah Nimr en-Nimr'in idam edilmesi üzerine İran'da başlayan gösterilerde bir grup protestocu tarafından Suudi Arabistan Büyükelçiliğinin işgal edilmesinin ardından kesilmişti. Yaşanan olaylar sonrası Suudi Arabistan, Bahreyn ve Sudan, İran'la diplomatik ilişkilerini kesmiş, Birleşik Arap Emirlikleri ise ilişkilerini maslahatgüzar seviyesine indirmişti.
İran ve Suudi Arabistan'ın Çin arabuluculuğu ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlatma kararı almaları, İran ve diğer Körfez ülkeleri ilişkilerinde yumuşamaya neden olmuştu. İran ve Sudan arasında Dışişleri Bakanları düzeyinde geçtiğimiz ağustos ayında 7 yılında ardından ilk kez Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de görüşme gerçekleşmiş ve iki ülke ilişkilerinin yeniden başlatılması kararı alınmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iran-ve-suriye-arasinda-14-mutabakat-zapti-imzalandi
|
İran ve Suriye arasında 14 mutabakat zaptı imzalandı
İran ile Suriye arasında petrol, enerji, ticaret, iskan, hava ve demiryolu taşımacılığı gibi alanlarda "Kapsamlı, Uzun Vadeli ve Stratejik İşbirliği Programı" kapsamında 14 mutabakat zaptı imzalandı.
Suriye'ye 13 yıl sonra ilk üst düzey ziyareti gerçekleştiren İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ziyareti kapsamında İran ile Suriye arasında 14 anlaşma imzalandı. İran Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, İran ve Suriye heyetleri arasında yapılan görüşmeler sonrasında iki ülke arasında petrol, enerji, ticaret, iskan, hava ve demiryolu taşımacılığı gibi alanlarda "Kapsamlı, Uzun Vadeli ve Stratejik İşbirliği Programı" kapsamında 14 mutabakat zaptı imzalandığı aktarıldı.
Anlaşmaların imzalanmasının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Esad, Cumhurbaşkanı Reisi'nin ziyaretin küresel ve bölgesel gelişmeler ışığında önemli olduğunu vurgulayarak, "Bugün bir çok konu ele alındı, bunların en önemlisi sömürgeci güçlerin ülkelerin istikrarını baltalaması ve bölme çabaları oldu. Bu eski bir sömürge politikasıdır ama bugün hala devam etmektedir" dedi.
İran'ın barışçıl amaçlarla nükleer enerjiye sahip olmasını desteklediklerini dile getiren Esad, Batı'nın İran'ı nükleer enerjiden mahrum bırakmaya yönelik çabalarının dünyanın geri kalanında cehaleti, geri kalmışlığı ve yoksulluğu amaçlayan sömürge politikaları olduğunu ifade etti. Esad, İran ve Suriye'nin dünyada pasif değil, aktif oyuncular olma iradesine sahip olduğunu dikkat çekti.
"Bize güvenlik getirmiyorlar, aksine bölgenin güvenliğini bozuyorlar"
Cumhurbaşkanı Reisi ise, Suriye halkının terör örgütlerin, ABD'nin ve Siyonistlerin karşısında dimdik durduklarını aktararak, "Siyonist varlığın bu bölgedeki hedeflerine ulaşmasına izin vermediklerini takdir ve takdir ediyorum" dedi. Suriye hükümetinin ve halkının yanında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Reisi, "Her alanda gelişen ilişkileri ele aldık ve bölge ülkeleri ile aramızdaki ilişkileri geliştirmeye kararlıyız. Bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi geliştirme sürecindeyiz ve bunları yabancılar olmadan genişletmenin yollarını arayacağız. Yabancıların varlığı bize kendimizi güvende hissettirmiyor. Bize güvenlik getirmiyorlar, aksine bölgenin güvenliğini bozuyorlar" dedi.
İran'dan Suriye'ye Cumhurbaşkanlığı düzeyinde en son ziyaret 2010'da, dönemin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından başkent Şam'a gerçekleştirilmişti. Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş nedeniyle İran'dan Suriye'ye üst düzey ziyaret yapılmamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iranda-egitim-ucagi-dustu-2-olu-31072023
|
İran'da eğitim uçağı düştü: 2 ölü
İran'ın Kerec kentinde eğitim uçağının düşmesi sonucu 2 kişi hayatını kaybetti.
İran'ın Kerec kentinde bir eğitim uçağı düştü. İran Havacılık Kurumu tarafından yapılan açıklamada, "Bu sabah yerel saatle 05.45'te Kerec kentinde bulunan Peyam Havalimanı'nda bir eğitim uçağının düşmesi sonucu eğitim pilotu ve öğrencisi hayatını kaybetti" ifadeleri kullanıldı.
Uçağın düşüş nedenine ilişkin bilgi verilmezken, olaya ilişkin inceleme başlatıldığı belirtildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iranda-mahsa-amininin-amcasi-gozaltina-aldi
|
İran'da Mahsa Amini'nin amcası gözaltına aldı
İran'da güvenlik güçleri, ölüm yıl dönümü yaklaşan Mahsa Amini'nin amcasını ev baskınıyla gözaltına aldı.
İran'da geçen yıl polis nezaretinde ölümü büyük çaplı kitlesel protestolara yol açan Mahsa Amini'nin amcası gözaltına alındı.
Uluslararası haber ajanslarına konuşan bir kaynak, "Bir grup güvenlik gücü dün Amini'nin amcası Safa Aeli'nin evine gitti. Mahkeme kararı olmadan arabasını ve evini arayıp, onu tutukladılar." dedi ve Safa Aeli'nin pasaportuna da el konulduğunu açıkladı.
Gözaltına alınmadan önce ise bir hafta boyunca polis takibinde olduğunu söyledi.
Ailesi ise Safa Aeli'nin nereye götürüldüğünü bilmiyor.
Mahsa Amini'nin 16 Eylül'deki ölüm yıl dönümünde düzenlenebilecek olası eylemlere yönelik ise baskıların arttığı aktarılıyor.
İran'da 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin, İran'ın "ahlak polisi" adı verilen güvenlik görevlileri tarafından gözaltına alınması sonrası hayatını kaybetmesi, ülke çapında kitlesel gösterilere yol açmıştı.
İnsan Hakları gruplarının açıklamalarına göre, protestolar sırasında 71'i çocuk olmak üzere 500'den fazla kişi hayatını kaybetti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iranda-turbeye-silahli-saldiri
|
İran'da türbeye silahlı saldırı
İran'ın Şiraz kentindeki Şah Çerağ türbesine düzenlenen saldırıda bir kişi hayatını kaybetti, sekiz kişi yaralandı.
İran devlet medyasının daha önce dört kişinin hayatını kaybettiğine dair verdiği haberler daha sonra bir kişi olarak aktarıldı.
Devlet televizyonu bir kişinin ise gözaltına alındığı açıkladı.
Ekim ayında yine Şah Çerağ türbesine düzenlenen saldırıda 15 kişi hayatını kaybetmiş, saldırıyı DEAŞ üstlenmişti.
İran Devrim Muhafızları'nın komutanlarından birinin yaptığı açıklamaya göre bu son saldırıyı silahlı bir kişi tek başına gerçekleştirdi.
Türbenin kapısından içeri giren saldırganın ateş açtığı belirtildi; saldırganın gözaltına alındığı açıklandı.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, bir soruşturmanın açılmasını emrederek sorumluların adalet önüne çıkarılacağı sözü verdi.
26 Ekim'de düzenlenen bir önceki saldırının zanlısı olduğu belirtilen iki kişi geçen ay idam edilmişti. Diğer üç zanlıya ise hapis cezası verilmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iranda-turbeye-silahli-saldiri-4-olu-8-yarali
|
İran'da türbeye silahlı saldırı: 4 ölü, 8 yaralı
İran'ın Şiraz kentinde bulunan Şah Çerağ Türbesi'ne düzenlenen silahlı saldırıda, 4 kişi hayatını kaybetti, 8 kişi yaralandı.
Şah Çerağ Türbesi'ne teröristler tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Fars Valiliği tarafından yapılan açıklamada, saldırıda şu ana kadar 4 kişinin hayatını kaybettiği ve 8 kişinin yaralandığı belirtildi.
Açıklamada, yerel saatle 19.30 sıralarında iki saldırganın türbenin girişinde bulunan sivillere rastgele ateş açtıkları aktarılarak, saldırganlardan birinin yakalandığı diğerinin ise kaçtığı ifade edildi. Saldırının ardından türbenin dışarıdan girişlere kapatılarak, türbe etrafında yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı belirtildi.
Şah Çerağ Türbesi daha öncede DEAŞ'ın hedefi olmuştu
Öte yandan 26 Ekim 2022'de Şah Çerağ Türbesi'ne 3 terörist tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 2'si çocuk 15 kişi hayatını kaybetmiş, 40 kişi de yaralanmıştı. Terör örgütü DEAŞ, sosyal medya üzerinden yayınladığı yazılı açıklama ile saldırıyı üstlendiğini duyurmuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iranda-yine-ahlak-polisi-siddeti-genc-kiz-komada
|
İran'da yine ahlak polisi şiddeti: Genç kız komada!
Tahran metrosunda 'başörtüsü yasasını ihlal ettiği iddiasıyla ahlak polisinin darp etmesi sonrası" komaya giren 16 yaşındaki İranlı bir genç kızın hastanede ve durumunun da kritik seviyede olduğu bildirildi.
Euronews'te yer alan habere göre, ahlak polisinin "genç kıza saldırdığı ve vücudunda ağır yaralanmalara neden olduğu" yönündeki bilgi, İran'ın önde gelen iki insan hakları aktivisti tarafından basına verildi.
16 yaşındaki Armita Geravand'ın durumunun ciddiyeti, geçen yıl ahlak polisi gözetimindeyken komaya girip ölen 22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Amini ile aynı kaderi paylaşabileceği yönündeki endişeleri arttırıyor.
Yetkililer, hak örgütlerinin Geravand'ın İslami kıyafet yönetmeliğini uygulayan görevlilerle yaşadığı gerginliğin ardından komaya girdiği iddialarını yalanlıyor.
Ancak Norveç merkezli İran-Kürt insan hakları örgütü Hengaw, Geravand'ın pazar günü yaşanan olaydan sonra kaldırıldığı Tahran'daki bir hastanede baygın halde çekilmiş fotoğrafını yayınladı.
İran İçişleri Bakanlığı ise "saldırı" suçlamalarıyla ilgili yorum yapmadı. Basının bu yöndeki sorularını da yanıtsız bıraktı.
Aktivistlerden biri, "Durumu yakından takip ediyoruz. Hastanenin yoğun bakım ünitesinde, komada ve durumu kritik... Yakınları hastanede çok sayıda sivil giyimli kişinin bulunduğunu söyledi." diye konuştu.
Diğer aktivist ise güvenlik güçlerinin Geravand'ın ailesinin 16 yaşındaki kızlarının fotoğrafını sosyal medyada paylaşmasını ve insan hakları örgütleriyle konuşmasını yasakladığını dile getirdi.
Medyada paylaşılan kamera görüntülerinde, Geravand'ın başörtüsü olmadan iki kadın arkadaşıyla birlikte metro platformundan trene doğru yürüdüğü yer alıyor.
Kabine girdikten sonra kızlardan birinin hemen geri çekildiği ve yere uzandığı, diğer kızın ise yolcular tarafından baygın halde sürüklenerek kabinden çıkarıldığı görülüyor.
Tahran Metro İşletme Şirketi Başkanı Mesud Dorosti, devlet haber ajansı IRNA'ya yaptığı açıklamada, kamera görüntülerinde yolcular ya da şirket çalışanları arasında herhangi bir sözlü ya da fiziksel çatışma izine rastlanmadığını iddia etti.
İran medyasına göre, İranlı bir gazeteci pazartesi günü Geravand'ın durumuyla ilgili bilgi almak için hastaneye gittiğinde gözaltına alındı.
İran merkezli insan hakları örgütü "Dadban", sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, "İran güvenlik kurumları Geravand'ın durumunun düşük basınçtan kaynaklandığını söyledi, bu, böylesi kurumlar tarafından sıklıkla tekrarlanan bir senaryo." değerlendirmesinde bulundu.
Devlet haber ajansında yayınlanan bir videoda, aile, kızlarının tansiyonunun düştüğünü, dengesini kaybettiğini ve metro kabininin içinde başını çarptığını söylediğini aktardı.
Aynı videoda yapılan röportajda Armita Geravand'ın annesi, "Sanırım kızımın tansiyonu düşmüş, çok emin değilim, tansiyonunun düştüğünü söylediler. Gerginlik yaratmanın bir anlamı yok." ifadelerini kullanıyor.
İnsan hakları savunucuları ise ailenin açıklamasının baskı altında yapıldığını dile getiriyor ve yetkilileri kabin içi görüntüleri yayınlamaya çağırıyor.
İnsan Hakları Örgütü Hengaw, Geravand'ın ahlak polisinin "saldırısına uğradığı" konusunda ısrar ediyor.
Bir başka muhalif ağ olan IranWire da Geravand'ın "kafa travması" ile hastaneye kaldırıldığı bilgisine ulaştığını duyurdu.
Uluslararası basına konuşan Hengaw çalışanı Awyer Şeyhi, "Şuheda metro istasyonuna varmadan önce, kadın ahlak polisleri ona yaklaştı ve başörtüsünü düzeltmesini istedi. Bu talep, ahlak polislerinin Armita'ya fiziksel saldırıda bulunmasıyla sonuçlanan bir tartışmaya neden oldu. Armita itildi ve yere yığıldı. Kavganın ardından metroya girmeyi başardı, ama sonra yere yığıldı." diye konuştu.
Mahsa Amini'nin ölümünün ardından İran genelinde milyonlarca insan sokağa çıkmış ve İran yönetimi ve dini lider Ali Hamaney aleyhine haftalar süren gösteriler düzenlemişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/irandan-abdye-tehdit-suriyedeki-uslere-yonelik-saldirilara-derhal-yanit-verilecek
|
İran'dan ABD'ye tehdit: "Suriye'deki üslere yönelik saldırılara derhal yanıt verilecek"
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sözcüsü Keyvan Hüsrevi, Suriye'deki İran bağlantılı üslere yönelik gerçekleştirilen saldırılara derhal yanıt verileceğini söyledi.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke'de geçtiğimiz perşembe günü İran'a ait bir intihar insansız hava aracının terör örgütü DEAŞ ile mücadele koalisyonuna ait tesise gerçekleştirdiği ve 1 ABD'li sözleşmeli personelin öldüğünü, 1 sözleşmeli personel ile 5 ABD askerinin yaralandığı saldırının ardından bölgedeki hareketlilik sürüyor. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sözcüsü Keyvan Hüsrevi, saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada ABD güçlerinin Suriye'deki varlığının yasa dışı olduğunu belirterek, "İran, terörle başa çıkmak ve Suriye'de istikrarlı bir güvenlik oluşturmak için çok uğraştı ve bu ülkenin istikrarını tehlikeye atan her türlü eyleme karşı çıkacaktır. Suriye'de DEAŞ ve terörle mücadele amacıyla bu ülkenin hükümetinin talebiyle kurulan üslere saldırmak için herhangi bir bahaneye derhal karşılık verilecektir" dedi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yapılan bugün yapılan açıklamada, ABD'nin Suriye'de İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı gruplara yönelik misilleme saldırılarında 19 kişinin öldüğü duyurmuştu. Hava saldırılarında ölenlerin 3'ünün Suriye askeri, 11'inin rejim yanlısı Suriyeli, 5'inin de rejim yanlısı yabancı olduğu aktarılmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/irandan-tehdit-dolu-sozler-onlari-vuracak-fuzelere-sahibiz
|
İran'dan tehdit dolu sözler: Onları vuracak füzelere sahibiz
İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talae Nik, "Bugün doğrudan işgal altındaki toprakları hedef alacak ve doğrudan İsrail'i vuracak 'İsrail vuran' adlı füzelere sahibiz" dedi.
İran ve İsrail arasında bir süredir devam eden gerginliğin ardından yeni bir açıklama geldi. İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talae Nik, İsrail'in İran için askeri düzeyde tehdit oluşturduğunu ve ülkesinin İsrail'i hedef alabilecek güce sahip olduğunu söyledi. Talae Nik, "Askeri sistemimizi var olan tehditlere göre dizayn etmeliyiz. Siyonist İsrail rejimi bu tehditlerden biri. Bugün Orta Doğu'da savunma alanında önemli bir ülke konumuna geldik. İran olmadan bölgedeki hiçbir plan hayata geçemez. Açık bir şekilde ilan ediyoruz, bugün doğrudan işgal altındaki toprakları hedef alacak ve doğrudan İsrail'i vuracak 'İsrail vuran' adlı füzelere sahibiz. İlk önceliği İsrail olan 'Hacı Kasım' füzelerine bu adı verdik" ifadelerini kullandı.
Bölgede hiçbir sınır değişikliğine izin vermeyeceklerini kaydeden Talae Nik, "Sınırlarımızda jeopolitik değişikliğe gitmek isteyenler oldu ancak bunu yapamadılar ve asla yapamayacaklar. Bunları belirli bir dayanak ve güçle açık bir şekilde ilan ediyoruz. Bu dayanak ve güç ise halk savunması ve ulusal güce bağlıdır" diye konuştu.
Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "İran'ın nükleer emellerine karşı ikna edici bir tehdit sunulmalı. Ben İsrail Başbakanı olduğum müddetçe, İran'ın nükleer silah elde etmemesi için elimden geleni yapacağım" diyerek, uluslararası toplumu İran'ın saldırılarına karşı kayıtsız kalmakla suçlamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/isgali-altindaki-ukrayna-topraklarinda-secimi-putinin-partisi-kazandi
|
İşgali altındaki Ukrayna topraklarında seçimi Putin'in partisi kazandı
Rusya'nın birçok bölgesinin yanı sıra Ukrayna'da işgal edilen Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson'da düzenlenen yerel seçimlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kurucusu olduğu Birleşik Rusya Partisi seçimlerin galibi oldu.
Rusya'da ve Rus işgali altındaki Kırım, Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson'un da aralarında bulunduğu 80 bölgede geçtiğimiz cuma günü başlayan yerel seçimler sona erdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kurucusu olduğu Birleşik Rusya Partisi işgal bölgeleri dahil çoğu bölgede resmi olmayan sonuçlara göre seçimi büyük bir farkla seçimi önde tamamladı.
Moskova Belediye Başkan ve Moskova Valisinin de seçildiği seçimlerde ayrıca Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'da ölüm ve istifalar nedeniyle boşalan 4 sandalye içinde seçim yapıldı. Moskova Belediye Başkanlığını ise Putin'e en yakın isimlerden olan Sergey Sobyanin kazandı.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Rusya'nın işgali altındaki bölgeler ve Kırım'da düzenlenen seçimlerin hukuki bir bağlayıcılığı bulunmadığı ve geçersiz olduğu ifade edilmiş, Ukraynalılardan seçimleri boykot etmeleri istenmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise Washington'un Rusya'nın Ukrayna topraklarının herhangi bir bölümüne yönelik iddialarını kesinlikle kabul etmediği belirtilmişti. Rusya'nın bu bölgelerde düzenlediği seçimlerin meşru olmadığı kaydedilen açıklamada, "Uluslararası gözlemciler de dahil olmak üzere Rusya'nın sözde seçimlerine destek verenlere vize kısıtlaması uygulanabileceğini hatırlatmak isteriz" ifadelerine yer verilmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/isletmelerin-yaklasik-yarisini-etkiledi-almanyada-cirak-sikintisi-alarmi
|
İşletmelerin yaklaşık yarısını etkiledi: Almanya'da çırak sıkıntısı alarmı!
Almanya'da işletmelerin yarıya yakını meslek eğitimi verecek çırak bulmakta zorlanıyor. Alman Sanayi ve Ticaret Odası tarafından Çarşamba günü yapılan açıklamada, Oda bünyesindeki işletmelerin yüzde 47'sinin meslek eğitimi vereceği çırak bulamadığı belirtildi.
DIHK'nın ilgili işletmelerle yaptığı anketin sonucuna göre hazırlanan raporda özellikle gastronomi sektörü, sanayi şirketleri ile toptan veya perakende satışların yapıldığı işletmeler çırak sıkıntısı ile karşı karşıya bulunuyor.
Çırak sıkıntısının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını belirten DIHK Genel Müdür Yardımcısı Achim Dercks, sorunun giderek nitelikli eleman sıkıntısına evrildiğini söyledi.
Almanya'da meslek eğitimi alanında pandemi sırasında kaydedilen düşüşün, salgının etkisini yitirmesiyle ortadan kalkması bekleniyordu. Ancak beklenti karşılığını bulmadı. DIHK'dan yapılan açıklamada, Temmuz sonu itibarıyla Oda bünyesinde bulunan işletmelere yaklaşık 207 bin gencin meslek eğitimi için kaydını yaptırdığı belirtildi. Bu rakam geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,7 daha fazla olmasına karşın gereksinimi karşılamaktan uzak. DIHK, işletmelerde halihazırda açık olan on binlerce eğitim yerinin muhtemelen doldurulmayacağını varsayıyor.
DIHK'dan yapılan açıklamada yaşanan temel sorunun demografik değişimden kaynaklandığına işaret edildi.
Aachim Dercks konuya ilişkin yaptığı açıklamada, günümüzde eğitimini tamamlamadan okuldan ayrılanların sayısının 10 yıl öncesine kıyasla yaklaşık 100 bin azaldığını, yakın sürede 400 bin civarında çalışanın da işgücü piyasasından çekileceğini, buna karşın katılımın bu rakamın çok altında kalacağını ifade etti.
Dercks, ayrıca okuldan ayrıldıktan sonra birçok gencin henüz ne yapacağını bilmediği bir ara aşamada bulunduğuna da dikkat çekerek "mesleki yönelim eksikliğinin" eğitim piyasası için önemli sorunlardan biri olduğunu söyledi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-cumhurbaskani-herzogdan-ulusal-birlik-cagrisi-israil-bu-sefer-de-kazanacak
|
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'dan ulusal birlik çağrısı: İsrail bu sefer de kazanacak
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İsrail halkına Hamas'ın saldırıları karşısında ulusal birlik çağrısında bulunarak, "İsrail bu sefer de kazanacak" dedi.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar devam ederken, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ulusa seslendi. Herzog konuşmasında, İsrail halkına Hamas'ın saldırıları karşısında ulusal birlik çağrısında bulunarak, "Bu kahramanlık ruhunu ve bu birlikteliği koruyalım. Bu bizim en güçlü silahımızdır" dedi.
Umutsuzluğa kapılamadan düşmana karşılık verilmesi gerektiğini vurgulayan Herzog, "Bu savaş bir anda bitmeyecek. Düşmanlarımız psikolojik savaşa çaba harcıyorlar" ifadelerini kullanarak, İsrail halkından Hamas'a hizmet eden söylentiler yaymaktan kaçınmalarını ve ordudan gelen emirlere uymalarını istedi.
Herzog, "Burada tartışılmaz bir gerçek var: İsrail bu sefer de kazanacak. Başka seçeneğimiz yok" ifadelerini kullanarak, "Topraklarımız üzerindeki varlığımızı yeniden inşa edip teyit edeceğiz" dedi.
İsrail ile ABD arasındaki güçlü bağa vurgu yapan Herzog, İsrail'in bağımsızlığı için savaşanlara şükranlarını sundu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-filistin-arasinda-siddetli-catisma-bolgeden-pes-pese-haberler
|
İsrail-Filistin arasında şiddetli çatışma: Bölgeden peş peşe haberler
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf, İsrail'e karşı başlattıkları Aksa Tufanı'nı duyurdu. İlk aşamada 5 bin roket ve havan fırlattıldığı kaydedildi. İsrail Savunma Kuvvetleri ise gece boyunca devam eden roket saldırısı sonrasında bu sabah 'savaş durumu alarmı' ilan etti. İşte bölgede son durum...
İsrail Savunma Kuvvetleri, roket yağmurunun bir kişinin ölümüne ve en az üç kişinin yaralanmasına yol açmasından kısa bir süre sonra, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze'den çok sayıda militanın İsrail topraklarına girdiğini söyledi. İsrail Savunma Kuvvetleri yaptığı açıklamada, Gazze'den çok sayıda militanın İsrail topraklarına girdiğini söyledi.
Hamas'ın bu sabah erken saatlerde İsrail'e yönelik düzenlediği operasyonlarda can kaybı artıyor. İsrail Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, operasyonlarda hayatını kaybedenlerin sayısının 100'e yükseldiği belirtilirken, yaralananların sayısının ise 985'e yükseldiği kaydedildi. Yetkililer, devam eden çatışma nedeniyle ölü sayısının artacağından endişe ediyor.
Son dakika açıklamasına göre, Gazze Şeridi'nden düzenlenen saldırılarda ölen İsraillilerin sayısının 300'e yükseldiği açıklandı.
Saldırıda 1100 kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı.
İsrail, Hamas'ın operasyonlarına karşı başlattığı Demir Kılıçlar Operasyonu'nu sürdürüyor. Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 232'ye, yaralıların sayısının ise bin 697'ye yükseldiği duyuruldu.
İsrail ordusu ile Hamas arasındaki çatışmalar sürerken can kaybının artmasından endişe ediliyor.
İsrail Enerji Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Gazze'ye verilen elektriğin kesileceği belirtildi ve "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" denildi.
Açıklamanın hemen ardından Gazze'nin karanlığa büründüğü görüntülendi.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail ve Filistin'de yaşanan olaylar sonrası Türk vatandaşlarını uyardı. Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklama, "İsrail ve Filistin'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Vatandaşlarımızın güvenli kapalı alanlarda kalmaya devam etmeleri yararlı olacaktır" denildi.
Gelişmeler için Tel Aviv Büyükelçiliği, Kudüs Başkonsolosluğu ile Bakanlığın resmi web sayfaları ve sosyal medya hesaplarının takip edilmesi tavsiye edildi. Acil durumlar için kullanılabilecek telefon numaraları ise şu şekilde:
Tel Aviv Büyükelçiliği Nöbetçi/Acil Durum Telefonu: +972 52 248 66 47, Kudüs Başkonsolosluğu Nöbetçi/Acil Durum Telefonu: +972 54 660 62 10, Konsolosluk Çağrı Merkezi: +90 312 292 29 29.
İsrail-Filistin bağlamında yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı şu ifadeleri kullandı:
Bugün (7 Ekim) İsrail ve Filistin'de yaşanan şiddet ve gerilimi derin bir endişeyle karşılıyoruz.
Bölgede sükunetin bir an önce yeniden tesis edilmesine büyük önem veriyor, sivil can kayıplarını şiddetle kınıyoruz. Şiddet eylemlerinin ve buna bağlı tırmanmaların kimseye bir fayda sağlamayacağını vurguluyor, tarafları itidalle hareket etmeye ve fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz.
Sözkonusu gelişmelerin daha fazla tırmanmadan ve daha geniş bir alana yayılmadan kontrol altına alınabilmesini teminen, Türkiye olarak elimizden gelen katkıyı sağlamaya daima hazırız. Bu doğrultuda, ilgili taraflarla temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.
Bu üzücü gelişmeler, iki devletli çözüm vizyonunun önemini bir kez daha göstermektedir. Tarafları, güç kullanmaktan vazgeçerek, bu vizyon doğrultusunda, daha fazla gecikmeksizin kalıcı çözüm için çalışmaya davet ediyoruz.
CNN Türk'e bağlanan Gazze Sağlık Bakanlığı Yetkisi Enver Ataullah şunları söyledi:
Bu çatışma Hamas ile İsrail arasında değil, tüm Filistin ile işgalciler arasında. İşgalciler bizim topraklarımızı gasp ettiler. 1948'den beri acı çekiyoruz. Evimizden çıkardılar, çocuklarımızı öldürdüler. Gazze'de kuşatma altında yaşıyoruz. 2023 senesinde en az 250 Filistinli öldürüldü. Onun için bu bir direniştir ve Tüm Filistinliler destekliyor.
Şuan durum çok sıcak. Sizle konuşurken büyük bir bina yıkıldı. Şehitlerimizin sayısı 200'ü aştı. Şuan yaklaşık 1150 yaralı var. Hastanelerde durum çok zor. Tedavileri yerde yapıyoruz. Bedel ödeyeceğimizi biliyoruz. Ama değer.
Vurulan bina Filistin binası. Gazze'nin tam ortasındaydı. Binada normal insanlar yaşıyordu ve ofisler vardı. Doktorlar, avukatlar ve bazı basın mensupları vardı binada. Binanın yüzde 60'ında Filistinliler kalıyor.
İsrail savaş uçakları tarafından Gazze'nin Rimal Mahallesi'ne düzenlenen hava saldırısında 14 katlı bir bina füzelerle vuruldu. Yetkililer, 100'den fazla ailenin binada yaşadığını belirtirken, ölü sayısına ilişkin net bir rakam vermedi.
İşgal altındaki Batı Şeria'daki Hamas'ın başkan yardımcısı Salih el Aruri, silahlanma çağrısında bulundu.
'Hepimiz bu savaşta mücadele etmeliyiz, özellikle de Batı Şeria'daki direniş savaşçıları' diyen Aruri sözlerine şöyle devam etti;
'Batı Şeria bu savaşta son sözdür ve Batı Şeria'daki tüm yerleşim birimleriyle çatışmaya yol açabilir. Halkımızı operasyona katılmaya çağırıyoruz.'
Hamas'ın operasyonunun ardından Kudüs ve İsrail'in farklı noktalarından siren sesleri, alevler ve dumanlar yükseldi.
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, İsrail topraklarında silahlı bir grubun kamyonetle ilerlediği görüldü.
Hamas savaşçılarının İsrail'in Sderot kentindeki polis karakolunun kontrolünü ele geçirdiği ve çıkan yangında çok sayıda kişinin yaralandığı da gelen bilgiler arasında.
İsrail'in güneyindeki Sderot'taki çatılmalara ait görüntüler de sosyal medyaya yansıdı.
Hamas, Gazze Şeridi'nin güneydoğu sınırındaki İsrail'e ait Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'nı ve çevresindeki askeri noktayı ele geçirdiğini iddia etti.
Hamas üyesi İzzet el Raşk, operasyonun 'zaman, yer ve planlama açısından' İsrail'i şaşırttığını söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinin kazanacağı bir savaşın içinde olduğunu söyledi. Netanyahu, video açıklamasında 'Düşmanımız daha önce hiç bilmediği bir bedel ödeyecek' dedi.
Kabine toplantısının ardından bir kez daha kameraların önüne geçen Netanyahu 'Bu sabahtan beri İsrail Devleti savaş halindedir' dedi. Netanyahu sözlerine şöyle devam etti;
'Bu sabahtan beri İsrail Devleti savaş halindedir. İlk hedefimiz topraklarımıza sızan düşman güçleri temizlemek ve saldırıya uğrayan topluluklara güvenlik ve sükuneti yeniden tesis etmektir.
İkinci hedefimiz ise aynı zamanda Gazze Şeridi'nde de düşmana büyük bir bedel ödetmektir. Üçüncü hedef ise kimsenin yanlışlıkla bu savaşa katılmaması için diğer cepheleri takviye etmektir.
Şu anda savaştayız. Savaşta aklı başında olmak gerekir. Tüm İsrail vatandaşlarını en büyük hedefimiz olan savaşta zafere ulaşmak için birlik olmaya çağırıyorum.'
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise Filistin halkının yerleşimcilerin ve işgal birliklerinin terörüne karşı kendilerini savunma hakkına sahip olduğunu söyledi.
Times of Israel'in haberine göre İsrail ordusu, ülkenin güneyinde, Gazze Şeridi sınırına yakın yedi noktada Hamas savaşçılarıyla savaşıyor.
Söz konusu haberde, silahlı çatışmaların Kfar Aza, Sderot, Sufa, Nahal Oz, Magen, Be'eri kasabaları ve Re'im askeri üssü içinde ve çevresinde gerçekleştiği belirtiliyor.
Hamas'ın El Kassam Tugayları, "El Aksa Tufanı" operasyonu sırasında çok sayıda İsrail askerinin yakalandığını duyurdu.
Sosyal medya hesaplarında İsrailli esirlerin canlı olarak Gazze'ye götürüldüğüne dair videolar paylaştı.
İsrail askeri sözcüsü, İsraillilerin Hamas tarafından esir alındığı yönündeki haberler hakkında yorum yapmaktan kaçındı.
İsrail'in güneyindeki Aşkelon'da bulunan Al Jazeera muhabiri Rob Reynolds, İsraillilerin eşi görülmemiş bir saldırı sonrasında büyük bir şok içinde olduğunu bildirdi.
İsrail Ulusal Acil Servisi, Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu'nda en az 40 İsraillinin öldüğünü, 779 İsraillinin de yaralandığını duyurdu.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısında ise 198 Filistinlinin öldüğü açıklandı. Binden fazla Filistinli ise yaralandı. Yetkililer bilançonun ağırlaşabileceğini belirtiyor.
İsrail bu gelişmenin ardından ordusunu 'savaşa hazır' konumuna getirdiğini duyurdu.
İsrail ordusunun sosyal medya platformu X'ten yapılan açıklamada, "Son saatte Gazze'den İsrail topraklarına yoğun bir roket atışı başladı ve teröristler İsrail topraklarına birçok farklı yerden girdi. Bu saldırının arkasında bulunan Hamas, olayların sonuçlarına ve sorumluluğuna katlanacaktır' denildi.
İsrail ordusu, bu açıklamadan dakikalar sonra Gazze Şeridi'ndeki Hamas hedeflerine yönelik 'Demir Kılıç Operasyonu' başlattığını duyurdu.
İsrail ordusu ayrıca düzinelerce savaş uçağının Gazze Şeridi'ndeki Hamas hedeflerine saldırı düzenlediğini duyurdu.
CNN Türk canlı yayınında bölgedeki son gelişmeleri değerlendiren Özay Şendir, İsrail'den kaçırılan bir savaş uçağı görüntüsü geldiğini belirtti ve 'Bir havalimanına bir şey mi yapıldı diye şimdi bunu düşünmeye başladım. Bütün tren yolu seferleri durduruldu. İsrail'in Gazze ile bütün bağlantılı yolları şu anda durdurulmuş durumda' dedi.
İsrail'in ilk defa böyle bir durum ile karşı karşıya kaldığının altını çizen Şendir, 'Bu görüntüler artıkça İsrail'in vereceği tepki otomatik olarak daha sert hale gelecek' dedi.
CNN TÜRK Haber Müdürü İdris Arıkan ise konuyla ilgili, 'Hamas militanların şehirlerin içeriye doğru girmesinden dolayı olası bir kayıptan korkulduğundan dolayı İsrail bazı savaş uçaklarını güvenli havalimanlarına kaçırmaya çalışıyor. Bu inanılmaz bir şey' ifadelerini kullandı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise yedek birliklerin seferber edilmesini onayladı.
Gallant 'Hamas, bu sabah büyük bir hata yaptı ve İsrail'e karşı savaş başlattı. İsrail Savunma Kuvvetleri, tüm sızma noktalarında düşmanla savaşıyor. İsrail, bu savaşı kazanacak' dedi.
Yedioth Ahronoth gazetesine göre İsrail'in orta ve güneyindeki yerel havaalanları ticari amaçlı kullanıma kapatıldı.
Bir raporda, Ben Gurion havaalanının çalışır durumda kalacağı ve güvenlik talimatlarına ve yönergelerine göre hareket edeceği belirtildi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, 'Başkan güncel bilgileri almaya devam edecek ve Beyaz Saray yetkilileri İsrailli ortaklarla yakın temas halinde olmaya devam edecek' ifadesine yer verildi.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Biden'ın görüşmede İsrail'in Hamas'a karşı yürüttüğü operasyonu desteklediği ifade edildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Hamas'ın başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu'na ilişkin yaptığı açıklamada taraflara ateşkes çağrısı yaparak, '75 yıldır devam eden, şiddet içeren bir çözüm değil yalnızca siyasi ve diplomatik olarak çözülebilecek bu çatışmanın, başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarıyla bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını destekleyen uluslararası yasalar temelindeki müzakere süreciyle çözülebileceğine yönelik ilkeli ve istikrarlı duruşumuzu teyit ediyoruz' dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu nedeniyle Filistinlileri ve Hamas'ı tebrik ederek, 'Aksa Tufanı İsraillilerin yenilebilir olduğunu bir kez daha göstermiştir' dedi.
Hizbullah, Gazze'deki durumu takip ettiklerini ve 'Filistin direnişinin liderleriyle doğrudan temas halinde olduklarını' söyledi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-gazze-seridinde-800-noktayi-vurdu
|
İsrail, Gazze Şeridi'nde 800 noktayı vurdu
İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari, İsrail Hava Kuvvetleri'nin dünden bu yana Gazze Şeridi'nde 800 noktayı vurduğunu açıkladı.
İsrail, Gazze Şeridi vurmaya devam ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri Sözcüsü Daniel Hagari yaptığı açıklamada, İsrail Hava Kuvvetleri'nin dünden bu yana Gazze Şeridi'nde 800 noktayı vurduğunu aktararak, operasyonlara 50'den fazla savaş uçağının katıldığını ifade etti. Hagari, Beyt Hanun'un Hamas tarafından İsrail'e saldırı düzenlemek için kullanıldığını belirterek, "Bölgeyi temizleyeceğiz ve teröristlere nerede olurlarsa olsunlar saldıracağız. Hamas, Gazze Şeridi halkına büyük bir felaket yaşattı. Yüzlerce ölü, binlerce yaralı. Son birkaç saat içinde de dahil olmak üzere onlarca teröristi esir aldık. Zor soruların ve zorlu soruşturmaların zamanı gelecek, ancak şimdi savaştayız ve düşmana saldırıp kazanmakla meşgulüz" dedi.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün sabah saatlerinde İsrail'e yönelik 'Aksa Tufanı Operasyonu' başlatmış, İsrail ise 'Demir Kılıçlar Operasyonu'yla karşılık vermişti. Çatışmalarda şu ana kadar Filistin tarafında 20'si çocuk 370 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 200 kişi de yaralandı.
İsrail tarafında ise 600 kişi hayatını kaybetti, 20'si ağır toplam 2 bin 156 kişi yaralandı. İsrailli yetkililer, en az 100 İsrail vatandaşının ise Gazze'de esir tutulduğunu açıkladı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-gazzede-14-katli-binayi-vurdu
|
İsrail, Gazze'de 14 katlı binayı vurdu
İsrail, Hamas'ın saldırılarının ardından Gazze'ye düzenlediği hava saldırısında 14 katlı binayı vurdu.
İsrail, Hamas'ın saldırılarının ardından Gazze'ye hava operasyonları düzenliyor. İsrail savaş uçakları tarafından Gazze'nin Rimal Mahallesi'ne düzenlenen hava saldırısında 14 katlı bir bina füzelerle vuruldu.
Yetkililer, İsrail tarafından vurulan binada 100'den fazla ailenin yaşadığını belirtirken, ölü sayısına ilişkin net bir rakam henüz vermedi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-gazzede-gece-boyu-200den-fazla-hedef-vuruldu
|
İsrail: "Gazze'de gece boyu 200'den fazla hedef vuruldu"
İsrail Savunma Kuvvetleri savaş uçaklarının Gazze Şeridi'nde gece boyu 200'den fazla hedefi vurduğunu açıkladı. İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı ise 704'e yükseldi.
İsrail-Hamas arasındaki çatışmalarda 4. güne girildi. İsrail Savunma Kuvvetlerinden yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait onlarca savaş uçağının gece boyunca Gazze şehrindeki Rimal Mahallesi ve Han Yunus şehrindeki 200'den fazla hedefe saldırı gerçekleştirdiği duyuruldu. Han Yunus'ta askeri altyapı ve silah deposunun hedef alındığı belirtildi. Vurulan yerlerin arasında bir caminin içindeki silah deposunun bulunduğu aktarıldı.
Ayrıca Hamas ile devam eden çatışmalarda 38 askerin daha öldüğü, hayatını kaybeden İsrailli asker sayısının 123'e yükseldiği açıklandı.
IDF Sözcüsü Richard Hecht ise gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail ve Gazze Şeridi çevresinde bin 500 Hamas mensubunun cansız bedeninin bulunduğunu duyurdu. Hecht, güvenlik güçlerinin kuşatma altındaki Gazze Şeridi'yle sınır hattındaki kontrolü yeniden sağladığını belirterek, "Dün geceden beri sınırdan kimsenin girmediğini biliyoruz. Ama yine de sızmalar olabilir" ifadelerini kullandı.
Sözcü Hecht ayrıca İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısının kapatıldığını vurguladı.
İsrail Savunma Kuvvetleri'nin baş sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari ise Hamas'ın cumartesi sabahı sınırdaki çitilerin bazı kısımlarını havaya uçurmasının ardından ordunun Gazze sınırında kontrolü yeniden sağladığını ifade etti. Hagari, "Son günde tel örgüden tek bir terörist bile içeri girmedi" dedi.
İsrail Ordu Radyosu'na göre 100'den fazla İsrail askeri, Hamas tarafından esir alınarak Gazze'ye götürüldü. İsrail'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise esir tutulan asker sayısının "100 ila 150 arasında" olduğunun tahmin edildiğini aktardı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada ise İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılarda hayatı kaybeden Filistinlilerin sayısının 704'e yükseldiği bildirildi. Hastanelere acil yardımın girişini sağlamak için "güvenli bir koridor" açılması çağrısında bulunuldu. İsrail ordusunun Han Yunus şehrinin doğusunda 4 ambulansı hedef aldığı, Beyt Hanun şehrinde ise saldırı sonucu hastanenin hizmet dışı kaldığı aktarıldı. Açıklamada, "Sağlık sistemini ayakta tutacak elektrik sıkıntısı devam ediyor. Bu durum tüm hasta ve yaralıların hayatını tehdit ediyor" ifadeleri kullanıldı.
Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre İsrail'in saldırılarında Filistinli gazeteciler Saeed Al-Taweel ve Muhammad Rizk hayatını kaybetti.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansından yapılan açıklamada ise 137 binden fazla Filistinlinin ajansa ait 83 okula sığındığı duyuruldu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-gazzeye-elektrik-tedarikini-kesti
|
İsrail Gazze'ye elektrik tedarikini kesti
İsrail Enerji Bakanı Israel Katz, Hamas'ın operasyonlarının ardından yaptığı açıklamada, "İsrail elektrik şirketine Gazze'ye elektrik tedarikini durdurma talimatı veren emri imzaladım" dedi.
İsrail'den, askeri operasyonların sürdüğü Gazze'de enerji kesintisi planlandığına dair açıklama geldi. İsrail Enerji Bakanı Israel Katz yaptığı açıklamada, "İsrail elektrik şirketine Gazze'ye elektrik tedarikini durdurma talimatı veren emri imzaladım" dedi.
Katz'in bu açıklamasının ardından Gazze elektrik otoritesi tarafından yapılan açıklamada ise, Gazze elektrik kaynaklarının yüzde 80'inin kapatıldığı duyuruldu.
Gazze Şeridi'nde elektrik santrali olmasına rağmen büyük ölçüde İsrail'den gelen elektrik kullanılıyor ve Gazze halkı yıllardır bölgede elektrik kesintilerine maruz kalıyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-hamasin-kripto-para-hesaplarini-donduruldu
|
İsrail, Hamas'ın kripto para hesaplarını dondurdu
İsrail polisi, Hamas'a ait ve bağış toplamak için kullanılan kripto para hesaplarını dondurduğunu duyurdu.
İsrail polisi bugün yaptığı açıklamasında "İsrail Polisi Siber Birimi, Savunma Bakanlığı, İsrail Güvenlik Ajansı ve diğer ulusal istihbarat kurumlarıyla işbirliği içinde, Hamas tarafından faaliyetlerine fon sağlamak için kullanılan kripto para hesaplarını başarıyla dondurdu.
Siber Polis Birimi İngiliz polisiyle koordineli bir şekilde çalışarak İngiliz 'Barclays' bankasında bulunan ve Hamas tarafından bağış paralarının yatırılması amacıyla detayları yayınlanan bir hesabı daha dondurmayı başardı.
İsrail Polisi, Savunma Bakanlığı ve diğer ortaklar terörün finansmanına karşı mücadeleye ve terör örgütlerinin stratejik mali varlıklarını hedef almaya devam edecektir" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-hava-kuvvetleri-hamasin-istihbarat-yerleskelerini-vurdu
|
İsrail Hava Kuvvetleri, Hamas'ın istihbarat yerleşkelerini vurdu
İsrail Hava Kuvvetleri, dün Hamas'ın saldırısının ardından başlattığı operasyon kapsamında Gazze Şeridi'nde Hamas istihbaratına ait yerleşkeleri vurdu.
İsrail Hava Kuvvetleri, vurulan yerleşkelerden birinin Hamas istihbarat dairesi başkanına ait olduğunu bildirdi. Hava kuvvetleri, ayrıca Hamas birliklerini de hedef aldı.
Yayınlanan görüntülerde, düzenlenen hava saldırılarında Hamas'ın askeri unsurlarının hedef alındığı görüldü.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-izzeddin-el-kassam-tugaylari-sozcusu-ubeidanin-evini-vurdu
|
İsrail, İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ubeida'nın evini vurdu
İsrail Savunma Kuvvetleri, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeida'nın Gazze Şeridi'ndeki evinin vurulduğunu açıkladı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları aralıksız sürerken, Hamas'ın üst düzey isimleri hedef alınmaya devam ediyor. İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından yapılan, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeida'nın Gazze Şeridi'ndeki evinin vurulduğu aktarıldı.
Ubeida'nın saldırı sırasında evde olup olmadığı bilinmiyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-savunma-bakani-gantz-ukraynaya-silah-vermeyecegiz
|
İsrail Savunma Bakanı Gantz: Ukrayna'ya silah vermeyeceğiz
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, İsrail'in Ukrayna'ya silah vermeyeceğini, ancak saldırılara karşı erken uyarı sistemi kurulması için yardım teklif ettiklerini söyledi. Dün Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Kiev'in İsrail'e hava savunma sistemleri tedariki talebi için resmi bir talepte bulunacağını açıklamıştı.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Avrupa Birliği ülkelerinin büyükelçilerine hitap etti. Ukrayna'nın Demir Kubbe gibi İsrail hava savunma sistemleri için resmi bir talepte bulunacağını açıklamasından bir gün sonra konuşan Gantz, "İsrail, Ukrayna'yı insani destek ve hayat kurtaran sistemler ile savunma teçhizatı tedariki yoluyla destekleme politikası yürütüyor. Ancak İsrail'in çeşitli operasyonel endişeler nedeniyle Ukrayna'ya silah sistemleri göndermeyeceğini vurgulamak isterim. Şimdiye kadar olduğu gibi sınırlarımız dahilinde Ukrayna'yı desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ukrayna'dan temsilcilerle yapılan görüşmenin ardından yardımın genişletilmesi ve hayat kurtarıcı ekipman tedariki çerçevesinde İsrail'de olduğu gibi hava saldırılarına ve diğer tehditlere karşı akıllı bir uyarı sisteminin inşası ve tedariki için veri istediklerini belirten Gantz, "Ukraynalılardan ihtiyaçları hakkında bilgi paylaşmalarını istedik ve hayat kurtaran bir erken uyarı sisteminin geliştirilmesine yardımcı olmayı teklif ettik. Ancak İsrail Ukrayna'ya silah sistemleri sağlamayacak" dedi.
İsrail, Suriye'de büyük bir askeri varlığı olan Rusya ile ilişkilerini etkileyeceği endişesiyle Ukrayna'ya silah göndermeyi tercih etmiyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil-ve-hamas-catismasi-siddetlendi
|
İsrail Hava Kuvvetleri bugün yaptığı açıklamada "İsrail Hava Kuvvetlerine bağlı onlarca savaş uçağı şu anda Gazze Şeridi'nde terör örgütü Hamas'a ait hedefleri çeşitli noktalarda vuruyor" denildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise bir video mesaj paylaşarak "İsrail vatandaşları, savaştayız - bir operasyonda değil savaştayız" dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu video mesajında "İsrail vatandaşları. Savaştayız, bir operasyon değil, bir gerginlik değil, bir savaş" dedi.
Netanyahu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"İsrail vatandaşları. Savaştayız, bir operasyon değil, bir gerginlik değil, bir savaş.
Bu sabah Hamas, İsrail devletine ve vatandaşlarına karşı ölümcül bir süpriz saldırı başlattı. Sabahın erken saatlerinden bu yana savaştayız.
Güvenlik kurulunun başındaki kişileri topladım, öncelikle yerleşim yerlerine sızan teröristlerin temizlenmesi talimatını verdim - bu operasyon şu saatlerde yürütülüyor.
Aynı zamanda kapsamlı bir yedek seferberliği ve düşmanın hiç bilmediği bir güç ve kapsamda bir misilleme savaşı emrettim.
Düşman hiç bilmediği bir bedel ödeyecektir. Bu arada tüm İsrail vatandaşlarını İsrail Savunma Kuvvetleri'nin ve İç Güvenlik Komutanlığı'nın talimatlarına harfiyen uymaya çağırıyorum. Bir savaşın içindeyiz ve bu savaşı kazanacağız."
İsrail Savunma Kuvvetleri, Hamas'ın başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna karşılık 'Demirden Kılıçlar' operasyonunu başlattığını duyurdu. IDF açıklamasında "IDF, bu sabah Hamas tarafından İsrail'e karşı başlatılan birleşik saldırıya karşı İsrailli sivilleri korumak için geniş çaplı bir operasyon başlatıyor" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israil/hamas-nedir-kimdir-hamas-aksa-tufani-operasyonu-hakkinda-bilgiler
|
Hamas nedir, kimdir? Hamas - Aksa Tufanı operasyonu hakkında bilgiler!
Kuşatma altındaki Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas, İsrail'e karşı Aksa Tufanı Operasyonu'nun başladığını duyurdu. Dünyanın gündemine birinci sıradan giriş yapan bu gelişmenin ardından İsrail Başbakanı Netanyahu'dan ilk açıklama geldi. Bu gelişmeler sonrasında Hamas ve Aksa Tufanı aramaları hız kazandı.
Filistinli direniş örgütü Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları, abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail'e yönelik "Aksa Tufanı" isimli kapsamlı bir operasyon başlattıklarını açıkladı. Aksa Tufanı'nın ilk aşamasında 5 bin roket ve havan topu fırlatıldığı açıklandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinin kazanacağı bir savaşın içinde olduğunu söyledi. Netanyahu, video açıklamasında 'Düşmanımız daha önce hiç bilmediği bir bedel ödeyecek' dedi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise Filistin halkının yerleşimcilerin ve işgal birliklerinin terörüne karşı kendilerini savunma hakkına sahip olduğunu söyledi.
Hamas, İsrail'e yönelik operasyonlarının nedenlerinden birinin Mescid-i Aksa'da devam eden provokasyonlara tepki olduğunu söyledi. İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa yerleşkesi dünyanın en kutsal mekanlarından biri konumunda. Burası aynı zamanda İsrail'in 1967'de Batı Şeria ve Gazze Şeridi'yle birlikte Eski Şehir de dahil olmak üzere Doğu Kudüs'ü işgal etmesinden bu yana Kutsal Topraklar'da en çok tartışılan bölge. Ancak çatışma daha da geriye, İsrail'in kuruluşundan önceye dayanıyor.
Hamas, Filistin'de kurulmuş bir İslamcı direniş hareketi ve siyasi örgüttür. 1987 yılında Gazze Şeridi'nde İntifada sırasında kurulmuştur. Örgüt, başta Gazze Şeridi olmak üzere Filistin topraklarında faaliyet göstermektedir. 2007 yılından bu yana, Hamas de facto olarak Gazze Şeridi'nde yönetimi elinde bulundurmaktadır. Ancak, Hamas'ın Gazze'deki yönetimi uluslararası alanda geniş çapta tanınmamaktadır ve birçok ülke tarafından terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Örgütün kuruluş amacı, Filistin topraklarında tamamen bağımsız ve egemen bir İslam devleti kurmaktır. Hamas, İsrail'e karşı sert bir tutum sergileyerek, onun var olma hakkını reddetmektedir. Ancak son yıllarda bu duruşunda bazı yumuşamalar olmuştur.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israilden-gazzeye-roket-saldirisi-05072023
|
İsrail'den Gazze'ye roket saldırısı
İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'ndeki iki siteye roketli saldırı düzenledi.
İsrail, Filistin'i vurmaya devam ediyor. İsrail, gece boyunca Gazze Şeridi'nin batısındaki El-Baydar ve kuzey şeridindeki Beit Lahiyeh bölgelerindeki mevzileri vururken, El-Baydar'da çok sayıda ev hasar gördü. Saldırıda yaralanan olmadığı bildirildi.
İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, Hamas'ın kimyasal birimi tarafından kullanılan bir yer altı silah tesisinin vurulduğu belirtildi. Saldırıların, İsrail'in güneyine roketle düzenlenen saldırılara karşı yapıldığı açıklandı. İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki tüm şiddet olaylarından Hamas'ı sorumlu tuttuğu ve saldırıyı kimin başlattığına bakılmaksızın roket ateşine hava saldırılarıyla karşılık verdiği belirtilen açıklamada, Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından Gazze'den Sderot şehrine ve yakın bölgelere atılan 5 roketin düşürüldüğü bildirildi.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail askerleri tarafından Filistinli grupları hedef alan 44 saatlik saldırıda Cenin'de 12 kişinin hayatını kaybettiğini, 20'si ağır 120 kişinin yaralandığını bildirdi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israilden-sama-hava-saldirisi
|
İsrail'den Şam'a hava saldırısı
Suriye'de Esad rejimi, İsrail'in Şam çevresindeki noktalara hava saldırısı düzenlediğini ve saldırı sonucunda 2 rejim askerinin yaralandığı öne sürdü.
Suriye Savunma Bakanlığı, İsrail güçlerinin yerel saatle 01.20 sıralarında başkent Şam çevresindeki bazı noktalara füzelerle saldırı düzenlediğini açıkladı. Hava savunma sistemlerinin atılan füzelerin bir kısmını düşürdüğü ifade edilen açıklamada, saldırı sonucu 2 rejim askerinin yaralandığı ve maddi hasar meydana geldiği belirtildi. İsrail'den hava saldırısına ilişkin açıklama yapılmadı.
Suriye Savunma Bakanlığı tarafından geçtiğimiz hafta yapılan açıklamada, İsrail'in Halep Havalimanı ve çevresine düzenlediği hava saldırısında maddi hasar meydana geldiği bildirilmişti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/israile-lubnandan-da-saldirildi
|
Lübnan Hizbullah'ı İsrail'e saldırdı
Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun ardından İsrail gün boyu Gazze'yi "Demir Kılıçlar" operasyonu kapsamında vurdu. Lübnan Hizbullah'ından da Hamas'a destek geldi. İsrail'e top mermisi ve roketler atıldı. Hizbullah destekçileri, Beyrut'ta destek gösterileri düzenledi.
Lübnan Hizbullahı, Lübnan'da Hamas'ın saldırılarını kutlamıştı.
Ardından İsrail'in saldırıları karşısında örgüt, İsrail'e çok sayıda roket ve top mermisi ile saldırı düzenlediklerini duyurdu.
İsrail ordusu ise, karşılık olarak güney Lübnan'a saldırı düzenledi.
Bölgede Birleşmiş Milletler barış güçleri var. Birleşmiş Milletler, Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmaların ardından Lübnan'daki görevine devam edeceğini kaydetti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/iste-zelenskinin-10-maddelik-baris-formulu
|
İşte Zelenski'nin 10 maddelik barış formülü
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin açıkladığı barış formülüne ilişkin 10 şartı tüm detaylarıyla paylaştı. Bu şartlar arasında enerji ve gıda güvenliği, Rusya'nın Ukrayna topraklarından çekilmesi, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün tanınması maddeleri yer aldı.
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Tüm savaşlar sona erer, Rusya'nın Ukrayna ve Ukraynalılara karşı savaşı da sona erecek. 11 Ekim 2022'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, G7 ülkelerinin liderlerine Rus tehdidinin üstesinden gelmek için bir 'barış formülü' açıkladı. Bugün, bu 10 maddelik plan Ukrayna için adil ve kalıcı barışı tesis etmenin tek yolu olmaya devam etmektedir" denildi. Paylaşılan 10 maddede, radyasyon ve nükleer güvenlik, gıda güvenliği, enerji güvenliği, tüm mahkumların serbest bırakılması, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün tesis edilmesi, Rus güçlerinin Ukrayna'dan çekilmesi, adalet, çevrenin korunması, gerginliğin önlenmesi ve savaşın sona erdiğinin teyit edilmesi başlıkları yer aldı.
Barış formülünün ilk maddesinde, radyasyon ve nükleer güvenlik başlığı yer aldı. Açıklamada, "Hiç kimsenin dünyaya radyoaktif bir felaketle şantaj yapmaya hakkı yoktur. Rusya da bundan muaf değildir. Ancak nükleer cephaneliğini sürekli anlatma girişimleriyle öyle olmaya çalışıyor. Bu nükleer şantaj sona ermelidir" denildi.
Formülün ikinci maddesi gıda güvenliği, üçüncü maddesi ise enerji güvenliği oldu. Bu maddelere ilişkin açıklamada, "Bir kez daha, insanların yaşamları ve refahı Rusya'nın şantaj veya kıtlık oyunlarının bir parçası olmamalıdır. Karadeniz Tahıl Girişimi'nin uygulandığı bir yılda Ukrayna Asya, Afrika ve Avrupa'daki ülkelere 32.8 milyon ton gıda ihraç edebildi. Şimdi, Rusya'nın anlaşmadan çekilmesiyle birlikte, insanlar bunun sonuçlarına katlanacaktır.
Kritik sivil altyapıya yönelik saldırılar kabul edilemez. Rusya soğuğu sivillere karşı bir silaha dönüştürmeye çalışırken, Ukrayna'daki elektrik santralleri, elektrik hatları ve diğer enerji altyapısı uygun şekilde korunmalıdır" ifadeleri kullanıldı.
Sınır dışı edilen ya da esir alınanların serbest bırakılması gerektiği ifade edilen dördüncü maddede, "Bugün hem asker hem de sivil binlerce Ukraynalı Rusların esareti altındadır. Aralarında en az 20 bin çocuğun da bulunduğu pek çok kişi zorla sınır dışı edilmiştir. Birçoğu şu anda acımasız işkence ve kötü muameleye maruz kalmaktadır. Ukrayna, mahkumların serbest bırakılmasını ve yasadışı olarak Rusya'ya sınır dışı edilen tüm çocuk ve yetişkinlerin serbest bırakılmasını önermektedir" denildi.
Formülün beşinci maddesinde Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün tesisi ve altıncı maddesinde Rus birliklerinin Ukrayna topraklarından çekilmesi yer aldı. Açıklamada, "BM Şartı'nın 2. Maddesi 'Tüm Üyeler uluslararası ilişkilerinde herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne ya da siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da güç kullanmaktan kaçınacaktır' der. Rusya, Ukrayna'yı işgal ederek çeşitli uluslararası anlaşmaları, yasaları ve ilkeleri ihlal etmiştir. Rusya tarafından acımasızca saldırıya uğrayan bu düzen yeniden tesis edilmelidir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü de pazarlık konusu değildir.
Çatışmaların sona ermesi için Rusya'nın tüm birliklerini ve silahlı oluşumlarını Ukrayna topraklarından çekmesi gerekmektedir. Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan devlet sınırı üzerindeki tam kontrolü yeniden tesis edilmelidir. Bu olmadan uzun süreli bir barış sağlanamaz" ifadeleri kullanıldı.
Formülün yedinci maddesinde 'Rusya'nın savaş suçları' için özel mahkeme kurulması gerektiği, sekizinci maddesinde ise çevrenin korunması yer aldı. Açıklamada, "Hiçbir suç cezasız bırakılmamalıdır ve Ağustos 2023 itibariyle Ukrayna, Rus ordusunun bu savaşta işlediği 100 binden fazla savaş suçunu kayıt altına almıştır. Bu nedenle Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlık suçuna ilişkin özel mahkeme kurulmalıdır.
Rus işgali çevreye ve yaban hayatına büyük zarar verdi: yakılan ormanlar, mayınlı araziler, kirletilen sular, öldürülen hayvanlar. Sadece Rusların Kakhovka hidroelektrik santrali barajını havaya uçurmasının çevreye verdiği zarar yaklaşık 1,5 milyar dolardır. Ancak ekosistemi onlarca yıl boyunca değiştiren zararları rakamlarla ifade etmek zordur" denildi.
Formülün dokuzuncu maddesinde gerginliğin tekrar tırmanmasını önlemek, onuncu ve son maddesinde ise savaşın sona erdiğinin kabul edilmesi yer aldı. Bu iki madde ise şu şekilde özetlendi:
"Ukrayna hiçbir ittifaka üye değildir ve Budapeşte memorandumu pratikte ülkenin güvenliğini sağlayamamıştır. Bu nedenle, mevcut Rus işgali püskürtüldüğünde, bunun tekrarlanması ya da daha da tırmanması ihtimalinin önlenmesi elzemdir. Bu da ancak Ukrayna için uygun ve etkili güvenlik garantilerinin yanı sıra Avrupa-Atlantik bölgesinde Ukrayna'yı da kapsayacak şekilde yenilenmiş bir savaş sonrası güvenlik mimarisi ile sağlanabilir.
Belirtilen tüm savaş karşıtı tedbirlerin uygulanması uzun sürmez. Çatışmalar sona erdikten, güvenlik ve adalet yeniden tesis edildikten sonra taraflar savaşın sona erdiğini teyit eden resmi bir belge imzalamalıdır."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/isvecte-kuran-i-kerime-yonelik-cirkin-saldiri
|
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik çirkin saldırı
İsveç'te Irak asıllı Salwan Momika, İran'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim'e yönelik çirkin bir saldırı düzenledi. Polis koruması eşliğinde eylemine devam eden Momika'ya o sırada bir kadın yangın söndürücü tüple müdahale etmeye çalıştı.
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik yine saldırı düzenlendi. Irak asıllı Salwan Momika, İran'ın Stockholm Büyükelçiliği önünde elinde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin fotoğrafıyla Kur'an-ı Kerim'i yaktı. Polis koruması eşliğinde eylemine devam eden Momika'ya o sırada bir kadın yangın söndürücü tüple müdahale etmeye çalıştı. Ancak polis kadına müdahale ederek etkisiz hale getirdi. Ortalığın dumanla kaplandığı bölgede Salwan, 20 polis aracı ve yaklaşık 100 polis ile olay yerinden ayrıldı.
İran'ın Stockholm Büyükelçiliği, Irak asıllı Salwan Momika'nın Kur'an-ı Kerim'i hedef alan saldırısına tepki olarak yazılı açıklama yayınladı. Stockholm yönetiminin uyarıldığı ve saldırıdan Stockholm yönetiminin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsveç'ten Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırıları durdurması istendi. Açıklamada, "Son haftalarda İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'e yönelik hakaretler artmış durumda. Bu saldırılar şüphesiz İslam dünyasını ve tüm Müslümanları rahatsız etmektedir. Bu son saldırılardan bir tanesi bugün Büyükelçiliğimiz önünde gerçekleşti. Kutsallara yönelik bu hakaretler tüm kutsal kitaplarca kınanmıştır." denildi.
Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıların devam etmesi halinde birçok İslam ülkesinin İsveç'e ekonomik ve siyasi yaptırım uygulamaya başlayacağının belirtildiği açıklamada, "Bu saldırılar İsveç yönetimi ile İslam ülkeleri arasında ilişkilerin bozulmasına neden olmaktadır. Bazı ülkeler İsveç ile ilişkilerini tamamen sonlandırırken, bazı ülkeler ise ilişkileri azaltma kararı aldı. Öte yandan İsveç'in ekonomik anlamda İslam ülkelerindeki birçok projeleri iptal ediliyor. İslam İşbirliği Teşkilatı bu konu hakkında iki kez olağanüstü toplantı düzenledi ve İsveç bu toplantılarda kınandı. Son olarak İsveç yönetimine karşı güvenlik tehditleri de son saldırılar ile birlikte daha da artmış durumda." ifadeleri kullanıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/italyada-lampedusaya-goc-dalgasi-ab-komisyonu-baskani-adayi-ziyaret-etti
|
İtalya'da Lampedusa'ya göç dalgası: AB Komisyonu Başkanı, adayı ziyaret etti
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, göçmen sorunuyla gündeme gelen İtalya'nın Lampedusa Adası'nı ziyaret ederken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, kaçak göçmen sorununun büyüdüğü İtalya'nın Lampedusa Adası'na bugün ziyarette bulundu. İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin küçük botlarla yapılan göçler nedeniyle Avrupa Birliği'ne çağrıda bulunmasının ardından adaya gelen Leyen burada Meloni ile ortak basın toplantısı düzenledi. "İtalya'nın büyük baskı altına alındığını" ifade eden İtalya Başbakanı, sorunun sadece İtalya tarafından çözülemeyeceğini, şu anda sadece İtalya ve İtalya'ya sınır ülkelerinin sorunu olarak görülse de yakında tüm AB ülkelerini etkileyeceğini sözlerine ekledi.
AB Komisyonu Başkanı Leyen ise, Lampedusa halkını göçmenlere verdikleri destekten ötürü överken, göçmenleri adadan çıkarmak için AB desteğinin artacağını ve yasa dışı göçe olanak sağlayan insan kaçakçılarına karşı mücadelenin hızlanacağını ifade etti.
İtalya'nın güneyindeki yaklaşık 6 bin nüfüslu Lampedusa Adası'na son 3 günde 8 bin kaçak göçmen giriş yapmış, İtalyan Kızıl Haçı'nın dün yaptığı açıklamada, 400 kişilik göçmen kabul merkezinde 2 bin 500 kişiyle ilgilenildiği açıklanmıştı.
AB Komisyonu Başkanı Leyen ise, Lampedusa halkını göçmenlere verdikleri destekten ötürü överken, göçmenleri adadan çıkarmak için AB desteğinin artacağını ve yasa dışı göçe olanak sağlayan insan kaçakçılarına karşı mücadelenin hızlanacağını ifade etti.
İtalya'nın güneyindeki yaklaşık 6 bin nüfüslu Lampedusa Adası'na son 3 günde 8 bin kaçak göçmen giriş yapmış, İtalyan Kızıl Haçı'nın dün yaptığı açıklamada, 400 kişilik göçmen kabul merkezinde 2 bin 500 kişiyle ilgilenildiği açıklanmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/japonyada-trende-kimyasal-madde-panigi-4-yarali
|
Japonya'da trende kimyasal madde paniği: 4 yaralı
Japonya'da seyir halindeki hızlı trende çanta içindeki kimyasal bir maddeye dokunan 1'i çocuk 4 kişinin yaralandığı bildirildi.
Japonya'daki Tohoku Hızlı Tren Hattı'nda seyreden bir trende kimyasal madde paniği yaşandı. Shin-Aomori İstasyonu'ndan Tokyo'ya giden trendeki bir çantada bulunan kimyasal maddeye dokunan 1'i çocuk 4 kişinin vücudunda yanıklar oluştuğu öğrenildi.
Öğle saatlerinde yaşanan olayın ardından yolcular Sendai İstasyonu'nda trenden tahliye edildi. Olay yerine çok sayıda sağlık görevlisi ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken, olayla ilgili detaylı soruşturma başlatıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/karabag-operasyonu-dunyada-yankilandi-fransa-bm-guvenlik-konseyini-acil-toplantiya-cagirdi
|
Fransa, BM Güvenlik Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı, Azerbaycan'dan tepki gecikmedi!
Fransa, Azerbaycan tarafından Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla başlatılan antiterör operasyonunun ardından BM Güvenlik Konseyi'n, acil toplantıya çağırdı.
Fransa Dışişleri Bakanlığından Azerbaycan'ın Karabağ'da başlattığı terörle mücadele operasyonuna dair yapılan açıklamada, "Fransa, bu kabul edilemez saldırıya bölgenin güvenliğine yönelik oluşturduğu risklerle orantılı olarak güçlü bir yanıt verilmesi için Avrupalı ve ABD'li ortaklarıyla yakın iş birliği içinde çalışıyor" ifadeleri kullanıldı. BM Güvenlik Konseyi de acil toplantıya çağırıldı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan'ın Karabağ'da başlattığı terörle mücadele operasyonuna dair açıklama yaptı. Açıklamada Azerbaycan'ı saldırılarını, "Fransa, derhal durdurmaya ve uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırıyor. Fransa, bu kabul edilemez saldırıya bölgenin güvenliğine yönelik oluşturduğu risklerle orantılı olarak güçlü bir yanıt verilmesi amacıyla Avrupalı ve ABD'li ortaklarıyla yakın iş birliği içinde çalışıyor" ifadeleri kullanıldı. Açıklamada ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne konuyu görüşmek üzere acil toplama çağrısında bulunuldu.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yasadışı olarak konuşlanan Ermeni silahlı güçlerine karşı başlattığı terörle mücadele operasyonlara ilişkin açıklama yapan Fransa Dışişleri Bakanlığı'na tepki gösterdi. Azerbaycan topraklarının işgal edildiği gerçeğine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 4 kararına rağmen, Fransa'nın 1997-2020'de AGİT Minsk grubuna eşbaşkanlık yaptığı dönemde bölgedeki çatışmanın uluslararası hukuka dayalı olarak adil çözümüne katkıda bulunmak yerine, bölgedeki işgal güçlerin kalmasına yönelik çabalarının gayet net şekilde hatırlandığı belirtildi.
Fransa'nın çatışma sonrasında da önceki politikasından asla vazgeçmediği kaydedilen açıklamada, "Karabağ bölgesinde yasadışı olarak konuşlanan Ermeni silahlı kuvvetlerinin provokasyonlarına yanıt olarak alınan tedbirlere ilişkin bugünkü açıklamasını, işgalin kalıntılarına destek olarak değerlendiriyoruz. 44 Günlük Savaş sırasında Azerbaycan karşıtı duruşu ve açıklamalarıyla öne çıkan Fransa'nın, çatışma sonrası dönemde bölgede barışı tesis etme çabalarının dışında kalması ve yalnızca olumsuz etki oluşturan açıklamalarda bulunması, ayrılıkçılığı destekleyen açıklamalara bağlı kalması ve kendisini bölgeden daha da izole etmesi iyi bilinmektedir" denildi.
Fransa'nın bugün karşı karşıya olduğu sömürge bölgelerindeki mevcut durumdan ders almayarak bu konuda önceki davranış ve politikasını sürdürdüğü belirtilen açıklamada, "Fransız yetkililer, Fransa Ulusal Meclisi ve Senatosu, Azerbaycan'a karşı açıklama ve belgeler yayınlama konusunda Ermenistan'dan bile daha aktifler. Fransa'nın İslamofobik ve Azerbaycan karşıtı politikası ve iç işlerimize kabul edilemez müdahalesi, Fransa'nın bölgeden uzak olmasının bölge için daha iyi olacağını gösteriyor" ifadelerine yer verildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/karabagda-azerbaycanin-sartlari-kabul-edildi-ermeni-ayrilikcilar-silah-birakti
|
Karabağ'da Azerbaycan'ın şartları kabul edildi: Ermeni ayrılıkçılar silah bıraktı
Karabağ'da Azerbaycan'ın şartlarını kabul eden Ermeni ayrılıkçılar silah bıraktı. Azerbaycan ile ayrılıkçılar arasında yarın görüşme yapılması bekleniyor.
Azerbaycan'ın Karabağ'da başlattığı operasyonun ikinci gününde, Bakü'nün şartları kabul edildi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile dün gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, bölgedeki unsurların silahlarını bırakması ve silahsızlanmanın gerçekleşmesi durumunda anti-terör operasyonunun durdurulacağını vurgulamıştı.
Rus basınında Ermeni ayrılıkçıların silah bıraktığına yönelik iddiaların yer almasının hemen ardından Azerbaycan Savunma Bakanlığı'ndan açıklama geldi.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, bugün Karabağ bölgesinde bulunan Ermeni silahlı kuvvetleri ve yasadışı Ermeni silahlı gruplarının unsurlarının silahlarını bıraktığını, savaş mevzilerini ve askeri mevzilerini terk ettiğini ve anti-terör operasyonunun durdurularak anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Karabağ'daki terörle mücadele operasyonlarının Türkiye saati ile 12.00'de durdurulması konusunda anlaşmaya varıldığı açıklandı.
Bakanlık bugün yaptığı duyuruda, "Karabağ'ın Ermeni nüfusunun temsilcilerinin Rus barış gücü aracılığıyla yaptığı başvurusu dikkate alınarak, 20 Eylül 2023 saat 13.00'da aşağıdaki şartlar doğrultusunda, lokal nitelikli anti-terör önlemlerinin durdurulması konusunda anlaşmaya varıldı:
Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Karabağ bölgesinde bulunan Ermeni silahlı güçleri ve yasa dışı Ermeni silahlı grupları silah bırakıyor, savaş mevzilerini ve askeri karakolları terk edererek tamamen silahsızlandırılıyor. Ermeni silahlı güçleri Azerbaycan topraklarından çekiliyor, yasa dışı Ermeni silahlı grupları feshediliyor.
Paralel olarak tüm silah-mühimmat ve ağır ekipmanlar teslim ediliyor.
Yukarıda belirtilen süreçlerin Rus barış gücü ile koordineli bir şekilde yürütülmesi sağlanıyor."
Ermeni ayrılıkçılar Perşembe günü Azerbaycan'la entegrasyon görüşmeleri yapacak.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermeni silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki birliklerinin keşif-sabotaj grupları tarafından terör amacıyla önceden mayınların döşenmesi ve bunun sonucunda sivillerin ve polislerin yaşamını yitirmesi, aynı zamanda Azerbaycan ordusu birliklerinin havan ve çeşitli kalibreli silahlarla ateş altına alınması konularında Blinken'e bilgi verdi.
Dünkü görüşmede Aliyev, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde 9 Eylül'de sözde "cumhurbaşkanlığı seçimlerinin" yapılması da dahil, bu provokasyonların Azerbaycan'ın egemenliğine karşı Ermenistan ile oluşturduğu ve desteklediği sözde rejimin, kasıtlı provokasyonlarına devam ettiğini kaydetti.
Bu kasıtlı provokasyonlardan sonra bölgede lokal nitelikli anti-terör önlemlerinin başlatması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Aliyev, önlemler sırasında sivil nüfus ve altyapının hedef alınmadığının, yalnızca meşru askeri hedeflerin etkisiz hale getirildiğinin altını çizmişti.
Aliyev, yeniden entegrasyon konularını müzakere etmek için Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı İdaresi tarafından Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeni nüfusun temsilcilerinin birkaç kez diyaloga davet edildiğini fakat onların bunu reddettiğini, bununla birlikte lokal nitelikli anti-terör önlemlerinin devam ettiği bir zamanda onların bir kez daha diyaloga davet edildiğini belirterek, silahın bırakılması halinde anti-terör önlemlerinin durdurulacağını belirtti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov Karabağ'daki duruma ilişkin açıklamasında "Azerbaycan hukuken kendi topraklarında operasyon yürütüyor." ifadelerini kullandı.
Rusya Savunma Bakanlığı ise bugünkü açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"Azerbaycan tarafı ile Dağlık Karabağ temsilcileri arasında Rus barış gücü komutanlığının arabuluculuğuyla düşmanlıkların tamamen durdurulması konusunda anlaşma sağlandı. Bu anlaşmaların uygulanması Rus barış gücü komutanlığıyla koordineli olarak gerçekleştirilecek."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/karabagda-rus-baris-gucu-askerlerine-saldiri
|
Karabağ'da Rus Barış Gücü askerlerine saldırı
Rusya Savunma Bakanlığı, Karabağ'da devriye görevi yapan Rus Barış Gücü birliğine ait araca silahlı saldırı düzenlendiğini ve saldırıda hayatını kaybeden askerler olduğunu duyurdu.
Karabağ'da Rus Barış Gücü devriyesine saldırı düzenlendi. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Dzhanyatag köyü bölgesindeki gözlem noktasından dönen Rus Barış Gücü birliğinin bulunduğun araca silahlı saldırı düzenlendiği aktarılarak, saldırıda araçta bulunan askerlerin hayatını kaybettiğini duyuruldu.
Saldırı sonrası Rus ve Azerbaycan tarafların olay yerinde çalışma yürüttüğü aktarılan açıklamada, "Soruşturma makamlarının Rus ve Azerbaycanlı temsilcileri, olayın tüm koşullarını açıklığa kavuşturmak için olay yerinde çalışıyor" ifadeleri kullanıldı. Saldırıda kaç askerin hayatını kaybettiğine ilişkin bilgi paylaşılmadı.
Rusya Savunma Bakanlığı'nın ardından açıklama yapan Azerbaycan Savunma Bakanlığı ise, olayla ilgili soruşturmanın Azerbaycan ve Rusya'nın ilgili makamlarının işbirliği içinde yürütüldüğünü aktararak, "Rusya Savunma Bakanlığı liderliğine, Rus Barış Gücü Komutanlığına, ölen askerlerin ailelerine ve yakınlarına en derin başsağlığı dileklerimizi iletiyor ve sabır diliyoruz" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/karabagdaki-operasyonda-192-azerbaycan-askeri-sehit-oldu
|
Karabağ'daki operasyonda 192 Azerbaycan askeri şehit oldu
Azerbaycan Sağlık Bakanlığı, Karabağ'da gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonunda 192 Azerbaycan askeri ile 1 sivilin şehit olduğunu, 511 asker ile 1 sivilin yaralandığını duyurdu.
Azerbaycan Sağlık Bakanlığı, 19-20 Eylül'de Karabağ'daki Ermeni silahlı gruplara yönelik gerçekleştirilen terörle mücadele operasyonunda şehit düşen ve yaralanan askerlerin sayısını açıkladı. Açıklamada, "Yerel terörle mücadele tedbirleri sırasında Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin 192 askeri şehit oldu. Şehit askerlerin 180'i Milli Savunma Bakanlığı, 12'si ise İçişleri Bakanlığı mensubu. Ayrıca 1 sivil de şehit oldu. 11 kişinin kimliği ise adli tıp tarafından tespit edilecek" denildi.
Operasyonda 511 asker ve 1 sivilin de yaralandığı belirtildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/katar-3-iranli-mahkumu-serbest-birakti
|
Katar, 3 İranlı mahkumu serbest bıraktı
İran'ın Katar Büyükelçisi Hamid Rıza Dehgani, Katar karasularına izinsiz giriş yaptıkları gerekçesiyle tutuklanan 3 İranlı mahkumun müzakereler sonucunda serbest bırakıldığını açıkladı.
İran'ın Katar Büyükelçisi Hamid Rıza Dehgani, Katar hapishanesinde tutulan 3 İranlı mahkumun müzakereler sonucunda serbest bırakıldığını duyurdu. Dehgani sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Yanlışlıkla Katar karasularına giren 3 İranlı kayıkçı, Katar makamları ile yapılan görüşmeler neticesinde serbest bırakıldı. Çok yakında ülkelerine ve ailelerine geri dönecekler" ifadelerini kullandı. Dehgani ayrıca Katar'da tutulan diğer İranlı mahkumların da serbest bırakılması için görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.
İran'ın Katar Büyükelçisi Dehgani geçtiğimiz temmuz ayında Katar karasularına giren ve 1 yıl hapis cezası alan 7 İranlı mahkumun serbest bırakıldığını duyurmuş, geçtiğimiz hafta ise 2 İranlı serbest bırakılarak ülkelerine dönmüştü.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kazara-mumyalandi-yillar-sonra-defnediliyor
|
Kazara mumyalandı, yıllar sonra defnediliyor
1895 yılında Pensilvanya'daki bir hapishanede ölen ve cenaze levazımatçıları tarafından yanlışlıkla mumyalanan 'Stoneman Willie' takma adlı ceset, 128 yıldır Reading, Pensilvanya'daki bir yerel cenaze evinde sergileniyordu. Nihayet defnediliyor. Mumyanın gerçek kimliği cenaze töreni sırasında mezar taşı üzerine yazılmış bir şekilde açıklanacak.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Pensilvanya eyaletinde kazara mumyalanan bir adam, 128 yıl sonra nihayet toprağa veriliyor.
Mumyalanmış ceset, kimliği tespit edilemediği ve sahiplenen olmadığı için Reading şehrindeki Auman Cenaze Evi'nde sergileniyordu ve yerel halk tarafından "Stoneman Willie" olarak tanınıyordu.
Cenaze evinin müdürü Kyle Blankenbiller, mumyanın kimliğinin tespit edildiği için artık uygun bir cenaze töreni düzenleyebileceklerini vurguladı.
Mumyanın kimliği cenaze töreni sırasında mezar taşı üzerine yazılmış bir şekilde açıklanacak.
Cenaze evinde bulunan tarihi kayıtlara göre, adam yankesicilik suçundan Pensilvanya'da bir hapishaneye konulduğunda sahte bir isim kullanmıştı.
The Washington Post'a göre, çalıntı eşyalarla birlikte bir pansiyonda yatağın altında saklanırken tutuklandı ve "James Penn" takma adı altında kayıt altına alındı.
Ancak hapishanede böbrek yetmezliğinden öldü ve hiçbir aile üyesi cesedine sahip çıkmadı.
37 yaşında, bıyıklı ve muhtemelen İrlanda ya da New York City kökenli olması dışında adam hakkında başka bir bilgi bulunamamıştı.
Blankenbiller Cenaze evinin asıl sahibi T. C. Auman'ın, cesedin çürümesini engelleyen, keşfedilmemiş tekniklerle adamı kazara mumyaladığını söyledi.
Auman'ın bunu birisinin gelip onu teşhis etmesine kadar cesedi yeterince uzun süre sağlam tutmak için yaptığı söyleniyordu ama kimse bunu yapmadı.
Blankenbiller, cesedin saçlarını, dişlerini ve etini koruduğunu, derisinin renginin solup bakır rengine dönüştüğünü açıkladı
Stoneman Willie'nin mumyalanmış bedeni koyu renk bir takım elbise, papyon ve kırmızı bir kuşakla cenaze evinde sergilendi.
Kaynak: Euronews Türkçe
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kod-adi-project-boat-rusyanin-sirri-ifsa-oldu
|
Kod Adı: Project Boat! Rusya'nın sırrı ifşa oldu
ABD'li Washington Post gazetesi, Rusya'nın gizli bir askeri üstte 'İran tasarımı Shahed' saldırı İHA'ları ürettiğini iddia etti. Gazetenin iddiasına göre Rus mühendisler 2025 yılına kadar yaklaşık 6,000 adet geliştirilmiş insansız hava aracı üretmeyi planlıyor...
Ukrayna savaşında 18 aydır devam eden çatışmalara insansız hava araçları yön verdi. Özellikle Ukrayna kullandığı İHA'larla savaşta bir adım öne çıkarken ABD'nin en büyük gazetelerinden biri olan Washington Post Rusya'nın karşı bir hamle için hazırlık yaptığını öne sürdü.
Uydu görüntüleri ve sızdırılan belgelere göre Moskova yönetimi gizli bir askeri üste 'İran tasarımı Shahed' saldırı İHA'ları üretiyor.
Washington Post'da yer alan habere göre, Moskova'nın doğusunda yer alan Tataristan'da bulunan Alabuga tesisindeki mühendisler 2025 yılına kadar yaklaşık 6,000 adet geliştirilmiş insansız hava aracı üretmeye çalışıyor.
Uzmanlar üretilen saldırı araçlarının Ukrayna hedeflerine yönlendirilebileceğini iddia ediyor.
Sızdırılan belgeler ülkeyi terk etmelerini engellemek için pasaportlarına el konulan çalışanların projeye atıfta bulunmak için 'kod adları' kullandıklarını gösteriyor.
Belgelere göre insansız hava araçları için 'bot' patlayıcılar için 'tampon' İran yerine de 'İrlanda ya da Belarus' kullanılıyor.
Washington Post programın 14 futbol sahası büyüklüğündeki bir tesiste gerçekleştirilmesine rağmen çok sıkı korunan bir devlet sırrı olduğuna dikkat çekti.
Program 3 aşamadan oluşuyor. İlk aşamada İran'dan gelen insansız hava araçlarını yeniden inşa eden ekip şimdi İHA'ların gövdelerini kendileri üretiyor ancak onları İran elektroniği ile donatıyorlar.
Önümüzdeki sene gerçekleşecek 3. aşamada ise tesisin Rus malzeme ve bileşenleri ile insansız hava araçları üretmesi planlanıyor. Üretilecek İHA'ların orijinal Shahed'lerden daha büyük ve daha yüksek standartta olması bekleniyor.
Washington Post "Project Boat" kod adlı projenin bürokratik engeller nedeni ile geciktiğini ve programının 5 hafta gerisinde kaldığını yazdı. Gazeteye göre Alabuga mühendisleri aynı zamanda lojistik sorunlarla da boğuşuyor.
Gazete ne Kremlin ne de İran'dan konuya ilişkin yorum alamadığını belirtti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/komsu-ulke-israile-istihbarat-vermis-hamas-cok-buyuk-bir-seye-hazirlaniyor
|
Komşu ülke, İsrail'e istihbarat vermiş: Hamas 'çok büyük bir şeye' hazırlanıyor!
Mısırlı bir istihbarat yetkilisi, Hamas'ın "çok büyük bir şey" planladığı konusunda İsrail'e defalarca uyarı yapıldığını iddia etti.
ABD merkezli haber ajansı Associated Press'e göre, isminin gizli kalmasını isteyen Mısırlı bir istihbarat yetkilisi, Filistinli grupların abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail'e başlattığı saldırı için İsrail'i önceden defalarca uyardıklarını söyledi. Ancak iddialara göre İsrail, söz konusu uyarıları göz ardı etti.
Mısırlı yetkili, çatışmalardan önce devam eden esir takası görüşmelerinde Tel Aviv'deki muhataplarını Gazze'deki durum hakkında uyardıklarını belirterek "Durumun patlama noktasına geldiği ve bunun çok büyük olacağı konusunda İsraillileri defalarca uyardık. Ama bunları hafife aldılar." dedi.
İsrail basınında, Filistinli silahlı grupların abluka altındaki Gazze Şeridi'nden düzenlediği ortak saldırıda ordu, güvenlik ve istihbarat teşkilatlarının büyük zafiyet gösterdiği eleştirileri yer almıştı.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "İsrail ve bölgedeki durumu ele almak üzere yarın AB Dışişleri Bakanlarını acil bir toplantıya çağırıyorum" dedi.
BMGK ise dün ABD'nin New York eyaletinde 15 üye devletle İsrail-Filistin gündemiyle toplandı. Üye devletlerin temsilcileri bölgedeki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Robert Wood, toplantıda Hamas'ın saldırılarının birçok üye tarafından kınandığını ancak tüm konsey üyelerinin bu kınamaya destek vermediğini belirtti. Wood, ABD'nin toplantıdaki odak noktasının Hamas'ın kınanması olduğunu belirtti ve Hamas'ın 'İsrail halkına yönelik terör saldırılarını durdurması' gerektiğini vurguladı. İsrail ve Filistin arasında iki devletli çözümün önemli olup olmadığının sorulması üzerine Wood, "Şu anda rehin almalar ve Hamas'ın saldırılarıyla başa çıkmak zorundayız" dedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hamas'ın İsrail kasabalarına yönelik saldırısını 'en güçlü ifadelerle' kınadığını belirterek, itidal çağrısında bulundu
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kosova-basbakani-sirbistanin-plani-kuzeyi-ilhak-etmekti
|
Kosova Başbakanı: Sırbistan'ın planı kuzeyi ilhak etmekti
Kosova-Sırbistan sınırında geçen haftadan bu yana devam eden gerilimde, Priştine hükümeti Sırbistan'ın ilhak planını ortaya çıkardıklarını iddia etti. Belgrad ise sınır hattındaki askerlerin sayısının düşürüldüğünü duyurdu.
Kosova Başbakanı Albin Kurti, 24 Eylül'de sınırdaki Banjska bölgesinde yaşanan çatışmanın daha uzun soluklu bir ilhak planının parçası olduğunu öne sürdü. Kurti, Kosova polisinin topladığı istihbarata göre Banjska'daki olayların "37 ayrı mevziye koordineli bir saldırı yoluyla Kosova'nın kuzeyini ilhak etme yönündeki daha büyük bir planın parçası olduğunu" kaydetti. Kurti planın devamında "silah ve asker tedarikini mümkün kılmak için Sırbistan'a giden bir koridorun kurulacağını" da belirtti. 24 Eylül sabahı Banjska'da yolu kapatan Sırpların ateş açması sonucu bir Kosova polisi ölmüştü.
ABD'nin, Belgrad'ın Kosova sınır hattına emsalsiz askeri yığınak yaptığı açıklamasının ardından Sırbistan Genelkurmay Başkanı Milan Mojsilovic, sınır hattındaki ordu mensuplarının sayısının 8 bin 350'den 4 bin 500'e düşürüldüğünü açıkladı. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ise CNN televizyonunda, "Sırbistan, Kosova'nın kuzeyinde olaylar yaşanmasını isteyen son ülke. Barış, Sırbistan'ın çıkarına olan bir durum" dedi. Ayrıca, bir Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayı üstlenen Kosovalı Sırp Milan Radoicic'in adalet önünde hesap vereceğini belirtti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kremlinden-ermenistana-roma-statusu-tepkisi-son-derece-dusmanca
|
Kremlin'den Ermenistan'a 'Roma Statüsü' tepkisi: Son derece düşmanca
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ermenistan'ın Roma Statüsü'nü kabul etme niyetiyle attığı adıma tepki göstererek, "Ermenistan'ın Roma Statüsü'ne katılma niyeti son derece düşmanca" yorumunda bulundu.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ermenistan'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Roma Statüsü'ne katılma planı ile ilgili konuştu. Erivan'ın bu adımına karşı olduklarını ifade eden Peskov, "Ermenistan, Roma Statüsü'ne taraf olmadığımızı çok iyi biliyor. Ayrıca Ermenistan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in tutuklanması yönündeki uyulması zor kararının da farkında. Bunun Erivan'da çok iyi bilindiğini biliyoruz. Bu hoş karşıladığımız bir şey değil" dedi.
Ermenistan'ın Roma Statüsü'nü onaylama kararının resmileşme ihtimaline karşı da konuşan Peskov, "Bu son derece düşmanca" karşılığını verdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ermenistan ile Rusya arasında gerilen ilişkilere karşı Erivan'ı ziyaret etme ihtimalinin olup olmadığı sorusuna ise Peskov, "Hayır" diyerek net bir cevap verdi.
Kremlin'den yapılan açıklamanın ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı da konuya dair açıklama yaptı. Rusya tarafının Erivan'ın böyle bir karar alması durumunda ikili ilişkilerde yaşanabilecek sorunlara dair Ermeni tarafına bilgi verildiği ifade edilen açıklamada, "İlk olarak Ermeni ortaklara Ermenistan'ın bu kararı onaylamasının, Rusya'nın üst düzey liderliği için tutuklama emrinin verildiği koşullarda kabul edilemezliği yönünde bilgi verildi" denildi.
Açıklamada ayrıca, Ermenistan'ın bu kararına karşı Erivan tarafına ikili anlaşma önerisi yapıldığı ancak Erivan tarafının bu öneri yerine Roma Statüsü'nün kabul etme kararı aldığı belirtilerek, "Maalesef bunun yerine Ermenistan'da Roma Statüsü'nün onaylanması yönünde siyasi bir karar alındı. Roma Tüzüğü'nün Ermenistan tarafından onaylanması, ikili ilişkiler açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın sonunda Roma Statüsü'nün Ermenistan Ulusal Meclisi'nde milletvekillerinin oylamasına sunulacağı da hatırlatılarak, "Rusya, Ermenistan Ulusal Meclisi'nde Roma Statüsü kapsamında zehirli bir karara onay vermeyecek güçlerin bulunacağını umuyor" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kripto-vurgunu-sadece-bir-senede-400-milyon-dolar
|
Kripto vurgunu! Sadece bir senede 400 milyon dolar çaldılar
Blockchain analiz firması Chainalysis, Kuzey Koreli bilgisayar korsanlarının geçen yıl kripto paraların alınıp satıldığı platformlara en az 7 siber saldırı düzenlediğini iddia etti
Chainalysis'e göre saldırıları gerçekleştiren bilgisayar korsanları, yaklaşık 400 milyon dolar değerinde kripto para çaldı.
Chainalysis bugün kamuoyuna açıkladığı raporunda, siber saldırılarda öncelikle yatırım firmalarının hedef alındığını kaydetti.
Raporda, "2020'de, kripto paralara yönelik Kuzey Kore kökenli siber saldırıların sayısı dörttü. Bu sayı geçen yıl yedi oldu. 2021'de, çalınan kripto paraların değeri yüzde 40 fazlaydı" denildi.
Chainalysis, geçen yılki siber saldırıların çoğunun muhtemelen Lazarus Grubu tarafından düzenlendiğine düşünüyor. Grubun Kuzey Kore İstihbarat Servisi'nin kontrolünde olduğuna inanılıyor. ABD, Lazarus Grubu'na yaptırım uyguluyor.
Birleşmiş Milletler de daha önce Kuzey Kore'yi, uluslararası yaptırımlardan kaçınarak nükleer ve balistik füze programlarını finanse etmek için siber saldırılar düzenlemekle suçlamıştı.
Kuzey Koreli bilgisayar korsanları 2016 yılında Bangladeş Merkez Bankası'ndan yaklaşık 81 milyon dolar çalmış, 1 milyar dolar çalmanın da eşiğine gelmişlerdi.
2014'te film yapım şirketi Sony Pictures'a düzenlenen siber saldırılarla, 2017'de 150'den fazla ülkeyi etkileyip hastaneleri, şirketleri ve bankaları milyarlarca dolar zarara uğratan WannaCry siber saldırısından da Kuzey Kore sorumlu tutulmuştu.
Pyongyang yönetimi ise siber saldırılarla ilgili suçlamaları reddediyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kritik-bm-zirvesi-oncesi-dikkat-ceken-analiz-ingiliz-gazete-turkiyenin-planini-yazdi
|
Kritik BM zirvesi öncesi dikkat çeken analiz: İngiliz gazete Türkiye'nin planını yazdı
Kritik BM zirvesi için nefesler tutuldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma yapacağı ve pek çok diplomatik temasta bulunacağı zirve öncesi İngiliz basınından dikkat çeken bir haber geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın devreye girdiğini belirten Financial Times Türkiye'nin planını yazdı.
Dünya, Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu için geri sayıma geçti.
Zirve kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13'üncü kez Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitap edecek.
Kritik zirveden kısa süre önce İngiliz Financial Times gazetesinden dikkat çeken bir haber geldi.
'Türkiye, G20'nin Hindistan-Ortadoğu ticaret koridoru planına alternatifi için bastırıyor' başlığı ile okurlarının karşısına çıkan İngiliz gazete Türkiye'nin planını yazdı.
Haberde 'Türkiye, bu ayki G20 zirvesinde üzerinde mutabakata varılan Hindistan-Ortadoğu ticaret koridoru planına alternatif konusunda yoğun müzakereler içinde' ifadesine yer verildi.
Hindistan-Ortadoğu planı kapsamında Hindistan'dan gönderilen ürünler eskiden olduğu gibi Bağdat ve Türkiye üzerinden değil, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail üzerinden Avrupa pazarlarına gönderilecek.
Bu koridorun oluşturulmasını destekleyen ABD ve AB'nin Çin'in bölgedeki etkisini azaltmak istediği sıkça dile getiriliyor.
Adam Samson imzalı haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu plandan memnun olmadığının altı çizildi.
İngiliz gazete Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle yoğun müzakereler içinde olduğunu yazdı.
Haberde alternatif bir hat oluşturmak için görüşmelerin devam ettiğini belirtildi. İngiliz gazete Erdoğan'ın G20 zirvesi sonrası yaptığı açıklamaya da dikkat çekti.
G-20 Liderler Zirvesi'nden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili bir açıklama yapmıştı.
Erdoğan, Hindistan'daki G20 zirvesi sonrası uçakta gazetecilerin konu ile ilgili sorusu üzerine şu ifadeleri kullanmıştı;
'Biz şunu diyoruz, Türkiyesiz bir koridor olmaz. Türkiye, önemli bir üretim ve ticaret üssü. Doğudan batıya trafik için en uygun hat Türkiye üzerinden geçmek durumunda.'
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kuzey-amerikada-kutup-sogugu
|
Kuzey Amerika'da kutup soğuğu
ABD ve Kanada son yılların en soğuk hava dalgası ile karşı karşıya. Kanada'nın bazı kesimlerinde termometrelerin eksi 38 ila eksi 50 dereceye kadar düşmesi bekleniyor.
ABD ve Kanada'da kutup kaynaklı tarihi soğuklar yaşanıyor. Uzmanlar, 15 milyon kişinin "bir nesilde bir kez görülebilecek" kar bomba siklonunun sebep olduğu soğuklarla karşı karşıya kaldığını belirtti. Dondurucu fırtınaların 10 dakikada soğuk ısırmasına yol açabileceği bildirildi. Son 50 yılın en soğuk günlerinin yaşandığı ABD'de en az 83 milyon kişi eksi 17 dereceyle karşılaştı. Washington Dağı'nda eksi 77 derece kaydedildi.
Kanada'da eksi 50
Milliyet'te yer alan habere göre ABD'de en az 7 eyaletin rekor düzeydeki soğuk havaya maruz kalacağı bildirilirken, Kanada'nın ise bazı kesimlerinde termometrelerin eksi 38 ila eksi 50 dereceye kadar düşmesi bekleniyor. Ülkenin birçok eyaletinde okullar tatil edildi, vatandaşlara dışarı çıkmama uyarıları yapılırken, ani donma ve hipotermiye karşı önlem alınması istendi. Tarihi soğuk derecelerin hafta başında yükselmeye başlayacağı tahmin ediliyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/kuzey-koreli-hackerlar-bir-milyar-dolarlik-kripto-caldi
|
Kuzey Koreli hackerlar, bir milyar dolarlık kripto çaldı
Interesting Engineering tarafından hazırlanan bir rapora göre, Kuzey Koreli bilgisayar korsanları DeFi protokollerinden yaklaşık bir milyar dolar değerinde kripto çaldı.
DeFi protokolleri, geleneksel finans sektöründeki sorunları çözmek için oluşturulmuş özel otonom bilgisayar programlarından oluşan merkezi olmayan finans protokolleri olarak tanımlanıyor. Protokoller arasında bitcoin ticaretini mümkün kılacak, ürün ve hizmetlerin kripto para biriminde ödenmesini kolaylaştıracaktı.
TradingPlatform. com tarafından yayınlanan 2022 verilerine göre, Kuzey Kore yalnızca 2022'de yaklaşık 1 milyar değerinde kripto para biriminin bu protokoller üzerinden çalınmasından sorumlu.
Bazı hırsızlıkların Lazarus Group gibi oldukça yetkin bilgisayar korsanları tarafından gerçekleştirildiği ortaya koyuldu.
TradingPlatform. com'dan analist Edith Reads'e göre DeFi platformlarına çok sayıda saldırı gerçekleşti. Saldırılar ustalıkla planlandı ve yürütüldü.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/lavrov-batiya-yuklendi-yalanlar-imparatorlugu
|
Lavrov Batı'ya yüklendi: "Yalanlar imparatorluğu"
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 78'inci toplantısı için ABD'de bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Batı'yı dünyanın kalanına "tepeden bakmakla" suçladı.
ABD ve Avrupalı müttefiklerinin Rusya'nın işgaline karşı mücadelesinde Ukrayna'ya desteklerini yinelediği Genel Kurul'un ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Lavrov, Batı'yı "yalan imparatorluğu" olarak nitelendirdi. Lavrov, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski tarafından teklif edilen 10 maddelik barış planının "gerçekçi olmadığını ve hayata geçirilemeyeceğini" söyledi.
Lavrov, Moskova'nın temmuz ayında BM ve Türkiye aracılığıyla hayata geçirilen tahıl girişiminden çekilmesinin ardından, anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi için BM tarafından sunulan önerileri "uygulananamaz" olarak nitelendirdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Rusya'nın anlaşmaya tekrar dönmesi halinde uygulanabilecek 4 tedbir sıralamıştı. Lavrov, bu tedbirleri reddetmediklerini ancak yeterli bulmadıklarını belirterek anlaşma için Batı'nın Rus bankalarına uyguladığı yaptırımları kaldırması gerektiğini kaydetti. Rus bakan Dağlık Karabağ'da yaşanan gelişmelere ilişkin, "Ermenistan'da ABD'nın çıkarlarını savunan bir dizi sivil toplum kuruluşu Rusya'nın nüfuzunu baltalamaya çalışıyor" şeklinde konuştu.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/lubnandan-israile-15-roket-firlatildi
|
Lübnan'dan İsrail'e 15 roket fırlatıldı
İsrail Savunma Kuvvetleri, Lübnan'dan İsrail topraklarına 15 roket fırlatıldığını açıkladı.
İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalar devam ederken, Lübnan'dan İsrail'e roket ve top atışları da aralıklarla sürüyor. İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık 1 saat önce Lübnan'dan İsrail topraklarına 15 roket fırlatıldığı duyurularak, 4 roketin Demir Kubbe hava savunma sistemi tarafından düşürüldüğü ifade edildi.
Açıklamada, diğer roketlerin ise boş arazilere düştüğü belirterek, can ve mal kaybı yaşanmadığı aktarıldı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/macron-2024-paris-olimpiyat-oyunlarinda-rus-bayragi-olamaz
|
Macron: 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda Rus bayrağı olamaz
Fransa lideri Macron, Yaz Olimpiyat Oyunlarına Rusya'nın katılmasıyla ilgili son kararın Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne ve başkanı Thomas Bach'a ait olduğunu belirtti.
Gelecek yıl Fransa'nın başkent Paris'in ev sahipliğini yapacağı Yaz Olimpiyat Oyunlarına Rusya ve Belarus'tan sporcuların katılımı konusunda belirsizlik sürerken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron görüş bildirdi.
Fransız spor gazetesi L'Equippe'e konuşan Macron, "savaş suçu işlediği bir dönemde Rusya'nın olimpiyatlarda yeri olmadığını" belirtti; "Paris Olimpiyat Oyunları'nda Rus bayrağı olamaz" dedi.
Asıl sorunun Putin'in savaş çabalarını destekleyen Rus sporcular ile rejimin kurbanı olan sporcular arasında nasıl ayrım yapılacağı olduğuna dikkat çeken Macron, bu durumun Ukraynalılar tarafından anlaşılmasının da önemli olduğunun altını çizdi.
Macron "Asıl soru budur ve bu nedenle Olimpiyat dünyasının vicdanen vermesi gereken görüş ve belirlemesi gereken garantiler vardır." diye konuştu.
Euronews Türkçe'deki habere göre Macron, oyunlarda Rus bayrağı dalgalanmaması konusunda "görüş birliği" olduğunda ısrarcı oldu, ancak bireysel olarak Rus ve Belaruslu atletlerin oyunlara katılımı konusunda son kararın Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne ve başkanı Thomas Bach'a ait olduğunu kaydetti.
Ukrayna'da süregelen işgaline rağmen, Rusya 'yı ve uzun zamandır müttefiki olan Belarus'u destekleyen IOC, bu iki ülkeden sporcuların uluslararası yarışmalara tarafsız bireyler olarak katılmasına izin verilmesi tavsiyesinde bulunmuştu.
IOC, geçen yıl yaptığı açıklamada Rusya ve Belarus'a yönelik yaptırımların "sıkı bir şekilde" yürürlükte kalacağını duyurdu.
Bu sporcular tarafsız bir bayrak altında yarışıyor ve katılımları için Ukrayna'daki savaşı aktif şekilde destekleyip desteklemedikleri belirleyici oluyor.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/macron-acikladi-buyukelcimiz-nijerde-rehin-tutuluyor
|
Macron açıkladı: Büyükelçimiz Nijer'de rehin tutuluyor
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nijer'deki Fransız diplomatlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Büyükelçimiz ve diplomatlarımız tam anlamıyla rehin tutuluyor" dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bugün Fransa'nın doğusundaki Bourgogne-Franche-Comte bölgesini ziyaret etti. Burada gazetecilere Nijer'deki Fransız diplomatlarla ilgili açıklama yapan Macron, "Biz burada konuşurken, Fransa büyükelçiliğinde tam anlamıyla rehin tutulan bir büyükelçimiz ve büyükelçilik personellerimiz var" dedi. Nijer'deki cuntaya atıfta bulunan Macron, "Yiyecek dağıtımını engelliyorlar ve diplomatlarımıza askeri erzak veriyorlar" ifadelerini kullandı.
Nijer'de seçilmiş Devlet Başkanı Mohamed Bazoum'un 26 Temmuz'da başkanlık muhafızları tarafından devrilmesiyle yönetime gelen askeri cunta, Fransız diplomatların ülkeyi terk etmesi için çağrıda bulunmuştu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise bu çağrıları reddederek, "Politikamız açık ve net. Darbecileri tanımıyoruz" açıklamasını yapmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/macron-olaylar-nedeniyle-almanya-ziyaretini-erteledi
|
Macron olaylar nedeniyle Almanya ziyaretini erteledi
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkede bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesiyle patlak veren ve devam eden olaylar nedeniyle 2-4 Temmuz'da Almanya'ya yapacağı ziyareti erteledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ülkede bir gencin polis kurşunuyla öldürülmesiyle patlak veren ve devam eden olaylar nedeniyle 2-4 Temmuz'da Almanya'ya yapacağı ziyareti erteledi.
Alman cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan bir basın açıklamasında "Fransa Cumhurbaşkanı Macron, bugün Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile telefonda görüştü ve onu ülkesindeki durum hakkında bilgilendirdi. Almanya Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Macron'un Almanya'ya yapmayı planladığı resmi ziyaretinin ertelenmesini talep ettiği belirtildi." denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/macrondan-nijerdeki-cuntaya-rest-buyukelcimiz-niameyde-kalacak
|
Macron'dan Nijer'deki cuntaya rest: "Büyükelçimiz Niamey'de kalacak"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nijer'de darbe yönetiminin kararına rağmen Paris'in Büyükelçisi Sylvain Itte'nin bu ülkenin başkenti Niamey'de kalmaya devam edeceğini bildirdi.
Cunta yönetimi cuma günü Fransız Büyükelçi'nin 48 saat içinde ülkeyi terk etmesi için ültimatom vermişti.
Fransa'nın yurt dışındaki büyükelçileriyle Elysee Sarayı'nda yıllık geleneksel toplantıyı gerçekleştiren Macron, hükümetin dış politikadaki öncelikle hedefleri konusunda önemli mesajlar verdi.
Macron, Nijer'deki cuntanın ülkeyi terk etmesi için verdiği ültimatoma rağmen Fransız Büyükelçinin başkentteki makamında şu anda bu konuşmayı dinlediğini hatırlattı.
Macron, "Fransız diplomatları, son aylarda Fransa'nın örnek teşkil ettiği Sudan'dan Nijer'e kadar bazı ülkelerde özellikle zor durumlarla karşı karşıya kaldı ve bizi dinleyen meslektaşlarınızı cesaretlerinden dolayı alkışlıyorum." dedi.
Euronews Türkçe'deki habere göre Fransa Cumhurbaşkanı, ülkesinin Nijer'deki darbeyi kınama konusundaki tavrından ve demokratik bir şekilde seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum'u desteklemekten asla vazgeçmeyeceğini bildirdi.
Macron, "Bizim politikamız çok açık, biz darbecileri tanımıyoruz." dedi.
Nijer Dışişleri Bakanlığı tarafından Fransa Dışişleri Bakanlığına cuma günü gönderilen belgede, Fransa'nın Niamey Büyükelçisi Itte'nin agremanının iptal edilmesine karar verildiği kaydedilerek, Büyükelçinin 48 saat içinde ülkeden ayrılması istenmişti.
Nijer'de 26 Temmuz'da başa gelen askeri yönetim, daha önce de Fransa ile imzalanan 5 askeri işbirliği anlaşmasının iptal edildiğini duyurmuştu.
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker, yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, 28 Temmuz'da CNSP isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti.
CNSP, 7 Ağustos'ta Lamine Zeine'yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos'ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/macronun-danismani-turkiye-buyukelcisi-oluyor
|
Macron'un danışmanı Türkiye Büyükelçisi oluyor
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un atadığı yeni Türkiye Büyükelçisi Isabelle Dumont bu hafta Ankara'daki görevine başlayacak. Dumont son üç senedir Macron'un Avrupa ve Türkiye ile ilişkilerden sorumlu danışmanı olarak görev yapıyordu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AB ile ilişkilerde yeni bir sayfa açma niyetini gündeme getirmesi, Ankara'nın hem Brüksel hem de Paris ve Berlin gibi AB'nin önde gelen başkentleriyle daha yoğun bir süreci başlatacağının işareti olarak görülüyor.
Bu kritik dönemde Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Ankara'da görev süresi dolan Herve Magro yerine 2020'den yana Elysee Sarayı'nda Avrupa ve Türkiye'den sorumlu danışman olarak görev yapan Isabelle Dumont'u Mayıs ayında Türkiye Büyükelçisi olarak atadı.
Dumont, bu hafta içerisinde Ankara'ya varacak ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güven mektubunu sunduktan sonra resmi görevine başlayacak.
2011-2013 arasında Ankara Büyükelçiliği'nde görev yapan Dumont, iyi derecede Türkçe konuşuyor. Fransa dışişlerinin parlak diplomatları arasında gösterilen Dumont, 500 yıla dayanan Türk-Fransız diplomatik ilişkiler tarihine bir tarafın diğerinin başkentine atadığı ilk kadın büyükelçi olarak geçti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/mahsa-aminiden-once-mahsa-aminiden-sonra-iki-farkli-iran
|
Mahsa Amini'den önce, Mahsa Amini'den sonra... İki farklı İran
22 yaşındaki Jina Mahsa Amini, bir yıl önce gözaltındayken hayatını kaybetti. Onun ölümü, İran'ı değiştiren protesto hareketini tetikledi. Amini'nin ölümü İran'ı nasıl değiştirdi?
Jina Mahsa Amini'nin ailesi, ölümünün birinci yıldönümüne yaklaşık bir hafta kala Instagram üzerinden yaptığı paylaşımda, 16 Eylül'de Mahsa'nın mezarı başında dini bir anma töreni düzenleyeceklerini duyurdu. Mahsa'nın ailesi, son bir yıldır güvenlik güçleri tarafından sıkı gözlem altında tutuluyor.
Güvenlik güçleri sadece aileyi izlemekle kalmıyor. Bir yıl önce olduğu gibi protestolara yol açabileceğinden, insanların bir araya gelmesini önlemek için ülkedeki pek çok mezarlıkta da tedbirler alıyor. Kurbanların aileleri büyük baskı altında.
İnsan hakları aktivisti Şiva Nazar Ahari, DW'ye yaptığı açıklamada, "Kurbanların aile bireylerine yönelik böylesine yaygın tutuklama ve gözaltılara daha önce hiç tanık olmamıştık" diyor ve ekliyor: "Şimdiye kadar 40'tan fazla kurban yakını tutuklandı ve bu sayı her geçen gün artıyor. Siyasi ve sosyal aktivistler ya hapiste ya sorgulanıyor ya da tehdit ediliyor. Bu yöntemler belki protestoların devam etmesini geçici olarak engelleyebilir."
Nazar Ahari İran İnsan Hakları Komitesi'nin bir üyesi. Ülkesinde defalarca tutuklanıp cezaevinde girdi. Ekim 2018'den bu yana ise Slovenya'da yaşıyor.
Jina Mahsa Amini, geçen yıl başkent Tahran'a yaptığı bir gezi sırasında, "başörtüsünü kurallara uygun şekilde takmadığı" gerekçesiyle ahlak polisi tarafından karakola götürüldü. İran'da kadınların kamusal alanda başörtüsü takması zorunlu. Jina Mahsa Amini, birkaç saat sonra ise polis gözetiminde hastaneye götürüldü. O esnada genç kadının baygın hatta ölmüş olabileceğinden şüpheleniliyor. Üç gün sonra, 16 Eylül'de yapılan resmi açıklamada ise Mahsa'nın öldüğü duyuruldu.
Jina Mahsa Amini'nin memleketi olan İran'ın batısındaki Kürt kasabası Sakkız'daki cenaze töreni sırasında başlayan protestolar, hızla ülke geneline yayıldı. Çoğunluğu genç kadınlardan oluşan protestocular, başörtülerini çıkararak eylem yaptı. Tüm gösterilerde "Kadın, yaşam, özgürlük" sloganı atıldı. Giderek geniş bir katılımın olduğu mitingler, 1979'da İslam Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana en büyük ve en uzun soluklu protestolara dönüştü. Tahran hükümeti, buna büyük bir baskı ve şiddetle karşılık verdi. Kesin rakamlar bilinmemekle birlikte, bağımsız insan hakları örgütlerine göre, İran'da güvenlik güçleri 16 Eylül 2022 ile Ocak 2023 sonu arasındaki protestolarda 17'si çocuk olmak üzere en az 527 göstericiyi öldürdü.
İnsan hakları aktivisti Şiva Nazar Ahari, bu protestoların İran toplumundaki siyasi ve sosyal yapıyı kalıcı olarak değiştirdiğine inanıyor.
En önemli değişikliklerden biri, kadınların kamusal alandaki yeni görünümleriyle ilgili oldu. Para cezaları gibi daha katı müeyyidelere rağmen pek çok kadın artık dışarıda başörtüsü takmayı reddediyor. Başörtüsünü "sistematik baskı ve aşağılanmanın bir sembolü" olarak görüyorlar ve artık bu konudaki sıkı kurallara boyun eğmek istemiyorlar.
İslam Devrimi'nden bu yana kadın imajı, devlet ideolojisinde önemli bir rol oynuyor. Başörtüsüz bir kadın, "Batılı yaşam tarzının sembolü ve hafif meşrep" olarak görülüyor ve muhafazakar güçler tarafından İslami değerlere karşı kültürel bir saldırı olarak değerlendiriliyor. Siyasi sistem tarafından ortaya konan kadın profili, sadece başörtüsü takan değil, aynı zamanda boyun eğen ve itaat eden bir kadını tasvir ediyor.
Dünya Ekonomik Forumu Vakfı tarafından yayınlanan çeşitli raporlarda, İranlı kadınların on yıllardır ayrımcılık ve baskıya maruz kaldığına vurgu yapılıyor. Örneğin 2022 yılı Cinsiyet Uçurumu Raporu'nda İran, 146 ülke arasında 143'üncü sırada yer alıyor. WEF, ekonomi, eğitim, sağlık ve siyaset alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliğini inceliyor. Özellikle kadınların siyasi katılımı, bu sıralamada belirleyici bir rol oynuyor.
Şu anda Paris'te yaşayan tanınmış İranlı heykeltıraş Barbad Golşiri de "Uzun vadede meyvelerini verecek ilerici bir hareketle karşı karşıyayız" diyor. Çağdaş yazar Huşeng Golşiri'nin oğlu olan sanatçı, DW'ye verdiği röportajda şunları söylüyor: "Amini'nin ölümüyle başlayan 'Kadın, yaşam, özgürlük' hareketi, toplumun en alt tabakasından gelen bir kültürel devrime öncülük ediyor. Despotların, 1980'lerden bu yana topluma dayatmak istedikleri tepeden inme değerlerin tümü sorguluyor."
İslam Devrimi sırasında mollalar, eğitim sistemini İslamileştirmiş, kadınları kamusal alanda başörtüsü takmaya zorlamış, bağımsız kültür çalışanlarını ve akademisyenleri sürgüne göndermiş ya da tutuklamıştı. 1980'lerin sonunda siyasi mahkumlar, topluca idam edilmişti.
"Siyasi sistem şimdi 1980'lerin yöntemleriyle toplumu sindirmek istiyor" diyen Golşiri, son dönemde protestocuların kitlesel olarak hapse atılması, siyasi mahkumlara verilen idam cezaları ve muhalif akademisyenlerin eğitim kurumlarından uzaklaştırılması gibi yöntemlere atıfta bulunuyor.
İran parlamentosu, 22 Ağustos'ta İslami kıyafet kurallarına uymayanlara daha sert cezalar öngören tartışmalı bir yasayı onayladı. Yeni düzenlemeler arasında, birden fazla ihlalde 15 yıla kadar hapis cezası da yer alıyor. Başörtüsüz kadınların fotoğraflarının internette yayınlanması da cezalandırılıyor. Buna ek olarak, insanların ülkeyi terk etmelerinin yasaklanması planlanıyor. Molla rejimi, başörtüsüz kadınların girmesine izin veren süpermarketleri, restoranları veya müzeleri kapatmakla tehdit ediyor.
Tahran yönetimi, yeni yasayla "dindar kadınların daha iyi korunacağını" öne sürüyor. Örneğin başörtülü kadınlara hakaret bir fail, altı ay hapis ve 74 kırbaç cezasına çarptırılıyor. Söz konusu düzenlemeyi eleştirenler ise yöneticilerin, halkın arasına bu şekilde nifak sokmaya çalıştığını savunuyor.
Kaynak: Deutsche Welle
|
https://www.cnnturk.com/dunya/mahsa-amininin-babasina-suikast-girisimi
|
Mahsa Amini'nin babasına suikast girişimi
İran'da polis tarafından gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ölümünün 1'inci yıl dönümünde babasına suikast girişiminde bulunuldu.
İran'da 13 Eylül 2022'de polis tarafından gözaltına alındıktan sonra 16 Eylül'de hayatını kaybeden 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ölümünün 1'inci yıl dönümünde babası Emced Amini'ye suikast girişiminde bulunuldu.
İran Kürdistan Eyaleti Vali Yardımcısı Mehdi Ramazani, kimliği belirlenemeyen birkaç kişinin Mahsa Amini'nin babası Emced Amini'ye yönelik Ayçi Mezarlığı yolu üzerinde suikast girişiminde bulunduğunu açıklarken, saldırının emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu engellendiğini ve saldırganların yakalandığını duyurdu. Suikast girişimine ilişkin soruşturma başlatıldı.
Devrim Muhafızları Ordusu Kürdistan Eyaleti Komutanı Emanullah Geştasbi ise, Mahsa Amini'nin ölüm yıldönümünde Devrim Muhafızları İstihbaratının Kürdistan eyaletinde birçok operasyon gerçekleştirdiğini ve eylem hazırlığı içerisinde olan terör örgütleri ile bağlantılı bazı kişilerin tutuklandığını belirtti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/meksikadan-yeni-karar-ilkokullarda-yasaklandi
|
Meksika'dan yeni karar! İlkokullarda yasaklandı
Meksika'da yapılan kanun değişikliği ile ilkokullarda paketlenmiş yüksek kalorili gıdalar ve şekerli içeceklerin satışı yasaklandı. Yetkililer, bu karar ile amaçlarının çocuklarda dengeli beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek olduğunu söyledi.
Meksika'da meclis, Çocuk ve Ergen Hakları Kanununda değişiklik yaparak ülkedeki tüm kamu ve özel ilköğretim okullarında paketlenmiş yüksek kalorili gıdalar ve şekerli içeceklerin satışı ile söz konusu yiyecek ve içeceklerin ücretsiz dağıtımını oybirliğiyle yasakladı. Ürünlerin otomatik satış makineleriyle yapılan satışları da yasak kapsamında alındı.
Meclis Çocuk ve Ergen Hakları Komisyonu Başkanı Ana Lilia Herrera yaptığı açıklamada, Meksika'da okul çağındaki çocukların yüzde 38'inin obez olduğunu belirterek, Covid-19'a bağlı her 10 ölümden 7'sinin aşırı kilo ya da obeziteye dayalı hastalıklarla ilgili olduğunu aktardı. Herrera yapılan kanun değişikliği ile amaçlarının çocukluk çağındaki obeziteyi önlemek ve bununla mücadele etmek olduğunu ifade ederek, ilköğretim okullarına devam eden çocuk ve ergenlerde sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek olduğunu açıkladı.
Herrera, sadece kanun değişikliği yaparak çocukların beslenme yetersizliği ya da obezite gibi sorunları ile mücadele edilemeyeceğine dikkat çekerek, çocuk sağlığı için daha fazla maddi kaynak ayrılması gerektiğini belirtti.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/moskovadaki-dortlu-toplanti-sonrasi-ortak-aciklama
|
Moskova'daki dörtlü toplantı sonrası ortak açıklama
Rusya, İran, Suriye ve Türkiye Dışişleri Bakanları Dörtlü Toplantısı'nın ardından ortak açıklama yayınlandı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, toplantının olumlu ve yapıcı bir atmosferde gerçekleştiği ifade edildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, mevcut dörtlü formatta üst düzey temasların ve teknik görüşmelerin sürdürülmesi konusunda mutabık kalındığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve Suriye Arap Cumhuriyeti Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Faysal Mikdad 10 Mayıs'ta Moskova'da bir araya geldiler.
Bakanlar, Türkiye ve Suriye arasındaki devletlerarası ilişkilerin canlandırılmasına dair konularda çeşitli açılardan içerikli ve açık bir görüşme gerçekleştirdiler.
Katılımcılar, 2254 sayılı BMGK Kararı ve 'Astana Formatı' çerçevesinde yayınlanan resmi bildiriler uyarınca, Suriye'nin egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadeleye olan bağlılıklarını teyit ettiler. Suriyelilerin anavatanlarına gönüllü, güvenli ve onurlu dönüşlerinin sağlanması ve ihtilaf sonrası yeniden inşanın kolaylaştırılması bakımından, Suriye'ye yönelik uluslararası yardımın artırılmasının taşıdığı önemin altı çizildi.
Katılımcılar ayrıca, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerin ilerletilmesine yönelik olarak Dışişleri Bakan Yardımcılarını dört ülkenin Savunma Bakanlıkları ve İstihbarat birimleri ile koordinasyon halinde bir yol haritası hazırlamaları hususunda talimatlandırmayı kararlaştırdılar.
Bakanlar, toplantıdaki görüş alışverişinin olumlu ve yapıcı bir atmosferde gerçekleştiğine dikkat çektiler ve ayrıca önümüzdeki dönemde mevcut dörtlü formatta üst düzey temasların ve teknik görüşmelerin sürdürülmesi üzerinde mutabık kaldılar."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/nasa-ilk-kez-abd-disinda-bir-ulkedeki-ticari-uzay-ussunden-roket-firlatti
|
NASA ilk kez ABD dışında bir ülkedeki ticari uzay üssünden roket fırlattı
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı, Avustralya'daki ticari uzay üssünden ilk roketini fırlattı. Bu, ABD dışındaki bir üsten fırlatılan ilk roket olarak tarihe geçti.
Alt yörüngesel roket, Northern Territory eyaleti sınırlarında yeni inşa edilen Arnhem Uzay Merkezi'nden Pazartesi günü erken saatlerde küçük bir alandan fırlatıldı.
NASA, fırlatılan üçlü roketin yalnızca Güney Yarımküre'de gerçekleştirilebilecek astrofizik çalışmaları kapsamında atıldığını duyurdu.
Ayrıca, operasyon 25 yılı aşkın zamandır Avustralya'da gerçekleştirilen ilk roket fırlatma işlemi oldu.
Bilim insanları, çalışma kapsamında bir yıldız ışığının, yakındaki gezegenlerin yaşanabilirliği üzerindeki etkisini incelemeyi umuyor.
Fırlatma işlemini izlemek için bölgeye gelen insanlar, dünya atmosferine girişi öncesinde roketi 10 saniyede havada görebildiler.
Bölgede hizmet veren Yirrkala Okulu'nun eş müdürü Merrkiyawuy Ganambarr, Australian Broadcasting Corporation'a verdiği demeçte, "Göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşti. Tüm alan aydınlandığı için ağır çekimde gibiydi" dedi.
Ganambarr, çıkan sesi "büyük bir gümbürtü" olarak nitelendirdi ve "Şaşkınlıkla sarsıldım" dedi.
13 metre uzunluğundaki sondaj roketi de 15 dakika sonra Dünya'ya geri düştü.
Uzay merkezini yöneten Equatorial Launch Australia'nın Genel Müdürü Michael Jones, toplanacak verilerin 430 milyon ışıkyılı uzaklıktaki takımyıldızlarının sırlarını aydınlatmaya yardımcı olacağını söyledi.
Northern Territory Eyaleti Başbakanı Natasha Fyles, fırlatma işleminin Avustralya için "son derece gurur verici" olduğunu söyledi.
Fırlatma işleminin bölgedeki Aborjin halklarının kutsiyedi ile gerçekleştiğini vurgulayan Fyles, "Burada Yolngu topraklarında, genç Territoryanlar gökyüzüne bakıp ne yapılabileceğini bilebilir" dedi ve şöyle devam etti:
"Yaşayan en eski kültürün burada olduğu gibi uzay bilimi ile birleştiğinde, bu hepimizin üzerinde düşünebileceğimiz ve çok gurur duyabileceğimiz bir şey haline geliyor."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/nato-ab-ve-abd-liderlerinden-ukrayna-konferansi
|
NATO, AB ve ABD liderlerinden Ukrayna konferansı
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda ve Almanya, İngiltere ve İtalya Başbakanları, Ukrayna-Rusya gerilimine ilişkin video konferans görüşmesi gerçekleştirdi.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik daha fazla saldırganlığının ağır bedelleri olacağı konusunda hemfikiriz" dedi. AB Komisyonu resmi internet sitesinden konferansa ilişkin yapılan açıklamada, "Başkan Ursula von der Leyen, AB'nin Ukrayna'ya verdiği güçlü desteği yeniden teyit etti. Buna, acil bir mali yardım paketi şeklinde 1,2 milyar euroluk yeni bir destek paketi ve 120 milyon euroluk ek hibe duyurusu da dahil edildi" denildi. AB Konseyi Başkanı Michel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kararlı ve birlik içinde kalacağız" mesajını verdi.
ABD Başkanı Biden, liderlerle yaptığı görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, "Bugün, Rusya'nın Ukrayna sınırlarına askeri yığılmasına ilişkin Avrupalı liderlerle konuştum. Rusya'ya ciddi ekonomik maliyetler getirme ve doğu kanadında güvenliği güçlendirme hazırlıkları gibi, Rusya'nın daha fazla saldırganlığını caydırmak için ortak çabalarımızı tartıştık" dedi.
Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanlığı Basın Ofisi'nden yapılan açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin AB Konseyi Başkanı Michel ile telefonda görüştüğü belirtildi. Görüşmeye ilişkin verilen detaylarda, "Görüşmenin odak noktası, ülkemizdeki güvenlik durumunu azaltmak için uluslararası siyasi ve diplomatik çabaların koordinasyonuydu. Volodimir Zelenskiy, Ukrayna'nın devletimizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü korumada tüm AB üye devletlerinin birliğini sürdürmesinin önemli olduğunu kaydetti. Ukrayna provokasyonlara boyun eğmeyecek, ancak ortaklarıyla birlikte sakin ve sabırlı olacaktır" denildi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Rus hükümetinin Ukrayna'da Rus yanlısı Yevhen Murayev'i göreve getirmek istediğini iddia etmişti. Söz konusu iddialar Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlandı. Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İngiltere Dışişleri Bakanlığı, dezenformasyon 'yaymakla' suçlanarak, "İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nı kışkırtıcı faaliyetleri durdurmaya ve Tatar-Moğol tarihini incelemeye odaklanmaya çağırıyoruz" denildi.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/navalny-icin-istenen-ceza-onandi
|
Navalny için istenen ceza onandı!
Rusya'da "aşırılık yanlısı" örgüt kurmak suçlamasıyla 19 yıl hapis cezasına çarptırılan Rus muhalif lider Navalny'nin hapis cezası onandı.
Rus muhalif lider Alexei Navalny'e Temyiz Mahkemesi'nden kötü haber geldi. Aşırılık yanlısı örgüt kurmak, bu örgütü finanse etmek ve eylemler düzenlemek suçlamasıyla geçtiğimiz ağustos ayında Moskova Şehir Mahkemesi tarafından 19 yıl hapis cezasına çarptırılan Navalny'nin yaptığı itiraz Temyiz Mahkemesi'nde görüşüldü.
Moskova'nın doğusundaki Vladimir Bölgesi'ndeki Melekhovo kasabasında bulunan bir cezaevinden çevrimiçi olarak duruşmaya katılan Navalny'nin yaptığı itiraz reddedilerek, 19 yıllık hapis cezası Temyiz Mahkemesi tarafından onandı.
Mahkeme ayrıca Navalny'nin YouTube kanallarından birini yöneten Daniel Kholodny'nin de aldığı 8 yıllık hapis cezasını da onayladı.
Rusya'da 2020 yılında uçaktayken zehirlenen ve tedavi için Almanya'ya gönderildikten sonra Rusya'ya dönüşünde tutuklanan Navalny, 4 Ağustos'ta Rusya'daki muhaliflerin protestolarını organize etme, Rusya'da yasaklanan Yolsuzlukla Mücadele Vakfı üzerinden yasadışı eylemler düzenleme, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kremlin aleyhine sözler kullanma ve "aşırılık" yanlısı eylemleri finanse etme suçlamalarıyla 19 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Geçtiğimiz yıl mart ayında dolandırıcılık ve mahkemeye itaatsizlik suçlamalarıyla 9 yıl hapis ve 1 milyon 200 bin ruble para cezasına çarptırılan Navalny için tutuklu bulunduğu süre içinde toplamda 5 farklı suçlamadan dava açılmıştı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/netanyahu-avrupali-liderlerle-gorustu-almanyadan-arabuluculuk-adimi
|
Netanyahu, Avrupalı liderlerle görüştü! Almanya'dan arabuluculuk adımı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile telefonda görüştü.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar sürerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun diplomasi trafiği de hız kesmeden devam ediyor. Netanyahu, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile yaptığı telefon görüşmelerinde bölgedeki son durumu ele aldı.
Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada, "Bütün liderler, İsrail'in ihtiyaç duyduğu ölçüde kendini savunma hakkına kesin destek verdiğini ifade etti" denildi.
Zelenskiy ise görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "Büyük ölçekli bir saldırının acısını çeken İsrail'le dayanışma içindeyiz ve çok sayıda kurban için taziyelerimizi iletiyoruz. İsrail'deki Ukrayna vatandaşlarının güvenliği konusunda İsrail polisi ile Ukraynalı diplomatlar arasında işbirliğinin sağlanması önemli" dedi.
Almanya arabuluculuk çabaları için Mısır ile görüşecek
Scholz yaptığı açıklamada ise, görüşmede Netanyahu'ya İsrail'in güvenliğinin Almanya'nın politikasının temel taşı olduğu konusunda güvence verdiğini belirterek, "Buna göre hareket edeceğiz" dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmeyi planladığını aktaran Scholz, arabuluculuk ve gerilimi azaltma çabalarında Mısır'a destek vereceğini söyledi. Scholz, bölgedeki durumu değerlendirmek için ABD, Fransa ve İngiltere liderleriyle de telefonla görüşeceğini ifade ederek, "Hamas'ın eylemlerini en güçlü şekilde kınadığımız açıktır, ancak her şeyden önce bu saldırının tüm bölge için hesaplanamaz sonuçlar doğuracak bir yangına dönüşmemesi için elimizden geleni yapıyoruz ve bu durumda olan herkesi uyarıyoruz" dedi.
"İsrail'le dayanışma içindeyiz"
Zelenskiy ise görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "Büyük ölçekli bir saldırının acısını çeken İsrail'le dayanışma içindeyiz ve çok sayıda kurban için taziyelerimizi iletiyoruz. İsrail'deki Ukrayna vatandaşlarının güvenliği konusunda İsrail polisi ile Ukraynalı diplomatlar arasında işbirliğinin sağlanması önemli" dedi.
İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, dün sabah saatlerinde İsrail'e yönelik 'Aksa Tufanı Operasyonu' başlatmış, İsrail ise 'Demir Kılıçlar Operasyonu'yla karşılık vermişti. Çatışmalarda şu ana kadar Filistin tarafında 20'si çocuk 370 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 200 kişi de yaralandı.
İsrail tarafında ise 600 kişi hayatını kaybetti, 20'si ağır toplam 2 bin 156 kişi yaralandı. İsrailli yetkililer, en az 100 İsrail vatandaşının ise Gazze'de esir tutulduğunu açıkladı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/netanyahu-bu-sabahtan-itibaren-savastayiz
|
Netanyahu: Bu sabahtan itibaren savaştayız
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kabine toplantısı yaparak açıklamalarda bulundu. Netanyahu "Bu sabahtan beri İsrail Devleti savaş halindedir" dedi.
Netanyahu açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"Bu sabahtan beri İsrail Devleti savaş halindedir. İlk hedefimiz topraklarımıza sızan düşman güçleri temizlemek ve saldırıya uğrayan topluluklara güvenlik ve sükuneti yeniden tesis etmektir.
İkinci hedefimiz ise aynı zamanda Gazze Şeridi'nde de düşmana büyük bir bedel ödetmektir. Üçüncü hedef ise kimsenin yanlışlıkla bu savaşa katılmaması için diğer cepheleri takviye etmektir.
Şu anda savaştayız. Savaşta aklı başında olmak gerekir. Tüm İsrail vatandaşlarını en büyük hedefimiz olan savaşta zafere ulaşmak için birlik olmaya çağırıyorum."
|
https://www.cnnturk.com/dunya/netanyahu-deasa-karsi-birlestigimiz-gibi-hamasa-karsi-da-birlesmeliyiz
|
Netanyahu: DEAŞ'a karşı birleştiğimiz gibi Hamas'a karşı da birleşmeliyiz
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün gece yaptığı açıklamada, Hamas'ı DEAŞ'a benzeterek, dünyanın DEAŞ'a karşı birleştiği gibi Hamas'a karşı da birleşmesi ve İsrail'i desteklemesi gerektiğini belirtti.
Netanyahu, dün yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, "İsrail savaşta. Bu savaşı biz istemedik. En acımasız ve vahşi şekilde bize dayatıldı. Ancak bu savaşı İsrail başlatmamış olsa da İsrail bitirecektir. Hamas bize saldırarak tarihi boyutlarda bir hata yaptığını anlayacaktır. Onlara ve İsrail'in diğer düşmanlarına on yıllar boyunca unutamayacakları bir bedel ödeteceğiz. Hamas DEAŞ'tır. Nasıl ki uygarlığın güçleri DEAŞ'ı yenmek için birleştiyse, Hamas'ı yenmesi için İsrail'i desteklemelidir" dedi.
Netanyahu, İsrail'in sadece kendi halkı için savaşmadığını belirterek, "Hamas'ın masum İsraillilere karşı gerçekleştirdiği vahşi saldırılar akıllara durgunluk verecek niteliktedir: aileleri evlerinde katletmek, bir açık hava festivalinde yüzlerce genci katletmek, çok sayıda kadın, çocuk ve yaşlıyı, hatta Holokost'tan kurtulanları kaçırmak. İsrail Hamas'la savaşırken sadece kendi halkı için savaşmıyor. Barbarlığa karşı duran her ülke için savaşıyor. İsrail bu savaşı kazanacaktır ve İsrail kazandığında tüm medeni dünya kazanacaktır" ifadelerini kullandı.
|
https://www.cnnturk.com/dunya/netanyahu-intikamimizi-alacagiz
|
Netanyahu: İntikamımızı alacağız
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın saldırısının intikamının alınacağını belirterek, "Onları yok edeceğiz ve İsrail Devleti ile vatandaşlarına yaşattıkları bu kara günün intikamını güçlü bir şekilde alacağız" dedi.
İsrail Başbakanı Netanyahu, Hamas'ın İsraillileri öldürmek istediğini belirterek, "Hamas hepimizi öldürmek istiyor. Bu, çocukları ve anneleri evlerinde, yataklarında öldüren, yaşlıları, çocukları ve genç kadınları kaçıran, sadece tatilin tadını çıkarmak için dışarı çıkan çocuklar da dahil olmak üzere vatandaşlarımızı katleden bir düşmandır. Yaşananlar İsrail'de eşi benzeri görülmemiş bir olaydır ve bunun bir daha yaşanmaması için elimden geleni yapacağım. Tüm hükümet bu kararın arkasındadır. İsrail Savunma Kuvvetleri, Hamas'ın imkanlarını yok etmek için derhal tüm gücünü kullanacaktır. Onları yok edeceğiz ve İsrail Devleti ile vatandaşlarına yaşattıkları bu kara günün intikamını güçlü bir şekilde alacağız" dedi.
Netanyahu, Hamas'ın konuşlandığı ve bulunduğu her yeri enkaza çevireceklerini belirterek, Gazze halkına, şehri terk etmesi çağrısında bulundu. Netanyahu, "Hamas'ın konuşlandığı, saklandığı ve faaliyet gösterdiği tüm yerleri enkaza çevireceğiz. Gazze sakinlerine sesleniyorum; orayı terk edin çünkü her yerde güçlü bir şekilde operasyon yapacağız" dedi.
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.